Genelkurmay’dan Akit’e cevap
Önceki gün gazetemizin sürmanşetinde bir haber vardı.
Sözkonusu haberi gazetemizin İstanbul Yayın Kurulu’na sunmadan önce ilginç bazı gelişmeler yaşadık Ankara haber merkezimizde.
Muhabirlerimizden Yiğit Doğaner, sabahki gündem toplantısına hayli iddialı bir haber getirmişti.
Kara Kuvvetleri Komutanı Erdal Ceylanoğlu’nu doğrudan ilgilendiren bir haberdi bu.
Yiğit, bilgileri çok sağlam kaynaklardan aldığını ve haberinin kesinlikle doğru olduğunu söylüyordu.
Yiğit’in doğru haber konusundaki hassasiyetine rağmen yine de tereddüt ettim.
Zira haber ordumuzun en tepe yöneticilerinden birisini ilgilendiriyordu.
Yiğit’e “Bu haberi muhataplarına mutlaka doğrulatalım” dedim.
O da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na konuyla ilgili bir not bırakmış.
Bunun üzerine Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Tayyar Süngü aradı.
Süngü’yle gün içerisinde 1 saati aşan görüşmelerimiz oldu.
Tuğgeneral Süngü, önce söz konusu iddiayı araştırıp bize döneceğini söyledi ve haber doğrulatma konusundaki hassasiyetimizden dolayı memnuniyetini belirtip teşekkürlerini iletti.
“Ben de dün sizi arayacaktım. Size söylemem gereken bazı şeyler var” diye söze girdi...
Bizim doğrulatmak istediğimiz bilgileri not ettiğini ve en kısa sürede bize döneceğini belirttikten sonra medya etiği ve hukuk üzerine bir kitap okuduğundan söz etti ve şunları söyledi:
“Ben ilk defa haber yapmadan önce haberi doğrulatmaya çalışan bir gazeteci gördüm. Sizin bir meslektaşınıza bir haberle ilgili olarak bazı konuları izah etmiştim. Hatta şunu söyledim: ‘Medya, Etik ve Hukuk’ adında bir kitap okuyorum. Süleyman İrvan, Ragıp Duran ve Fikret İlkiz yazmış. Fazla kitap yok kitapçılarda bu konularla ilgili olarak. Burada da evrensel kurallar var. Ben inanın Amerikan Basın Konseyi’ni de inceledim. İngilizler’de de, Almanlar’da da kurallar üç aşağı beş yukarı aynı. Kişilerin özel hayatlarının korunmasıyla ilgili olarak zaten Anayasa’da yazılı. ‘Mutlaka sorulmalı, doğrulatılmalı’ diyor. Ben çok teşekkür ederim hassasiyetinizden dolayı.”
Süngü, görüşmemizde son günlerde medyada yer alan yardım sandığıyla ilgili görüşlerini de aktardı. Süngü’ye göre, basında yer alan iddialar doğru değil.
Bunu da şu şekilde açıklıyor: “Yardım sandığı halen görevde bulunan TSK mensupları için oluşturulmuştur. Emekli generaller için deniliyor. Bu kesinlikle doğru değil. Görevde bulunan TSK mensuplarının görevi dolayısıyla kişilik hak ve özgürlüklerine karşı yapılan ihlaller nedeniyle haklarını aramak için oluşturduğu bir oluşum. Şimdi emekli personel bulunmuyor. İşte sandık general, amiral, subay, astsubay, uzman ve sivil memur ayrım yapılmaksızın yönergede belirtilen şartları taşıyan tüm personele destek sağlıyor. Ayrıca hakkında herhangi bir nedenden dolayı dava açılmış personele sandıktan yardım sağlanması da söz konusu değil. Yani diyelim ki şu anda devam eden davalar var biliyorsunuz. Bu davalara katılan personel var. Sandık bu personele imkan sağlamıyor. Çünkü bunu da istismar ediyorlar.”
Süngü’nün söylediğine göre, yardım sandığına yapılan yardımlar tamamen gönüllülük esasına dayalı ve kimsenin ne kadar yardımda bulunduğuna dair bir kayıt da tutulmuyor.
Süngü yardımın gönüllülük esasına dayandığına dair sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Sandık yönetim kurulunca, yapılacak yardımların yardımı yapacak personelin maaşını aldığı bankaya şahsen başvurması, yardım olarak yatıracağı parayı sandık hesap numarasına havale veya EFT olarak göndermesi şeklinde yapılması yönünde bir karar alınmış ve bu şekilde uygulanıyor.”
Süngü’nün medya etiği ve yardım sandığıyla ilgili açıklamaları böyle...
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu hakkındaki iddiaya gelince...
Söz verdiği gibi bize bu konuyla ilgili dönüş yaptı Süngü ve aynen şöyle dedi: “Haberiniz doğru. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu’nun oğlu Altay Ceylanoğlu, ikamet yeri olan Ankara’da Stratejik Araştırmalar Etüd Merkezi’nde (SAREM) asteğmen olarak askerlik yapıyor. Takdir sizin.”
Ne güzel...
Ben de Süngü Paşa’ya bundan sonraki süreçte karşılıklı teyit usulüne göre hareket etme sözü verdim.
Bunlar TSK ve gazetecilik adına güzel gelişmeler diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.