ATAK’a saldırının sebebini asker açıkladı!
Hani “taşeron” tartışmasında gözlerin Anglo-Yahudi ittifakına çevrildiği en ateşli günlerde, Falcon’un iri gazetesi manşetten, Amerikan Kobra helikopterlerini ballandıra ballandıra Türkiye’ye pazarlamıştı ya…
Açıkça, “Türkiye’nin Amerika’dan Süper Kobra helikopter talep ettiği, Amerika’nın, üretimin ancak iç talebi karşıladığı gerekçesiyle bir süredir reddettiği bu talebe karşı bu defa sürpriz bir çıkış yaparak, olumlu cevap verdiği” ifade edilmiş…
Ve “Pentagon’dan Süper Kobra’ya izin” vurgusu yapılarak; Türkiye’nin Amerika’ya muhtaç olduğu mesajı verilircesine, iddia edilen “olumlu cevap” bir lütufmuş gibi sunulmuştu.
Ben de önemli gördüğüm bu konuyu irdelemiş ve yazımda asker kökenli gazetecinin aksine savunma sanayinde Türkiye’nin, dünya ölçeğinde söz sahibi olması için -ki bu kaçınılmaz bir ihtiyaç- sıradışı bir çaba sarfetmemiz gerektiğine vurgu yapmıştım.
Öyle ya; dünya enerji kaynaklarının yaklaşık yüzde 75’inin bulunduğu kritik bir bölgede yer alıyorsak, kendi silahımızı kendimiz yapmaya mecburuz.
Başka çare yok!
Zira her yönüyle Amerikan kobralarından daha üstün yeteneklere sahip milli “ATAK” helikopterlerini ve İsrail “HERON”larını tarihe gömecek niteliklere sahip insansız hava aracı milli “ANKA”yı nasıl görmezden gelirdik?..
Şüphesiz başlatılan çalışmalar genişletilerek ve çeşitlendirilerek sürdürülmeli, gelecek perspektifiyle oluşturulan projeler “devlet politikası” haline getirilmeli…
Ben bu konulardan bahsederken, askeri çevreden üst düzey bir yetkili hayli ilginç bir iddia ortaya attı.
Görüştüğüm yetkili Amerikan Kobra’sı ve milli ATAK’la ilgili, “Kritik bir saptamaydı seninki” dedi ve ekledi: “Ancak asker kökenli muhabir de bir doğruyu yazdı, lakin çok önemli bir gerçeği de gizledi ya da göremedi.”
Peki neydi asker kökenli muhabirin yazdığı doğru olan şey ve göremediği gerçek?
Üst düzey askeri yetkilinin cevabı şu oldu: “Amerika’da Kobra üretimi ancak iç talebi karşılayabiliyor, doğru olan bu.
Gizlemeye çalıştığı ya da göremediği gerçeklere gelince: Türkiye’nin 1990'lı yıllarda ABD’den 10 adet Süper Kobra helikopteri aldığı, ancak Ocak 2010 itibarı ile 7 adedinin operasyonel/faal olduğunun belirtildiği görülmekte...
Helikopterden 3’ü hangar çökmesi nedeniyle devre dışı kaldı!
Sonraları Türkiye’nin Amerika’dan yine kobra talebi oldu.
Ancak ABD, kendi Deniz Piyade birliklerinin hava unsurlarında kullanıldığı ve ellerinde Türkiye’ye devredilebilecek fazla helikopter bulunmadığı gerekçesiyle red cevabı verdi. O gazetede bu bilgiye yer verilmemiş…”
Talebimize “red” cevabıyla ilgili gözlerden kaçırılmak istenen en çarpıcı gerçeği ise şöyle değerlendirdi: “ABD’nin 1 Mart 2003 ‘tezkere reddi’nden memnun olmadığını herkes bilir. Çünkü o gün Türkiye’ye Süper Kobra veremeyen ABD bugün hem Irak hem de Afganistan’da çok daha yoğun bir operasyonel faaliyet içerisinde.
Bir de taarruz helikopteri galerideki araba gibi hazır üretilip müşterisi olursa diye bekletilen bir şey değil.
Türkiye ATAK kapsamında hazır alıma bugün karar verse bu helikopterler eline en erken 1-2 yıl sonra geçer.
ABD tarafı da bunu pekala bildiği için elinde bulunan kullanılmış helikopterlerden vermeyi kabule yanaşmış olabilir. Ayrıca envanterdeki Süper Kobra sayısı 16’ya çıkacak, ATAK’ta başarısızlık vb. oldukça rahatlıkla ‘Zaten ABD yapımı kobralardan elimizde epeyce var, AK Parti hükümetinin isteği ATAK projesinden vazgeçelim, tekrar ABD helikopterlerine dönelim’ gibi görüşler de seslendirilebilecektir.”
İşte görüyorsunuz oynanmak istenen kirli oyunları; Mehmetçik can verirken, savaş baronları bundan faydalanıp silah satma derdindeyken, bizim milli şuurdan yoksun gazetecilerimiz de “ATAK”a kalkışabilir.
Amaç belli, ABD'nin kullanıp eskittiği helikopterleri Türkiye'ye pazarlamak.
Hatırlayın; bir hafta önce insansız hava aracımız ANKA'nın açılışı yapılırken, İsrail'de “Böyle giderse Türkiye'ye silah satamayız” sesleri yükselmişti.
Milli sanayi düşmanlarının gazete sütunlarında neden ATAK'a ve ANKA'ya vurduklarını şimdi daha net anlıyor musunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.