CHP, milleti değiştirmeye şartlandırılmıştır. Kendi değişmeyecek ki, milleti değiştirsin. Şapka giymemek artık idam nedeni değil. Ama kanun yaşıyor. Hem de değiştirilemez. Akıl almaz yasaklar bu değişmezlikte. Başörtüsü yasağından, namaz fişlemesine “TBMM’ye Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz” inadına kadar ona dayanıyor.
Siyasi partilerin hizmeti kanun ve icra ile olur. Yolu TBMM’dir. CHP, millete yararlı bir teklifle hükümeti zorlamaz. İşi, kanunları engellemektir. Millet iradesini Meclis’te temsil etmesi gerekirken, Meclis’i çalışamaz hale getirmek için “Meclis ancak 367 ile toplanabilir” diye, akıl almaz, tatbik imkanı bulunmaz isteklerle Anayasa Mahkemesi’ne koşar.
CHP, TBMM ile değil yargı ile icraat peşindedir. Yargıya gider, belediye öğrenci burslarını iptal ettirir. “Kamusal alan” der. Turist girer, kedi girer. Vatandaş giremez. Okullarda ikna odaları kurulur; en çalışkan öğrenci okuluna sokulmaz.
CHP aslında parti hukukunun dışında, partiden farklı bir kurumdur. Partiler kanunu, partilerin ticaret yapmasını yasaklar. Büfe dahi açamaz. CHP, en büyük bankanın, dev işletmelerin sahibidir. CHP, servet üzerine oturan zengin bir kurumdur. Kendi işlerine bakıyorlar, milletin ihtiyaçları onları ilgilendirmiyor.
CHP, kendini değil, milleti değiştirme fikri üzerine kurulmuş bir yapıdır. Milleti, ahlakı, inançları, değerleriyle yok edip, yeni Batılı bir millet doğurmak istiyor. Bunu ilan ediyor. Nitekim, Devlet Bakanı Sayın Kavaf’ın, “hastalık” dediği cinsel bozukluğu savunmak için soru önergesi veriyor, TBMM’de basın toplantısı yapıyor, Genelkurmay Başkanı da olabilmeliler, diyor. CHP’nin, anayasa, öğrenci bursu, meslek okullarını geliştirmek gibi bir derdi yok. Onun işi engellemek. Meclis’te engelleyemezse, zaman kaybıyla yetinmiyor. Yargıya gidip güç gösteriyor.
CHP’nin normal kongresi idi pazar günü yapılan. Fevkaladenin de üstü oldu. Bir basın ordusu katıldı. Sermaye medyası, Kemal beyin şahsında CHP’yi uçurmak için günlerdir ter döküyor. Fakat onun, kendi olmasına razı değiller. Takdim için sanal bir şahsiyet kostümü arıyorlar. Kararsızlar. “Kendi olmasın da, kim olursa olsun” der gibi dolaşıyorlar. Gandi diyorlar. Olmuyor, “Ecevit olsa mı?” yoksa “M. Kemal mi?” CHP, yüz yıllık bir katılaşma; ilkeler inançlaşmış; kanun üstü yapı ediyor. Böyle bir yapı, “değişim” dese ne kadar mümkündür.
“Sermaye medyası CHP’yi uçurmak için yeterlidir” hesabı da yanlıştır. Sermaye medyası, halktan daha uzaktır. CHP’nin içinde hiç olmazsa yanlışlıkla girmiş, “Bir kere CHP’liyiz dedik” diyenler vardır.
CHP’nin hemen bitmesini beklemek de boş hayaldir. İş Bankası var. Darbe anayasası devam ediyor. Bu imkanlar ve geçmiş bürokratik yapılanmadır CHP.
Temel sıkıntıları geride bırakmak için, öncelikle anayasanın prangalarından kurtulması gerekiyor. Millet kararlıdır. Yola çıkmıştır. Engeller aşılacak. Ama daha çok gayret ve sabır gerekiyor.