“Goldstone Raporu ertelense de, Abbas Yönetimi’nin ihanetinin artık üzeri kapatılamayacak kadar faş olmasının kaçınılmaz sonuçları olacaktır.

Bu sonuçların en belirgini ise, Mahmud Abbas’ın bitişidir.

Abbas’ın “son kullanma tarihi”nin dolmasına çok az kalmıştır...”

Bir önceki yazımı bu cümlelerle noktalamıştım.

Filistinliler arasında “Abbasgate” olarak adlandırılan skandalın Abbas’ın sonunu hızlandırdığında neredeyse tüm gözlemciler hemfikir...

Abbas, yakın bir gelecekte “tarihin çöplüğü”ndeki yerini alacak...

Şimdi gündemdeki soru şu:

Abbas sonrası ne olacak?

Son skandal ile birlikte ihaneti gizlenemez birşekilde ortaya çıkan ve prestiji yerle bir olan Mahmud Abbas’ın artık kendisini oraya getirenlere verebileceği pek birşey kalmadı.

Bu nedenle, muhtemelen Abbas gidecek ve yerine İsrail’in onay vereceği bir başkası gelecek...

Nasılsa -Filistinli yazar İbrahim Hammami’nin ifadesiyle- “ortada işgalcinin çizmesi olmaya hazır irili ufaklı bin tane ajan var”...

Nitekim, bu satırları yazarken, internet sitelerine Muhammed Dahlan’ın Abbas’ın yerine hazırlandığı haberleri düştü.

Ürdünlü gazeteci Şakir El-Cevheri, Dahlan’a yakın bir ismin Dahlan’ın Abbas’ın yerine hazırlandığını, önümüzdeki seçimlerde Fetih’in başkan adayı olacağını ve kendisini Filistin Yönetimi’nin “fiili başkanı” gibi gördüğünü söyledi.

Filistin’deki gelişmeleri yakından takip eden ve öngörülerine güvendiğim Filistinli kaynakların dikkat çektiği bir başka senaryo var ki, bence asıl üzerinde düşünülmesi gereken o...

Bu senaryoya göre, Fetih’in tabanından büyük kopmalar olacak ve Fetih’ten kopan bu kesim Mustafa El-Berguthi’ye yönelecek.

Böylece Filistin’de Mustafa El-Berguthi liderliğinde Hamas ve Fetih’ten başka üçüncü bir siyasi hareketin önü açılacak.

Hatta bu oluşumun ilk seçimlerde iktidarı Hamas’tan alması için çalışılacak.

Bu başarılırsa, Filistin’de ilk kez silahlı kanadı olmayan bir hareket yönetimi devralacak.

Direniş hareketlerinin öncü rolü geri planda kalacak.

Mustafa El-Berguthi, Filistin Halk Partisi’nin eski üyelerinden...

Solcu bir isim...

Haziran 2002’de Haydar Abdüşşafi, İbrahim Ed-Dekkak, Edward Said ve eski komünistlerden oluşan Filistin Ulusal Girişimi’ni kurdu.

Halen de, siyasi ve sosyal bir hareket olan bu girişimin başkanı...

Amerikalılar ve özellikle de Avrupalılar tarafından destekleniyor.

Rivayetlere göre geçen seçimlerde seçim kampanyasına harcadığı para 14 milyon dolar...

Filistin’de para çok şey demek...

Sosyal projelere öncelik veren ve Avrupa’dan büyük maddi yardım gören Filistin Ulusal Girişimi bu nedenle Fetih’in gençlerini saflarına çekiyor.

Mustafa El-Berguthi’nin başında olduğu bu oluşum, Abbas ve ekibinin yönetim tarzına muhalif olmakla ve Filistinlilerin haklarını savunmakla birlikte, İsrail ile müzakere taraftarı...

1976’da İsrail ile ilk diyalog görüşünü ortaya atanlardan biri...

Mustafa El-Berguthi’ye göre İsrail ile yapılacak müzakereler Filistinlilere kendi devletlerini kurma imkanı verecek ve bu devlet yavaş yavaş genişleyerek Filistinlilerin gasbedilmiş tüm haklarını geri alacak.

Amerikalılar ve Avrupalılar, yolsuzluğa ve ihanete garkolmuş Fetih liderleriyle daha fazla yol alamayacaklarının farkında...

Muhammed Dahlan veya bir başkası; artık kim gelirse gelsin, Fetih’i ayağa kaldırıp eski gücüne kavuşturamaz.

Sivil toplum örgütü görünümlü ve solcu üçüncü bir hareketin Filistin siyasetinde güçlenmesi hem siyasi tabloyu daha karmaşık hale getirecek hem de İslamcıların önünün kesilmesine yarayacak.

Batı’nın Filistin davasını bitirmek ve Filistinlileri “dönüştürmek” için umut bağladığı planlardan biri de bu...

Fakat her plan yapıcının üzerinde bir “mutlak plan yapıcı”nın olduğunu da unutmamak gerek...