CHP’de 12 Eylül sonrası büyük tasfiye!
Dallas dizisini andıran CHP’deki gelişmelere bu hafta da devam ediyoruz...
Deniz Baykal’ın istifası ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olarak seçilmesinin ardından, CHP’de sular bir türlü durulmuyor.
Partide Önder Sav etkisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun partide ve kamuoyunda etkisizliğinin kamuoyuna yansımasından rahatsız olan parti yöneticileri, Baykal’lı veya Baykal’sız yeni çözüm arayışlarını dile getiriyorlar.
Şöyle ki: Gandi’den Yiğitoğlan’a kadar onlarca isim takılan Kılıçdaroğlu hakkında CHP’de “Balon Kemal” lakabı tuttu ve özel sohbetlerde kullanılıyor. Kılıçdaroğlu’na yönelik bu tepkiler devam ederken, “CHP’nin Putin’i” diye bilinen Önder Sav ve ekibi de parti içindeki huzursuzlukları sona erdirebilecek güçlü bir tasfiye hamlesinin yapılması gerektiğini düşünüyor.
Konunun kendisine iletildiği Kılıçdaroğlu, referandum öncesi tasfiye hamlesinin partiye ve kampanyaya zarar vereceği görüşünde.
Kılıçdaroğlu’nun, tasfiyenin olması ve seçimlere kadar partinin toparlanması gerektiği görüşünü paylaştığı; ancak Sav ve ekibine 12 Eylül’e kadar beklemelerini tavsiye ettiği söyleniyor. Çünkü, 12 Eylül’de HAYIR tercihinin ortaya çıkması durumunda arkaya alınacak rüzgar ile tasfiyenin daha güçlü ve derin yapılacağına inanıyor.
Bakın yine ilk benden duyacağınız bir kulis bilgisi vereyim size: CHP’de 12 Eylül sonrasına bırakılan tasfiyede giyotine gönderilecek isimler arasında Baykal’ın ismi de geçiyor.
Ancak Baykal ve taraftarlarının genel stratejisi CHP çatısını öncelikle terketmemek ve kaptırmamak üzerine kurulu.
Baykal’ın önceki akşam Ecevit’in Başbakanlığı döneminde “kara kutu” olarak bilinen Hüsamettin Özkan ile görüşmesinde de CHP’deki son durumun konuşulduğu, bize gelen bilgiler arasında...
Baykal’ın ekibini tasfiye planının ilk aşamasında kendisine yakın isimlerin teşkilatlardan istifa ettirilmesi 2 ay önce başlamıştı zaten.
12 Eylül sonrasına bırakılan büyük darbeden haberdar olan İzmir teşkilatının bu nedenle ipleri koparma noktasına geldiği söyleniyor.
CHP’de kimin kimden yana olduğu, kimin kimi arkadan hançerlediği de bir başka muamma.
Taraflar arasındaki çatışmada ismi sürekli geçenlerden biri de Gürsel Tekin. Kılıçdaroğlu ile eski hukukunu kullanarak yönetime giren Tekin’in kendisine yapılan muameleden rahatsızlığı var ve hâlâ Baykal’a yakın duruşu da Sav ve ekibini rahatsız ediyor.
CHP’deki son durum böyle.
Partinin başına yakın zamanda Baykal da gelebilir, Baykal CHP’den tamamen uzaklaştırılabilir de.
Partideki soğuk savaş henüz sıcak çatışmaya dönüşmemiş.
Devam eden bu iç savaş, Amerika-Rusya arasındaki soğuk savaşın küçük bir örneği gibi.
Soğuk savaşın nasıl olduğunu bilenler, CHP’deki bu durumun analizini daha iyi yapacaklardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.