Ülkenin meseleleri unutturuluyor
Bir ülkede ana muhalefet partisinin kurultayı, genel başkan ve yönetim değişikliği elbette önemlidir. Ancak öylesine bir kampanya yürütülüyor ki sanki ülkenin tek önemli gündem maddesi CHP'dir ve CHP'deki yönetim değişikliği ile ilgilenmek insanımızın dertlerini çözecek sanırsınız... Böyle takdim ediliyor. Olmaz böyle bir şey.
Bu ülkede yıllardan beri ana sorun demokratikleşmedir, insanımızın temel hak ve özgürlüklerini hukuk devleti standartlarına uygun bir şekilde kullanabilmesidir. Bunun için bir demokratikleşme süreci başlatılmış darbe döneminin anlayışını yansıtan anayasa maddelerinde değişikliklere gidilmiştir. Yapılan değişiklik elbette yeterli değildir ama atılmış bir adım vardır.
Yine bu ülkede yıllardan beri devam eden bir terör sorunu vardır. Bu soruna kimileri Kürt sorunu, kimileri terör sorunu diyor. Nitelendirme çok önemli değildir. Sorun önemlidir. Kan akmakta, düşmanlıklar giderek daha da derinleşmektedir. Demokratikleşme yönünde atılan adımların, anlayışlardaki değişiklikler ile terörün önünün kesilebileceği belirtilmektedir. En azından böyle bir beklenti vardır. Terörün sebebi tek başına demokratik eksiklikler değildir. Terörü sadece bununla izah etmek meselenin tarifinde önemli bir eksikliği gösterir. Ancak, bazılarının ifade ettiği gibi terörün sebebini sadece ekonomiye bağlamak da ciddi bir eksikliktir. Bölgenin ekonomik yetersizliği ve geri kalmışlığı başlangıçta teröre ortam hazırlamış, ayrılıkçı güçlerin işini kolaylaştırmış olabilir ama bugün gelinen noktada bölgenin kalkınmışlığını sağlar, işsizliği önlersek en azından teröre eleman yetiştiren kaynak kurutulmuş olur. Ama bu sorunun kesin çözümü için yeterli değildir. Artık bir kimlik sorunu tartışılmakta ve bu yönde talepler vardır. Bazıları bu meseleyi 'Bu ülkede Kürt yoktur' diyerek çözeceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Çünkü, lise yıllarımdan beri Kürtlerin aslında Türk olduğu telkini ile yetişmiş birisiyim ve geçen zaman içinde bu kimlik sorunu daha da belirginleşti ve derinleşti.
Bu bakımdan diyebiliriz ki bir sorun vardır ve bu sorunun öncelikle çözümü gerekiyor. Bu yönde atılmış adımların tamamlanması gerekirken görünen o ki, CHP ve MHP bu adımların önünü kesmeye çalışıyorlar. Bir yandan hükumetin bu sorunu biran evvel çözmesi gerektiğini söylüyorlar ama atılmış adımları da engellemek için mücadele ediyorlar. Doğru ya da yanlış iktidar sorunun çözümüne katkıda bulunmak üzere bir anayasa değişiklik paketi getirmiş ve bu paket Parlamento'dan geçmiştir. Buna karşılık muhalefet demokratikleşme yönünde atılan adımların ve anayasa değişikliğinin ülkenin üniter yapısını bozacağını, bölünmeye götüreceğini ileri sürüyor. 'Peki çözümünüz ne?' dediğinizde ortaya konulan bir şey yok. Ülkenin bölünmesini kimse istemez, zaten isteyen de yok. Sorun eğer kimlik sorunu değilde ekonomi ise bu hususta yapılması gerekenler imkanlar ölçüsünde yapılmaya çalışılıyor. Ancak, terör önlenmeden de bölgenin ekonomik yönden çehresinin değişmesi zor görünüyor. Çünkü terör ister istemez yatırımcıyı korkutuyor, insanların bölgeden göçüne sebep oluyor. Korkutmanın da ötesinde teröristlerin iş makinalarını ateşe verdiklerini biliyoruz. Yani teröristler ekonomik kalkınmayı istemiyor, engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu bakımdan terörün emniyet güçleri yoluyla çözümü, buna ekonomik kalkınmanın yardımcı olmasını isteyenler bu yollarla terörün 25 senedir kökünün niçin kazınamadığını izah etmek durumundadırlar. Terörün devam etmesini istemek kanla beslenmek anlamına gelir ki şahsen bunu düşünmek bile istemem. Kaldı ki gelinen noktada tarafların birbirini suçlamak yerine çözüm üretmeleri ve işbirliği yapmaları gerekiyor. Hem çözüm sunmayın hem getirilen bir takım düzenlemelere karşı çıkın, bununda ötesinde demokratikleşme çabalarını ülkenin gündeminden düşürmek anlamına gelen kampanyalar yürütün, bunun mantıki bir izahı yoktur.
Ne yazık ki son günlerde ülkenin gündeminden demokratikleşme, Kürt sorunu, reformlar, işsizlik, gelir sıkıntısı çeken milyonlar düşmüş durumda. Artık ülkeyi Kılıçdaroğlu'nun giydiği gömlek daha çok ilgilendiriyor. Doğrusu kime ve neye hizmet ediliyor insan anlamakta zorlanıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.