Hasan Aksay

Hasan Aksay

İbret almak, felaketi yaşamadan öğrenmektir

İbret almak, felaketi yaşamadan öğrenmektir

İyilikle kötülüğü ayıran, bu ayrımını fiilen hayat yapabilen akıl, vicdan ve irade sahibi canlı insandır. Onun içindir ki insan, “Ekrem-i ve eşref-i mahluk”tur. Uğrunda hayatını feda edecek değerlere sahiptir. Böyle yüce değerleri yoksa, hayatının da değeri yoktur. Belki hayvandan da aşağıdır. üstün olan, manevi değerlerdir. Güzel ahlak, sevgi, saygı, iyiliği yayma, kötülüğü engelleme, vefa, iyiliği biliş ve teşekkürle kazanılır.
İyiliği bilmeyen, teşekkürü yaşamayan insan, insan değildir. Nefes alamasan boğulur, veremesen çatlar ölürsün. Bir nefeste böylesine iki büyük nimet. Yaratan’a ne kadar teşekkür? Ana, baba, aile ve millet hayatına? Sağlıklı bir aile, eroinden, içkiden, kumardan uzak, erdem, yüce bir ahlakla yaşam, Hz. Adem’den beri İslâm’la mümkün olmuştur. ömer’i Hz. ömer yapan sır ve nizam İslâm’da… Yunus’umuz güzel söyler:
“İlim, ilim bilmektir. –İlim kendin bilmektir. –Sen kendini bilmezsin; -Bu nasıl okumaktır?” Mevlana’mız: “çirkin ahlaklıların ilmi ateşten kötüdür, -Yılan ağzında zehir damlasıdır ab-ı hayat” Anadolu insanı, bu güzel düşünceleri özümsemiş, mahallesinin kültürü haline getirmiş, bir hikayeyle somutlaştırmıştır: “Okuyup imkan sahibi olan delikanlı makamına oturunca zaptiyelerini gönderip babasını, apar-topar getirtir ve yüksek perdeden, “-Hani bana, ‘-adam olamazsın!’ diyordun baba?” der. Baba, derin bir üzüntüyle, “Ben imkan ve makam sahibi olamazsın demedim. Adam olamazsın dedim...”
İnsan en çok kaçtığı ölüme doğru yaklaşıyor. ömür, temmuz güneşinde kar gibi eriyor. Binlerce örnekle yaşanan ölüm herkes için ufukta. Ama yine de dün firavunlar, Hitler vardı, bugün Bush yine var. Zenginlik, makam ve yetkinin, gurur ve kibrin özenecek bir şey olmadığını örneklerinde görüyoruz ama, onlardan biri olmak için çalışmıyor muyuz? Okuyup zengin, makam, mevki sahibi olmak hedef. İnsan olmak? Materyalist yönelişin Aydınlanma felsefesi, din ve ahlakı okullardan uzak tutmakla, maddi imkanları, vasıtayı, insanlığın hedefi makamına oturtmuş, felakete yol açmıştır. Hale bak:
Aile öğretmen, eğitim hukuk. Genç Avukat Alpaslan Aslan’dan hukuka kurşun.
Refah ve aydın mahallesinden, Prof. Dr. ailede, hukukçu bir genç kız, annesinin boğazını keserek öldürüyor. Tasavvuru dahi ürkütücü planlar, cinayetler. Anadolu mahallesinin yaşantısı, “Anne babaya ‘öf bile deme’ ” diyen İslâm idi. Aydınlanmak için mahalleden ruhen hicret mi ettik? Değerlerimize mi ters düştük? Düşman mı kesildik?
Bu soruların, yakın cevapları ortada. Sapmanın başladığı nokta derinde. Bir ülke değil bütün insanlık, bir cihan savaşı kaybetti. Bu savaş, ülke ve milletlere değil, insanlığa ve insani yüceliğe karşı açıldı. Karl Marks’ı saymazsan öncüsü iki Yahudi:
1) Charles Darvin (1809-1882) insanı, insanlık makamından indirerek, şuur altını hayvanlığa teslim etmeyi hedefledi. Türlerin kökeni, natürel selection gibi okus-fokuslarla, inananlarına maymunu ata yaptı. Hayvan için ahlak ve insani yüceliğin anlamı yoktu.
2) Sigmund Freud (1856-1939) çocuğun annesini emişini, cinsel sapıklık için kullandı. İnananlarının bilinç altını çirkefleştirdi. İnsani değer yerine hasta ruh şırınga etti. Köpek, bu kadar rezil değildir. Cins “Kangal Köpeği”nin kitabında, “On yıl sonra doğsa dahi kardeşini kokusundan tanır, çiftleşmez” diyor. Köpekten aşağı bir zilletle insan olunmaz.
İnsan, bu fitnelerden yüz çevirip ahlaki değerlerine, insani yüceliğine sahiplenmek zorundadır. Aksi, akıl ve vicdanın inkarı, ahlak ve erdemlerin yokluğudur, eroindir, içkidir, cinayettir, mafyadır: “Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havf-i yezda’nın (Allah korkusu); -Ne irfanın kalır tesiri, katiyen ne vicdanın. –Hayat arık behimidir (hayvani); hayır ondan da alçaktır.”
21. asır, bu felaketin rövanşı olacaktır. Yeni bir “Asr-ı Saadet” kapısıdır, yeni bir diriliştir. Karanlık, artık ümitsizlik ve yenilgiden ziyade yeniden dirilişin, gayret ve azmin kamçısı olarak görülüyor. ümit ve azmin ışığı olan şafak aydınlığını, şimdi, en koyu noktasına ulaşmış, perişanlaşmış olan karanlık da müjdeliyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi