Abluka altındaki Gazzeli bebeklere, kadınlara, yaşlılara “insanî yardım” ulaştırmak için kutlu bir deniz yolculuğu başlatılmıştı İHH koordinatörlüğünde...
Çoğunluğu Türkiye’den olmak üzere 50 ülkeden yüzlerce barış gönüllüsünü taşıyordu Mavi Marmara...
Her insanın hakkı olan özgürlüğe belki bir nebze de olsa kanat çırpmak için yelkenleri açmıştı o gemi... Katillerin “sizi katledeceğiz” tehditlerine aldırmadan hem de...
Bebeklerin, yaşlıların, kimsesizlerin yarasına merhem olmaktı tek gayeleri...
Zerre kadar taviz vermeden, Siyonist’in tuzaklarına aldırmadan, “teröristin kaba kuvveti”ne boyun eğmeden, “biz yoksak kimse yok” telakkisi içerisinde çevirmişlerdi rotalarını Gazze’ye...
Barış için, yardım için, insanlık için, ulvî duygularla kuşatılmış bu insanlar vuslata bir adım kala, katilin havadan ve karadan hunharca silahlı saldırısıyla karşılaştı...
Kalleşçe katledildiler tüm insanlığın gözleri önünde...
Uluslararası hukuk ayaklar altına alınarak; yaralı insanlara bile kelepçe vuruldu, insanlıktan nasibini alamamış korkak katiller sürüsü tarafından!..
Hiç şüphesiz insanlık tarihine “kara bir leke” olarak geçecek bu katliam.
Peki her seferinde barıştan, özgürlükten, demokrasiden bahseden sözde kuruluşlar ne yapıyorlar bu “insanlık adına utanç verici facia” karşısında..
Uluslararası insan hakları örgütüymüş, Güvenlik Konseyi imiş, Bir-leş-miş Milletler’miş, hepsi hikaye...
Ne beklersin ki zaten katil severlerden, sahte barışçılardan, sözde demokratlardan, maskeli hümanistlerden!..
Mekanizmasını kurmuş korkak ve kurnaz Siyonist.
Daha önce Siyonist’in, terör örgütü PKK ile ilişki halinde olduğu, gizli servisi MOSSAD ajanlarının, PKK teröristlerinin eğitimine yardım ettiği ortaya çıkmıştı. Önce Akdeniz’e sınırı olan Hatay’ın İskenderun ilçesinde askerlerimize Siyonist kuklası katiller saldırıyor, hemen ardından Akdeniz’de Gazze’ye yardım götüren gemiye de Siyonistler saldırıyor. İskenderun’da 6 şehit, Akdeniz’de şehit sayısını bile öğrenmemize müsaade etmiyor gözü dönmüş Siyonist...
Her iki saldırının da katilleri aynı, aynı yere çıkıyor. Hatırlayın katil İsrail’in Türkiye’nin her eleştirisine “Bizi eleştirmeyin, yoksa PKK’yı size saldırtırız” anlamına gelen tehditlerini...
İşte dün bunu gördük.
Bu bir tesadüf değildir. Bu bir provokasyondur, bu bir saldırıdır. Bu, İsrail katilinin Türkiye’ye meydan okumasıdır.
İskenderun’daki saldırı, İsrailli teröristlerce sivil yardım gönüllülerine yapılan saldırıya tepkiyi kırmayı amaçlıyordu. Ama katil, suçüstü yakalandı.
Kuzey Irak’ta PKK’ya istihbarat ve askerî eğitim verdiği ortaya çıkan İsrail katili, dün perde arkasından yönettiği eylemleri İskenderun ve Akdeniz’de doğrudan yönetti ve kendini ele verdi.
Katilin kaçacak yeri yok artık, çünkü her tarafı kuşatıldı, çünkü bedeller ödendi, gerekirse ödenecek. Çünkü İskenderun’da 6 şehit, Mavi Marmara’da kesin olmayan bilgilere göre 19 şehit verdik. Allah şehadetinizi kabul etsin. (Amin!)