Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Özgürlük var!..Çek kafayı geç direksiyona,önüne gele

Özgürlük var!..Çek kafayı geç direksiyona,önüne gele

Toplumda özgürlükler ve özellikle de özgürlüklerin sınırları konusunda ciddi bir kafa karışıklığı yaşanıyor. Aslında kafa karışıklığından ziyade bir kesimin kendi özgürlüğünün sınırsız olduğunu, kendisi gibi düşünmeyen, inanmayan ve yaşamayanların özgürlüklerini de kendisinin belirleme hakkı olduğu gibi çarpık bir düşünceye sahip olmaları söz konusu...

Bu memlekette özgürlüklerin sınırlandırılmaması, daha doğrusu içkicilerin özgürlüklerini korumak adına yıllardan beri sadece reklam bazında değil, sinema filmleri, televizyon dizileri, tiyatro oyunlarında hep içki reklamı yapılmıştır. Çünkü, bu bir hak olarak algılanmıştır. Ancak, bunun yanında devletin görevlerinden birisinin toplumun her ferdinin can ve mal güvenliğini sağlamak olduğu nedense pek dikkate alınmamıştır. Bu anlayış giderek öyle bir noktaya gelmiştir ki, kendilerini bu ülkenin asli sahibi kabul eden bir kesim hak ve özgürlükleri sadece kendilerinin belirleyebileceği ve sınırlandırabileceği gibi bir anlayış geliştirmişlerdir.

Bu beyler için içki içmek bir haktır ve devletin görevi bu hakkın kullanılmasının kolaylaştırılması ve yaygınlaştırılmasını sağlamaktır. Bu beylere canlarının içkiyi devlet ücretsiz olarak sağlarsa ne ala! Yıllardan beri insanımız sigara kullanımına özendirilmiş, bunun sonucu olarak sigara kullanma yaşı 10'a kadar inmiştir. Alkol ve benzeri uyuşturucu kullanımı da artık ilköğretim çağındaki yavrularımıza kadar inmiş, ciddi tehlike arz etmeye başlamıştır.

Hatta bu ülkede aydın bir diğer ifade ile entelektüelliğin ilk şartı elde kadeh ve sigara ile objektiflere poz vermek olmuştur. Bunun aksi bir davranış sergileyen en hafif şekliyle küçümsenmiş, çağ dışı ve gerici olarak nitelendirilmiştir. Böyle bir değerlendirme ve algılama ile karşılaşan gelişme çağındaki gençlerimiz ise kınanmamak, aydından sayılmak adına alkol ve sigara ve alkol ile tanışmaya çok erken yaşlarda başlar olmuştur.

Alkol ve sigaranın zararlarını sıralayacak değilim. Zaten böyle bir alışkanlığın pençesine düşmüş olanlar işin zarar boyutunu bilmektedirler. Bunun içindir ki devlet insanların evlerinin içine girerek bu tür alışkanlıkları takip etmiyor. Bir bakıma insanların kendi kendilerine zarar verme haklarının olduğu gibi bir zımni kabul söz konusu. Ancak, zararlı alışkanlıkların hiç olmazsa azaltılması için bazı tedbirler gündeme geldiğinde bir kısım çevreler hemen ayağa kalkıp hak ve özgürlük kavgası başlatıyorlar. Bazı tedbirleri gündeme getirenlere söylemediklerini bırakmıyorlar. Yok efendim gizli niyetleri bu vesileyle ortaya çıkmış, bunlar ülkeyi şeriata götürüyorlarmış mış da mış...

Sanki her yerde içki satılır, her köşe başında insanlar içki içerse ülke bir anda ileri ülkeler seviyesine yükselecek ve demokrasimiz bu vesileyle kemale ermiş olacak.

Doğrusunu söylemek gerekirse bu mantığı anlayamıyorum. Özellikle getirilen düzenlemede bulunmayan hususlar da varmış gibi takdim edilmesini, yani kendilerini haklı göstermek için milletin gözünün içine bakarak yalan söylemek ve yazmaktanda utanılmıyor olması mantıklı gelmiyor.

Sözün burasında dünkü iki gazetede gözüme ilişen iki haberi aktarmak istiyorum. İlki sigara ile ilgili. Buna göre TBMM Kanser Araştırma Komisyonu sigara ile kanser ilişkisini araştırmış ve şu sonuca varmış:

"Sadece sigara kontrolüyle Türkiye'deki yıllık 150 bin kanser vakasının 100 bini önlenebilir."

Dört aylık bir çalışma sonucunda taslak raporunu hazırlayan komisyon sigaraya bağlı kanserlerin uzun sürelerde ortaya çıktığına dikkat çekilerek, "Günümüzde önlenebilen ölüm nedenleri arasında en önemlisi olan tütün, kullanıcıların yaklaşık yarısını öldürmektedir" denilmektedir.

Bir diğer haber ise bir trafik kazası ile ilgili:

"Alkollü sürücü 2 kişiyi öldürdü. Alkollü araç kullanmaktan daha önce 3 kez ehliyetine el konulan sürücü kırmızı ışıkta geçerek çarptığı araçtaki çiftin ölümüne ve torunlarının yaralanmasına yol açtı."

İşte bu noktada, "Kendi alışkanlıkları sebebiyle kendi ve yakınlarının hayatını tehlikeye atmak özgürlük olarak takdim edilebilir mi?" Ya da "Trafikte kaidelere uyan insanların hayatına sırf kendi zevkini tatmin için kullandığın alkol sebebiyle son verme hakkı olabilir mi?" diye sormak istiyorum.

Unutulmamalıdır ki kişinin özgürlüğü başkalarının hak ve özgürlüğüne zarar veremez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi