İslam düşmanlığı ve Bush yerine Brown
Siyonist lobiler güdümündeki George Bush, Irak’ı, Afganistan’ı, cennet vatanları bombalarla can pazarına çevirip Müslüman soykırımı yaptılar, yapıyorlar. Bu yetmedi. Her yerde Müslüman avı yaptılar. Yargısız Guantanamo ve işkence merkezleri kurdular. İnsanları yargılamadan zulmettiler. Obama sonrası net olarak anlaşıldı ki tek suçları, faziletleri, erdemleri, ahlakı ve insani değerleri yaşatmak için gayret etmeleri, yani Müslümanlıklarıydı. Bu düşmanlık eğitimi, vicdansızlaşma; namaz kılanı fişletmeye, Müslümanların eğitim öğrenim haklarının inkarına, tank ihalesindeki yolsuzluktan bahsedeni, “Bunlar, anadan doğma Yahudi düşmanı” gibi iftiralarla saldırarak sindirmeye kadar vardı. Gazze vahşetinden Yahudi utandı, bunlar savundu.
“Anlayın, adamcağızlar kuvvetten yana” diyorlar. Ama küçük çıkarlar uğruna, “dün dündü bugün bugündür” diye her tarafa dönebilen bu kimseler, ağlama duvarına yapışıyor da, İslam’a dönemiyorlar. Bu kin ve katılık ne oluyor? Başörtüsüne, okumak isteyen yavruya düşmanlıkları niye?
Batı, utanmadan sıkılmadan, kiralık asker şirketleri (Blackwater) icat etti ve bunlarla dünyayı tehdit ederek gizli sömürgecilik peşinde. Kiralık asker şirketi demek, zalim devlete satılmış eşkıya çetesi demektir. Eşkıya haysiyetinden dahi mahrumlar. Vatan-millet, insanlık gibi yüksek hiçbir değer yok. Amaçları; para için adam öldürerek, ülke soyarak, vahşetle başarı elde etmektir. İnsanlığı yok saymak, vahşete alkış tutmaktır. Bu mantık, Oktay Ekşi’yi, “Devrimler adaletiyle değil, başarısıyla değerlendirilir” yanılgısına sürüklemiştir.
Batı ve taklitçileri, bu vahşetin nerelere varacağını göremiyor ama dünya görüyor. 15 Şubat 2003’te dünya meydanlarını dolduran insanlık vicdanı, bir ay önceden Amerika’nın Irak saldırısını protesto etti. Şimdi Batı, Afganistan soykırımını, Pakistan’a havale etmek istiyor. Bir taşla iki kuş vuracak. Müslüman, Müslüman’ı kıracak. İngiltere Başbakanı Gordon Brown, açıkça, “Pakistan, kendi kendisiyle Müslüman’la savaşsın” diyor. Mahmud Abbas’ı, “barış” sözüyle böldüler. İsrail kuruldu kurulalı, bir kere olsun, “barışa” yanaştı mı? Mısır yönetimi, yanıldığını neden sonra anladı. İsrail kuruluş kararı ve hedefinde “barış” yok. “Vaat edilmiş topraklar” diye bekledikleri dünya hakimiyeti. İlk hedef kararı, Süveyş’ten Kapadokya-Nevşehir’e kadar. Daha önce “barış” olamaz. Barış dedikleri an büyü bozulur. 132 yılında 3 yıl Filistin’e hakim olan Yahudi “BAR KOHBA”, dini lider Rabbi Akiba tarafından “Mesih Kral” ilan edildi ama Roma halletti.
Gordon Brown BBC’de, Pakistan yönetimini, kendi ülkesi Veziristan’da döktüğü kanla övüyor. Kızılordu’dan sonra ABD’nin de 8 yıldır başaramadığı işgali Pakistan’a havale ederken de “Veziristan’dan daha fazla şey yapmaya” çağırıyor. Yani, Pakistan, Müslüman komşusunu katledecek, esir alıp Batı mutfağına teslim edecek.
Batı ile çöken komünist vahşeti arasında dahi, Şark lehine fark var. Utanma farkı. Rusya, dünyayı cinayetine ortak yapmadı. Kiralık asker kullanmadı. Müslüman devleti, komşu Müslümanları katletmeye çağırmadı. Savaştı, kaybetti, gitti. Siyonizm, cinayetine dünyayı ortak ediyor. Müslüman’a, Müslüman soykırımı yaptırmaya çalışıyor.
Batı ve taklitçileri çifte standartlı. Özgürlükçü(!) İsviçre, Müslüman’a farklı. Tepki görünce, hükümet değil, halk istememiş. Özrü kabahatinden büyük. Sonra, “düzeltiriz” diyor. Hani halk istemeyince çare yoktu? Danimarka eski başbakanı da, önce “Basın özgürlüğü” diye horozlandı. Sonra özür diledi.
Medya tekeli kırıldı. İletişim ve bilgi yaygınlığı insanlık vicdanını harekete geçirdi. Dünya değişiyor. Batı ve Batı taklitçisi çağdaşlar, dikkat etmeli. Siyonizm’in imkanları, evrensel gizli örgütlerin sihirli gücü kayboluyor. Obama seçildi. Türkiye, BM’de ikidir en yüksek oyla seçim kazanıyor. “Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (ASCAMA)” seçiminde 2 yıl önceki kuruluşta Murat Yalçıntaş’a karşı direnen Batı, kaybetmişti. Bu seçimde Sayın Yalçıntaş’a karşı aday bile çıkaramadı. Batıcılar, hiç olmazsa Batı’nın bu akıllı yönünü de taklit etmeli. 367 gibi, katsayı zulmünde hâlâ direnmek... Olur iş mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.