Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

“Alçak koltuk” ayıbını tam okumak !..

“Alçak koltuk” ayıbını tam okumak !..

Başbakan Erdoğan'ın bir yıl önce Davos'taki çıkışı ile İsrail ile gerçek dostluğa dayanmayan ilişkiler kopma noktasına gelmişti. Aslında İsrail bu ilişkileri koparmıştı da açık etmek istemiyordu. Koparmıştı diyorum çünkü, Siyonistler için dostlar yoktur, zamana ve duruma göre yoldaşlık edilenler vardır. Türkiye de bu zamana ve duruma göre yoldaşlık edilen ülkelerden biriydi.

İsrail ya da Yahudi düşmanlığı adına bunları söylüyor değilim. Yeryüzüne dağılmış Yahudilerin geçmişi, yaşadıkları olaylar, oradan oraya göç etmek zorunda kalışları sadece çevrelerinde kötü insanların ve yöneticilerin bulunması ile izah edilemez. Ancak, dünya propaganda vasıtalarına büyük ölçüde sahip olan Siyonistler acı bir olaya kendileri zemin hazırlamış bile olsalar sonunda kendilerini mağdur göstermeyi ve dünyayı buna inandırmayı başarmışlardır. Bu arada oluşturulmuş bir takım gizli örgütler ile pek çok ülkede etkili olmuşlar, çıkarlarını korumayı bilmişlerdir. Elbette azınlık halinde bulunan toplulukların çıkarlarını korumalarının yanlış bir yanı yoktur. Gerek propaganda gücü gerek bir takım gizli örgütlerdeki etkinlikleri sonucu İsrail devletinin Filistin'de kurulmasına başta ABD ve İngiltere destek vermiş, zemin hazırlamışlardır. İsrail'in kuruluşuna ABD ve İngiltere'nin verdiği destek bugün de sürmektedir. Dikkat edilirse Birleşmiş Milletler dünyanın neresinde olursa olsun bir saldırı söz konusu olduğunda harekete geçebilirken İsrail'in soykırım uygulamaları karşısında karar alamamakta, nadiren alabilecek olsa da alınan kararın uygulanması mümkün olmamakta, kınamaktan öte geçilememektedir. BM'yi böylesine etkisiz hale getiren husus ise ABD ve İngiltere'dir. Diyebiliriz ki İsrail, ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu'daki şımarık çocuğudur. Bu bakımdan önceki gün yaşanan "Alçak koltuk" ayıbında ABD ve İngiltere'nin büyük payı vardır. İran'ın nükleer bir takım çalışmalar yapmasına tahammül edemeyen, bu ülkeyi vurmayı planlayan ABD'nin İsrail söz konusu olduğunda nükleer başlıklı silahlara sahip olmasını hak olarak gören ABD'nin İran gündeme gelince şahinleşmesi İsrail'i şımartmaz mı? Bir adım daha öte gidersek, gelecekte İsrail elindeki nükleer silahları kullandığında bunun tek sorumlusu onlar mı olacaktır? Yıllardan beri İsrail'e ses çıkarmayan ülkeler sorumlu olmayacak mıdır?

Bu noktada diyebiliriz ki Siyonizm, Yahudi ırkını üstün ırk olarak görüyor, kendilerinden başkalarını onlara hizmetle görevli sayıyor. Bu anlayış ve yaklaşım elbette İsrail'i sürekli olarak çevresi ile dalaşmaya, mümkün olduğunca sınırlarını genişletmeye yöneltecektir. Zaten inançlarının gereği kendilerine vaad edilmiş topraklar vardır ve bu toprakların tümünde İsrail devletini kurmak gibi vazgeçilmez bir hedefleri bulunmaktadır. Bu bakımdan İsrail ırkçı bir devlettir. Kendilerini üstün ve seçilmiş ırk olarak görmektedirler. Bu hali ne kadar gizlerlerse gizlesinler zaman zaman gerçek yüzlerinin ortaya çıkmasını engelleyemiyorlar. Ortaya çıkan son "Alçak koltuk" çirkinliği işte bu iç dünyalarındaki kendini beğenmişlik duygusunun patlamasıdır... Ama bilenler için bu durum sürpriz değildir.

Bilinmelidir ki İsrail'e ABD ve İngiltere başta olmak üzere Hıristiyan dünyanın desteği sürdüğü müddetçe benzer çılgınlık ya da ayıplar sergilenmeye devam edilecektir. Bu terbiyesizlik bugün Türkiye'ye yönelik yapılmış, yarın benzer durum kendisini destekleyenlere karşı da olabilir.

Hatta Siyonistler yeni bir dünya savaşının çıkmasını tetikleyebilirler. Bu hiç sürpriz olmaz. Yeter ki böyle bir savaşın hedeflerine biraz olsun yaklaştıracağına inansınlar. Bunun için İsrail sorunu sadece Filistinlilerin, hatta İslam dünyasının sorunu değildir. Hıristiyan dünyasının da sorunudur. Hıristiyan dünyasında bir takım aslı olmayan propagandalar ile Müslümanlara karşı bir tavır gelişmesine sebep olunmuştur. Bu sebeple de İsrail'i İslam dünyasındaki bir takım gelişmeleri önlemede fren gibi görüyor ve bunun için katliamlarına bile ses çıkarmıyor olabilirler. Ancak; bir gün bilinmelidir ki Kudüs'ün kapıları sadece Müslümanlara değil Hıristiyanlara da kapanabilir. Elbette bu arada koltuklarını korumak adına ABD'nin dümen suyuna girmiş, dolayısıyla İsrail ile suç ortaklığı yapan Müslüman liderler artık işin aslını görmek durumundadırlar. Kısacası "Alçak koltuk"a oturtulan sadece Türkiye Büyükelçisi değildir. Ve bu durumdan paylarına alçaklık düşen diğer ülkeler de vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi