Futbol ve suç...
Küreselleşme sayesinde iyice serbestleşen suç dünyası, kanunların önünde hareket ederek birçok sektöre sızdı...
Futbol da bunların başında geliyor...
Transfer ücretleri, reklam anlaşmaları, her an paraya dönüştürülebilen oyuncu lisansları, ticari takım imajları, sponsorluklar, fanatik taraftarlar kitlesinin sağladığı politik dokunulmazlıklar, iç içe geçmiş bu uluslararası ekonominin denetimini neredeyse imkânsız hale getirdi...
Buz dağının altında ise hemen her şey var...
Büyük miktarda para aklama, ayarlanmış bahisler, şike, vergi kaçakçılığı vs...
Bu mekanizma, karmaşık finansal tekniklerle birleşince de ortaya çözülmesi zor ilişkiler yumağı çıkıyor...
Sektör son 20 yılda çok büyüdü...
Avrupa’da futbolun ekonomik büyüklüğünün milli gelire oranı, ülkelere göre yüzde 0.5 ile 3.7 arasında değişiyor...
Oranlar, savunma, sağlık ve eğitim üzerinde yapılan bütçe harcamalarına yakındır...
FIFA’nın 2007 yılı raporlarına göre futbolun tablosu şöyle:
Bir milyarın üzerinde fanatik seyirci kitlesi,
265 milyon oyuncu (yüzde 8’i kadın),
38 milyon lisanslı oyuncu,
5 milyon hakem ve teknik kadro,
301 bin kulüp...
Yani ortada devasa ölçekte bir uluslararası ekonomi var...
Futbol sektörü 90’lı yılların başından itibaren gittikçe ticarileşti... Yayın hakları, sponsorluklar ve kulüplerin mali değerleri çok büyük rakamlarla telaffuz edilmeye başlandı...
Bu devasa ekonomi, aynı zamanda illegal finans dünyası için hiç olmadığı kadar rahat ve derin hareket alanı oluşturdu...
Önce ayakta sallanan kulüpleri şirketleştirerek işe başladılar...
Karşılığında gelen medya yayın hakları, bilet satışları, oyuncu lisansları, marka basılan emtianın satışı ile bu yatırımların dönüşümü çok kârlı oldu...
Üstelik milyonlarca fanatik taraftar sayesinde güçlü politik kimlikler sağlayan kulüp başkanlıkları, itibar ve dokunulmazlık da kazandırıyordu...
Bir kulüp başkanı, stadyumda binlerce taraftarı ve sahadaki oyuncularının oluşturduğu güçle yanına oturttuğu devlet büyükleri üzerinde müthiş etkili olabiliyordu...
Haliyle futbolun sağladığı denetimsiz finansal alanlar ve yanında gelen dokunulmazlık, suç örgütlerinin de gözünü kamaştırdı...
Son yıllarda illegal organizasyonların devlet adamlarıyla en kolay ilişki kurabildiği zemin, futbolun bu cazip ortamında gelişti...
Avrupa da futbol sektörünün büyüklüğü 2007 yılı rakamlarına göre 13.8 milyar Euro idi... Aynı yıl sektörde ödenen maaşların toplamı ise 4.2 milyar Euro’yu aşmıştı...
Bu rakamlar futbol sektörünün bilançolara yansımış normal halini ifade ediyor...
İllegal finansal sistemler de dâhil edildiğinde Avrupa’da sektörün mali tablosunun bu rakamların birkaç katı büyüklüğüne ulaştığı hesap ediliyor...
Bu potansiyel, kulüpleri altın madeninden daha değerli bir hale getiriyor...
Gelirler de aynı nispette artıyor...
Beş büyük Avrupa takımının 1996-97 sezonunda 2.5 milyar Euro olan geliri, 2007-2008 sezonunda 8 milyar Euro’yu geçmişti...
Avrupa Birliği 2007 yılından bu yana futbolun karanlık yüzü için ciddi tedbirler almaya başladı...
Son günlerde yapılan uluslararası operasyonlar, işin kurcalandığını gösteriyor...
Futbolun uluslararası suç organizasyonlarından arındırılması ve yeniden kitlelere dönmesi bakımından bu çalışmalar önemlidir...
Manzara, sektör çalışanları kadar bu işlere giren iyi niyetli işadamlarını da şaibe altında bırakıyor...
Nalıncı keseri gibi çalışan spor basını ise bu sisteme alet oluyor...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.