Yener Dönmez

Yener Dönmez

KCK, İbrahim Tatlıses ve Deniz Baykal

KCK, İbrahim Tatlıses ve Deniz Baykal

Aslında herkes biliyor PKK’nın dağ kadrosunu KCK’nın yönettiğini. Ama nedense bu gerçeği kimse itiraf etmiyor.
Medyamızın köşe başlarını tutan bazı isimlerine kalsa, KCK’lılır ‘suçsuz’, ‘günahsız’ ve hatta ‘masum’ kimseler.


Ama gelin görün ki, bugün BDP denilen parti bir şey yapacak olursa, önce KCK ve Karayılan’a başvuruyor.


Sadece BDP mi?


Bir kısım siyasetçimiz de, sanatçımız da maalesef terör örgütüne çok çabuk teslim oluyor.


Şimdi durup dururken bu da nereden çıktı demeyin! Hatırlarsanız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kurban Bayramı tatilinin beşinci gününde Diyarbakır’daydı. Ama konumuz bu değil.


Kılıçdaroğlu da her siyasetçi gibi Diyarbakır’a da, İzmir’e de gidebilir. Biz işin orasında değiliz.


Hani Kılıçdaroğlu Diyarbakır’a gitmeden önce, “CHP-BDP” ittifakı konuşulmuştu ya. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile CHP’li Süheyl Batum karşılıklı olarak ‘ittifak’tan bahsetmişti.


Sonrasında Kılıçdaroğlu da Diyarbakır’a gitti. Peki acaba Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti için kimlerden izin alındı?


Bu da ne biçim soru demeyin!..


Çünkü geçmişte yaşananlara baktığınızda, CHP’nin başından beri KCK’ya nasıl teslim olduğunu görürsünüz.


Yani bu ‘teslim olma’ Kılıçdaroğlu’yla başlamadı.


Kılıçdaroğlu sadece mevcut ‘teslim olma’ politikasını parti yönetimine getirdiği isimlerle KCK’ya daha da yaklaştırdı.


Başta Mehmet Zeki Gündüz olmak üzere CHP’nin yeni yönetiminde yer alanların birçoğunun örgüt geçmişi ortaya çıktı.


Ve bana gelen ayrıntılı bilgilere göre;


12 Aralık 2008 tarihinde bugün BDP Eşbaşkanı olan Selahattin Demirtaş ile KCK’lı Kamuran Yüksek arasında bir görüşme yapılıyor.


Görüşmede Baykal’ın Diyarbakır’a gelmek için KCK yöneticilerinden izin istediği konuşuluyor.


Baykal’ın bu talebini ‘Kürt Sağ Kolu’ diye nitelendirdikleri bir isim aracılığı ile ilettiğinden bahsediliyor. Demirtaş, Yüksek’e, izin isteyen CHP’linin “Başbakan Diyarbakır’a geldiğinde olaylar olmuştu” dediğini söylüyor.


Bunun anlamı şu:


“Başbakan geldi olay çıkardınız. Acaba Baykal gelse de siz olay çıkarmazsanız nasıl olur.”


Görüşmenin içeriğinden anlaşılıyor ki; Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretinde olay çıkaranlar ve çıkarttıranlar KCK’lılar. Peki sadece CHP mi KCK’dan izin alan?..


Türkücü İbrahim Tatlıses de, Avrupa’da kendisine konser yasağı getiren örgüte, para verip af diliyor; 13 Şubat 2009’da...


Nadir Yıldırım, Herdem Kızılkaya ile Hüseyin Zorlu arasındaki görüşmede, Tatlıses’in örgütün Türkiye sorumlusu Mehmet Nimet Sevim aracılığıyla yasağının kaldırılması halinde örgüte maddi destek sunacağı önerisi ile ilgili konuşmalar da bugün kayıtlarda mevcut. Tüm bunlardan sonra yukarıda sorduğumuz soruyu bir kez daha soralım.


Acaba Kılıçdaroğlu da Diyarbakır gezisi için KCK’dan izin istedi mi ve bu izni istediyse kimler aracılığıyla istedi?..


Kılıçdaroğlu’nun yeni ekibinde DEP’lilerin avukatlığını yapmış ve PKK ile birlikte çatışmalara katılmış isimlerin de oluşu dikkate alındığında, CHP’nin nasıl bir ittifak içinde bulunduğu daha iyi anlaşılıyor.


Kılıçdaroğlu istediği kadar “ittifak yok” desin.


İttifak zaten CHP’nin Parti Meclisi ve MYK’sında kurulmuş.


Peki ya İzmir’de, Ankara’da, Antalya’da “Üniter devlet tehlikede” diyen CHP’li seçmene ne demeli?


Bakın “üniter devleti” kim tehlikeye sokuyor?


Bu konuya önümüzdeki günlerde devam edeceğiz.


Kılıçdaroğlu’nun KCK’dan izin meselesine de...


Kimbilir daha ne tür işbirlikleri ortaya çıkacak?


Neler dökülecek ortaya daha neler!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi