Paket soruları

Paket soruları

Anayasa Komisyonundan geçip Meclis Genel Kuruluna intikal eden mini pakette yüksek yargı organlarınca dile getirilip Cumhurbaşkanının tavassutuyla iktidar partisine iletildiği ve büyük ölçüde dikkate alındığı söylenen değişiklikler, nihaî sonucu nasıl etkiler?

Yani, paket iptal talebiyle Anayasa Mahkemesine götürüldüğü takdirde red kararı çıkar mı?

Paketi yetersiz de olsa olumlu bir adım olarak görüp destekleyen hukukçuların “HSYK’ya üye seçiminde TBMM niye devredışı?” sualiyle ifade ettikleri eleştiriye, “HSYK üyelerini Meclise seçtirmeyin dedim” diyen Gül’ün cevabı ne olur?

Keza, aynı hukukçular “Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi tamamen kalkmadan bu alanda reform yapılmış olmaz” derken, bunun hiç telâffuz edilmemesi, dahası yine Gül’ün tavsiyesiyle AYM’de Askerî Yargıtay’a da bir kontenjan tahsisi hangi gerekçeyle açıklanır?

“Sorumsuz” Cumhurbaşkanının mevcut haliyle zaten fazla olduğundan şikâyet edilen yetkilerini özellikle yüksek yargı atamalarında daha da arttıracak değişiklikler pratikte neler getirir?

Paketin askerle ilgili maddeleri komisyonda görüşülürken Genelkurmay’ın talepleri doğrultusunda yapılan değişiklikler ne anlama geliyor?

Genelkurmay Başkanıyla kuvvet komutanlarının Yüce Divanda yargılanmasına dair düzenlemeyle, komutanların Meclis Başkanı, Başbakan ve Bakanlarla aynı statüye yükseltildiği noktasındaki itiraz ve eleştiriler niye kaale alınmadı?

Komisyonda yapılan değişikliklerden sonra paket ne getiriyor, ne götürüyor? Genel Kurul aşamasında da değişiklikler söz konusu olur mu?

AYM, HSYK ve parti kapatmaya dair üç madde için evvelâ Gül’e çağrı yapıp “Sadece bunları referanduma götüreceğini açıklasın, diğer maddeleri destekleyelim” diyen ve ardından bunların askıya alınıp seçim sonrasına ertelenmesini isteyen CHP’nin teklifini AKP’nin reddi ne getirir?

Peki, paketi bölerek ayrı ayrı oylama cihetine gidilir mi? Böyle yapılırsa nasıl bir sonuç ortaya çıkar? Mecliste yapılacak gizli oylamada hangi parti ne kadar fire verir? Kabul oyları referandum için asgarî sayı olan 330’un üzerine çıkabilir mi?

Çıkar ve ardından Gül paketi onaylayıp Resmî Gazete’de yayınlatırsa, akabinde CHP, itiraz ettiği maddeler için, şimdiden koyduğu muhalefet şerhindeki “değişmez maddelere aykırılık” gerekçesiyle bir kez daha AYM yolunu tutar mı?

Tutarsa, bu başvuru referandum yolunu keser mi? Yani, paket için nihaî kararı halkın vermesi, AYM kararıyla engellenir mi? O noktada, “Paketle ilgili yasal süreç tamamlanmadan, yani referandum yapılmadan iptal dâvâsı da açılamaz” diyen görüş mü esas alınır, yoksa “Resmî Gazete’de yayınlanması yeterli” denilerek CHP başvurusunun önünü açacak bir yorum mu yapılır?

İkinci şıkkın geçerli olması halinde gündeme gelmesi kesin görünen erken seçimin ana tema’sı “yeni bir anayasanın kaçınılmazlığı” olur mu?

Bu konuya bina edilecek bir kampanyada partiler nasıl bir tavır alırlar? 2002 seçimi öncesinde de halktan “tek başına anayasayı değiştirebileceği” bir güç vermesini isteyip, buna çok yakın bir Meclis çoğunluğunu elde ettikten sonra bir ara transferlerle o sayıyı da yakalayan, ama ne o zaman, ne de oy oranını mâlûm sebeplerle arttırarak çıktığı 22 Temmuz seçiminden sonra “yeni anayasa” taahhüdünü yerine getirmeyen AKP, aynı vaadlerle bir kez daha seçmenin önüne çıkıp destek talep ederse ne ölçüde karşılık bulur?

Ve diğer partiler bu konuda nasıl bir tavır alır?

Bunlar, şu haliyle köklü bir anayasa reformu beklentisini karşılamaktan çok uzak olan, ancak buna rağmen statüko bekçilerini direniş hattında sıkı bir mevzîlenme pozisyonuna iterek, “İsa’ya da, Musa’ya da yaranamama” meselinin ilginç bir örneğini teşkil eden paketin gündeme getirdiği suallerden bazıları. Cevabı halen belirsiz olan daha birçok soru var. Ve cevapları, önümüzdeki süreçte yaşanacak gelişmeler verecek.

Neticeleri hayırlı olur inşaallah...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi