Sembollerle kendilerini perdeleyenler Dul Kadının Oğulları
Sevgili Mustafa Yılmaz uzunca bir zamandan beri birtakım sembollerin peşine takılmış adeta bu sembollerin izini sürerek gizlediklerini ortaya çıkarmanın peşindeydi. Nihayet bu inceleme ve araştırmaları sonunda "Dul Kadının Oğulları" ismiyle kitap olarak piyasaya çıktı. Matbaadan ilk geldiği gün fırından yeni çıkmış ekmek misali masanın üzerinde duruyordu. Sadece Mustafa'da değil Ankara Bürosu'nun tüm elemanları heyecanlıydı. Diyebilirim ki Sevgili Mustafa'nın heyecanına tüm personel ortak olmuştu.
İmzalayarak kitabı uzattığında hemen okuyup kitapla ilgili bir yazı yazmayı düşünmüştüm. Ama olmadı sanki en sona biz aldık. Çünkü, kitap bir anda tüm televizyon ve gazetelerin ilgi odağı haline geldi. Bir gecede tüm televizyon kanallarının haber saatlerinde yer aldı. O günlerde bir yazı yazmayı pek anlamlı bulmadım. Biraz ortalığın yatışmasını bekledim. Gerçi böyle olunca da bizim yazacaklarımızın çoğu okuyucu tarafından öğrenilmiş oluyordu ama televizyonlar genellikle Millet Meclisi koridorlarındaki bazı şekillerin peşine düşmüşler, işin detayına girmemişlerdi. Kısacası anlık heyecanları muhabirleri sadece birkaç sembolün peşine düşürmüştü. Ne gariptir ki Meclis koridorlarını yıllardan beri süsleyen birtakım simge şekiller üzerine siyasilerin de kafa yormadıkları ayrı bir gerçek. Sadece uzatılan mikrofonlara birkaç cümlelik açıklamalar yapılmış ve konu orada unutulmaya terk edilmişti. Bana göre özellikle siyasilerin kitaptaki iddiaların, iddiadan da öte gerçeklerin peşine düşmeleri gerekirdi. Çünkü iddialar çok önemliydi. Hatta diyebiliriz ki son yıllarda sürekli gündemimizde olan birtakım çetelerin darbe planlarının bile derinliklerinde bu sembollerin izine rastlamak mümkün olabilir.
Kitapta çok daha farklı görüşler de vardı ve hepsi de sadece bir iddia değil tarihi belgelerle ispatlanmış gerçeklerdi. Osmanlı devletinde iktidar sahibi olmuş, tarihin akışına yön vermiş bazı isimlerin özellikle seçilip bir plan dahilinde Osmanlı İmparatorluğu'na gönderildikleri ve burada bir Türk ve Müslüman gibi yetişmelerinin sağlandığı, daha sonra bunların saraya nüfuz ederek devlet yönetiminde görev aldıkları çok önemli iddialardır. Osmanlı'da bu şekilde Saraya yerleştirilmiş isimler kimlerdi diye merak edenlerin kitabı okumalarını tavsiye ediyorum.
Denebilir ki bu iddialar zaman zaman gündeme getirilmişti. Böyle demek Sevgili Mustafa'nın(Yılmaz) çalışmasını ve daha doğrusu kitapta verilmek istenenleri anlamamış olmak demektir.
Çünkü, özellikle Dul Kadının Oğulları olarak nitelendirilen kişilerle ilgili bilgiler birer iddia değil, gerçeğin ifadesidir. Yılmaz tarihin derinliklerine inerek bu kişilerle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmıştır. Bu seçilerek Osmanlı'ya gönderilen kişiler bir Müslüman gibi yetiştirilmelerine rağmen dinleri, kiliseleri ve gönderilen ülkelerin istihbarat birimleri ile ilgilerini koparmadıkları gerçeği sanıyorum ülkemiz üzerinde gerek Osmanlı gerek Cumhuriyet döneminde kendilerini birtakım sembollerin arkasında gizleyen örgütlerin plan ve çalışmalarının boyutlarını ortaya koymuştur. Bu çalışmalar sadece kendi gizli niyetlerinin yönetime hakim olmasını sağlamaya yöneliktir.
Elbette bu tür çalışmaları yapanlar Mason örgütleri ve Siyonistler olmamıştır. Başkaları da vardır ama sanıyorum Siyonistlerin ideallerine ulaşmada kullandıkları gizli örgüt Mason locaları en önemlileridir. Hemen belirtelim ki dışa bağımlı ve gizlilik perdesinin arkasına saklanmış örgütlerin toplumun tepkisini çekmemek için kendilerini bir sır perdesinin arkasına çekmişlerdir. Eğer gerçek niyet bir takım açıklamalarda dile getirdikleri gibi kardeşlik ve sevgi olsa sembollerin arkasına gizlenmeye hiç gerek yoktur. Bu tür gizli örgütler dünyanın her yerinde gerçek yüzlerini gizlemek için sürekli olarak yüzlerinde birtakım sembollerle süslenmiş maskelerle dolaşırlar. İşte Mustafa Yılmaz bu maskenin görünen yüzündeki sembolleri ortaya çıkartıyor, bir bakıma okuyucuyu uyarıyor. Ancak kitabı okurken bu tür gizli örgütlerinin baş edilmez bir güce sahip oldukları gibi bir duyguya kapılmamak gerekir. Unutulmamalıdır ki tek güç sahibi Yüce Allah'tır. Ancak, düşmanı tanımak da çok önemlidir. Sevgili Mustafa Yılmaz okuyucuya işte bu gizli dünyayı tanımada yardımcı olmaktadır.
Tebrikler Mustafa, eline, yüreğine ve kalemine sağlık.
Not: Kitabın tam adı, "Dul Kadının Oğulları-Tapınağın Türk Şövalyeleri- Masonlar"
İsteme Adresi: Ziyabey Cad. 1420 Sk. No. 12-3 Balgat/ Ankara
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.