Balyoz darbe planının baş mimarı olarak gözaltına alındıktan sonra tutuklanan E. Orgeneral Çetin Doğan'ın, tutukluluk süresi içerisinde GATA'ya sevkine yönelik talepleri geri çevirmesine hep birlikte şahit olmuştuk.

Avukatları ısrarla GATA'yı istedi, ancak gururlu (!) paşamız bunu elinin tersi ile iterek reddetti kaç kez...

Bazıları 'ne var bunda?' diyebilir. Saygı ile karşılamak gerek.

Aslında bir anormallik yok, adamın bunu istememesi, diğer Ergenekon sanıkları ile aynı eleştirilere muhatap olmaktan kaçınması normal...

Peki ya sonrası?

İşte asıl oyun, asıl GATAKULLİ burada başladı.

Kimsenin katılmasına gerek yok, bu tamamen benim senaryom.

"Malum" Hakim Oktay Kuban, kısa bir süre içerisinde inanılmaz bir rekora imza atarak ve yine inanılmaz bir gerekçe ile Balyoz'da tutuklananların büyük bir bölümünü serbest bıraktı.

Tamam, buraya kadar da sorun yok. Hukukçular ayağı kalktı, eleştiri üstüne eleştiri...

Tahliye olanlar arasında elbette ki bizim Çetin Paşa da var.

Çetin Paşamız, hani şu tutuklu iken GATA'ya gitmek istemeyen Çetin Paşamız ne yaptı?

Ağzı kulaklarında GATA'ya koştu. Tahliyenin ardından gazetecilere açıklama yaparkenki halini hatırlarsınız, yani sevinçli halini...

Evet taktik tuttu.

Çünkü Kuban'ın tehliyelerine itiraz edileceği, bu itirasın hemen kabul edileceği ve tahliye edilenlerin yeniden tutuklanmasının isteneceğini herkes biliyordu...

Gerekçeler bunu gösteriyordu.

Ama ne oldu, Çetin Paşa'mız bu boşluğu iyi değerlendirerek GATA'ya yattı.

Hem de tahliye olduğu akşamın bir gün soanrasında...

Şimdi mahkeme, Doğan'ın da aralarında bulunduğu tahliyeci sanıkların tümünün yeniden tutuklanmasını istedi.

Bakalım, Çetin Paşa'mız GATA'dan çıkabilecek/çıkartılabilecek mi?

Kuban taktiği işte, seyredelim görelim.

Asıl oyunu gözden kaçırmak için neler feda ediliyor görüyor musunuz?

İyi haftalar!