Vay be!... Paşa, Allah Allah (cc) dedi

Vay be!... Paşa, Allah Allah (cc) dedi

Rivayetlere göre İsmet İnönü, (toprağı bol olsun) hiç Allah (cc) lafzını kullanmazmış. Tek parti tiktası, halkın gücü karşısında zorlanmaya başlayınca, akıldaneleri inönü’ye: “ne olur demeçlerinize biraz Allah, peygamber sözcükleri katınız diyesilermiş.” Oda: “Allaha ısmarladık” demiş. Dolayısıyla Allah kelimesini kullanmış olmuş. Yaaa…

Allah demenin çok değişik manaları vardır;

Ebu Cehil, Ebu Leheb ve bütün Mekke müşrikleri Allah (cc) diyorlardı. Ancak onların Allah (cc) dedikleri, Beytullah’ın içine doldurdukları 365 put ve Arabistan ın değişik yerlerine, evlerine hatta ceplerine yerleştirdikleri binlerce irili ufaklı putlarını ortak koştukları bir ilahtı. Dolayısıyla bu cahiliye insanlarına İslam literatüründe “MÜŞRİK” denir. Yoksa Mekke müşrikleri Allah (cc) ı inkar etmiyorlardı.

Yahudi ve Hıristiyanlar da Allah diyorlardı, ve hala da diyorlar. Ancak onların inandıkları Allah; bir kadının eşi, bir beşerin babası, bir kadına aşık olan, bir insanla güreşip ona yenilen, yorulan, gözle görülen, elle tutulan bir çeşit ilah. (muharref Tevratta Allah inancı diye tıklayıp bakınız) Bu sebeple de bunların topuna birden İslamda “KAFİR” denir. Kura'n-ı Kerîm’in üçte biri kadar değerli kabul edilen ve adına tevhid suresi de denen “ihlas” suresi tüm bunlara reddiye olarak inmiştir.

Allah (cc) şöyle buyurur: “De ki: “O, Allah’tır, bir tektir. Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) O’ndan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir). Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.”

Aslında Şamanistler, Zerdüştler, Mecusiler, Budistler, Brahmanlar vs dinli! Dinsiz tüm kafirlerin kafalarında canlandırdıkları, şöyle veya böyle bir çeşit ilah var. Ancak onların böylesi muharref bir ilaha inanmaları onları mü'min ve müslüman yapmıyor. Onların hepsi kafirdirler.

Şimdi; başbuğ vs paşaların ve tüm laikçilerin “ALLAH” dedikleri ilah hangisi? Meşhur; papazla kilise çanına pisleyen karga fıkrasını sanırım bilirsiniz… paşanın dediği “Allah” muharref tevrattaki gibiyse, savunması bir “takiyye” den ibarettir ve geçersizdir. “netekim” ağlama duvarının önünde tapınma resimleri yayınlanmıştı başbuğ paşanın.

Yok eğer sayın paşamız, İslam şeriatı olan Kur'an-ı Kerim i tüm insanlığa yegane düstur olarak indiren Allah (cc) a inanıyor ve onun şeriatına teslim ise, o zaman gelin hep beraber şu soruları soralım;

* Bunca zamandır her askeri şurada irticaya bulaşma bahanesiyle görevden attığınız binlerce vatan evladını Allah Allah diyerekmi attınız?
* En önemli farz olan, hafife alınması hatta Hambeli mezhebine göre kılınmaması küfür olan, namaz ibadetini yerine getirmeye çalışan askerleri; fişleme, cezalandırma ve derken ordudan atma ve başka herhangi bir kurumda çalışmamaları için bir sürü girişimde bulunma "Allah Allah" demenin neresinde?
* Gümüş yüzük takmayı dahi aynı suç kapsamında görüp aynı muameleler tabi tutma "Allah Allah" demenin neresinde?
* Herhangi bir subay veya assubayın, uzak yakın herhangi bir akrabasında başörtülü bulunmasını, onun “irtica” ile ilintilenmesine ve aynı fişlenme ve cezalandırılmalara maruz kalması "Allah Allah" demenin neresinde?
* Sakallı ve başörtülü asker yakınlarının hiçbir nizamiyeden içeri alınmaması, çocuklarının yemin merasimleri veya düğünleri orduevlerinde yapılan muvazzaf çocuklarının düğün merasimlerine dahi yaklaştırılmamaları "Allah Allah" demenin neresinde?
* Eşi başörtülü olan bir Türk vatandaşının cumhurbaşkanı seçilmemesi için muhtıra yayınlamak dahil, her tür hokkabazlığa başvurup hukuku katletmek ve ülkeyi ayağa kaldırmak "Allah Allah" demenin neresinde?
* İslamı ve Müslümanları her vesileyle tahkir ve tezyif etmek; İslam’a orta çağ karanlığı, gericilik, yobazlık, irtica vs isimler takmak, müslümana; yobaz, gerici, çember sakallı, örümcek kafalı vs aşağılayıcı sıfatlar takmak "Allah Allah" demenin neresinde.



Özellikle taarruz esnasına vurgu yapılıyor. Bir ordu/millet, hayatının tamamında "Allah Allah" demiyorsa, yani aile hayatı, ticari hayatı, askeri hayatı Allah (cc) ın emir ve yasaklarına aykırıysa, sadece dara düştüğü bazı zamanlarda "Allah Allah" demesinin ne anlamı ve değeri var. Müslüman, kelime manası itibariyle dahi, hayatının tamamında, Allah (cc) a pazarlıksız teslim olan insan demektir.

Bir orduda islamın beş temel esasından en önemlisi olan namaza doğru dürüst izin verilmiyorsa, bunun kadar gereği kadar mescitler açılmıyorsa, islamî her tür simgeye karşı tavır konuluyorsa, ecdadın kurtuluş savaşında "Allah Allah" diyerek fethettiği yerlerin kurtuluş veya fetih yıldönümlerini; viski, şampanya, tango vs danslarla kutluyorsa, adına “balo” “kokteyl” denilen haramları çağdaşlığın ve vatan sevgisinin gereği sayıyorsa, bu davetleri başı örtülü olanlara eşsiz davetiye gönderiyorsa…..

Bu ordunun sadece taarruz anında "Allah Allah" demesinin; holiganların: “re re re, ra ra ra, cim bom, cim bom” vb. slogan veya naralardan ne farkı kalır. Boşuna kendimizi veya birilerini kandırmayalım.

Ben askerliğimin tamamını (18 ay) Erzincan’da yaptım. Acemi birliğinde (59. topçu tuğayı) mescit vardı ama mescide gitmenin yasak olması bir yana, kuytu köşelerde, merdiven altlarında bile namaz kılmamıza müsaade edilmiyordu. Bunun için kaç defa kasaturayla, tekme, tokatla dayak yediğimin hesabını bilmiyorum. Usta birliğimiz biraz iyice olmasına rağmen, orada da değişik takibat ve sorgulanmalara maruz kaldık. Şu anda da aldığımız duyumlara göre durum çok farklı değil.

Şimdi durum buyken kuru kuru ve taarruz esnasında "Allah Allah" demenin ne manası var. Ayrıca bir asra yakındır herhangi bir dış devletle savaşımız falan da yok inşallah olmaz da. Şu halde bizim ordumuz "Allah Allah" demek için bir taarruz mu bekleyecek. Halbuki önemli olan normal hallerde, her zaman ve her yerde rabbimize karşı kulluk vazifemizi yaparak her halimizle ve her zaman "Allah Allah" demektir. Yoksa…..

Resulullah (sav) şöyle buyurur: “sen bollukta Allah (cc) ı an ki, Allah (cc) ta seni darlıkta ansın.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi