Hasan Aksay

Hasan Aksay

Özel hayat gizliliği ve Baykal

Özel hayat gizliliği ve Baykal

İslam’ın yasakladığı çirkinliklere yol açan kaygan zeminlere, bataklara, sosyal muhitlere yaklaşmaktan; bu çirkinliklerle uğraşmak zorunda kalmaktan; utanacak, gizleyecek durumlara düşerek iki dünyamızı da berbat etmekten; fert, millet ve insanlık olarak hepimizi, herkesi korumasını Allah’tan niyaz ediyorum.
Özel hayatın en hassas ve dokunulmaz bölümü olan dini, hak din İslam’ı takibe alarak, örtüden namaza kadar fişleme ve zulüm aracı haline getiren, öğrenciyi okuma, hastayı tedavi, insanı iş edinme hakkından mahrum etmek isteyen örgütlü vahşete karşı tüm vicdanlarda ibret ve direnç idraki doğurmasını Allah’tan diliyorum.
Tarladan, denizden silah fışkırır, oto-stop kamyonlarla mühimmat nakledilirken, çelik zırhları eriten lav silahını eline alıp, “Bu boru, boru!” diye millet aldatmaya kalkışmaya varan şaşkınlıklardan, vesika, itiraf ve teknik kayıtları delil olmaktan çıkarma gayretleri “özel hayatın gizliliğini” de suç örtme imkanına çevirmek istedi. Şaşkınlık, şaşkınlıklar doğurdu. İmzalar ıslak dendi. Ergenekon davası, pislikleri ortaya döktü. Suça örtü aranıyor. İbret alan yok mudur? Baykal, “vuruşarak istifa”yı deniyor. Çıkmaz sokakta istikbal yoktur.
Türkiye’de zemin ve zaman, manen ibretler akademisi haline gelmiştir. İbret alan, gayrete gelen, haktan yana tavır koyanlar için, insanlıkta, manevi kazançta, tam fırsatlar çağıdır. Cahiliye dönemi akademisi gibi. Ahlaki çöküntüden nefret doğuran, akıl ve vicdanı, arayışa, İslam’ın ölümsüz değerlerine iten bir fırsattır. İbret İslami değerlerle gayrete gelirsek, insanlığa duyurabilecek, gür bir ses elde edebiliriz.
Bu akademinin sergilediği ibretler, her şeyi anlatıyor. Özel hayatın gizliliğinden önce özel hayat ne? Sınırı? Özel hayatın korunması mutlak zaruret. Özel hayatı yanlış anlamak ise, ne ahlak bırakır, ne huzur, ne toplum. Yok eder. Bir kötülük, mikrop varsa önlenmeli. Sağlık için bu şart. “Hem ahlaksızlık korunup örnekleştirilsin; hem ahlak” demek, “hem kanser mikrobu, hem sağlık korunsun” demek kadar abestir.
Paparazzi denilen şey ne? Her reklamda vergi var. Gizli reklamda bir de ceza. Grip virüsü gibi bulaşıcı, ahlak fesadı paparazzi, özel hayat teşhiridir. Vergisiz teşvik reklamıdır.
Memur-amir, sivil, kim olursa olsun... Açık ve kesin bir yanlışı varsa ve bu yanlışın saklanması, maddi ve manevi hayatta zarar doğuracak bir yanlışsa, örtüp gizli bırakmak, kangren etmek, toplumu çürütmektir, ihanettir. Alpaslan Aslan, gül gibi bir genci, muhteris gizli örgütte ne hale getirmiş? Hiç ibret yok mu? Hâlâ cinayete kanat gerenler... Kötülük yandaşlığı, iyiliğe düşmanlıktır. Ahlaksızlık cephesi, ahlaka, erdeme, insanlığa hıyanettir. Bir gencin batağa çekildiğini görüp, en azından içten feryada düşmemek, vatana-millete hıyanet, insanlıkta alçaklıktır.
İnsanı, “Evinde nasıl oturuyor? Yüzüğü gümüş mü? Kur’an-ı Kerim mi okuyor” diye takibe alıp fişlemek ve verecekleri cezaları planlamak, özel hayatın mahremiyetine girmenin en adisi, en alçağıdır.
“En adisidir” dedik ama bu geçici bir sahne olarak kurulmuş, görevini kısa zamanda tamamlayıp kalkacak, tarihte kalacak bu ibretler akademisi sahnesinde “beterin de beterleri” sahnededir. Kaymakam ve vali, şoförüne fişlettirilmiş; başbakan ve cumhurbaşkanı davetini sınırlama ve şekillendirme yetkisini memur ele geçirip, milletine, milletin iradesine meydan okumuş. Ne büyük ibret! Yer-gök adeta, “ibret alan, gereği için gayrete gelen yok mu!..” diye haykırıyor. Bu ibretler sahnesi, düşünen herkes için akademik bir eğitim fırsatıdır. Her zaman ele geçmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi