Dün bir haber üzerine, Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Tayyar Süngü ile uzun bir görüşme gerçekleştirdim.
Kendisine, o haberle ilgili açıklamalarına yer vereceğimizi söyledim.
Söz verdiğim üzere bir sonraki yazımda o konuya açıklık getireceğim.
Ancak Genelkurmay’ın Balyoz davası ve Gölcük Donanma Komutanlığı’nda çıkan darbe planlarıyla ilgili yaptığı son açıklama hakkında konuşma fırsatımız olmadı.
Dün aklıma takılan bu konu üzerine epeyce bir araştırma yaptım.
Edindiğim bilgileri teyit ettirme gereği duydum, ancak o saatlerde maalesef Süngü Paşa’ya ulaşma imkanımız olmadı.
Araştırmalarım neticesinde, o açıklamanın Vatan Gazetesi yazarlarından Can Ataklı’nın 24 Ocak’ta köşesinde yazdığı sert yazıdan kaynaklandığı sonucuna ulaştım.
Bilindiği gibi Can Ataklı köşesinde, “Üç yıldır sürdürülen karalama kampanyasına ‘mantıklı’ tek cevap bile veremeyen ordu giderek yıpranıyor ve halkın gözünden hızla düşüyor. İktidar ise durumdan son derece memnun, hiçbir yaptırımda bulunmadan ordunun iyice batağa saplanması için elinden geleni yapıyor... Deniz Kuvvetleri’nin ‘asıl kalbi’ olan Donanma Komutanlığı’nda, Türkiye sevgisizlerinin üzerine balıklama atladığı bir dolu belge, bilgi ele geçiriliyor. Kuvvet Komutanı’nın haberi bile yok ama bir savcı, bir polis neyi nerede bulabileceğini biliyor. Donanma Komutanlığı’nın orta yerinde döşeme sökülüyor ve ortaya pislikler saçılıyor. O komutan hâlâ yerinde durduğu gibi tek bir açıklama bile alamıyoruz.”
Yazının Karargah’ta rahatsızlık oluşturduğu, bunun üzerine Can Ataklı ile İletişim Daire Başkanı Tayyar Süngü’nün görüştüğünü öğrendim.
Bir de Karargah’ta “Can Ataklı’nın Genelkurmay aleyhinde yazdığı yazıyı bakın iki gün içinde nasıl ikna edip değiştirttik” diye konuşulduğunu.
Ayrıca Suriye gezisi sırasında kolu kırılan, gözü moraran Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin’in Balyoz ve Gölcük’e yönelik sulandırma çalışmaları ile ilgili bir dosya hazırladığını ve bu dosyanın da Can Ataklı’ya verileceğini.
İleriki günlerde bu dosya ile ilgili Can Ataklı’nın neler yazacağını hep beraber görüp öğreneceğiz.
Can Ataklı’nın basınımızda çok ilginç bir portre olduğunu biliyorsunuz.
Cem Uzan zamanında Star TV’de ana haberi sunmuştu.
Bu dönemde Uzanlar’ın yaptığı yolsuzluklar bütün kamuoyunca bilinmekte...
Bu yolsuzluklara karşı Can Ataklı’nın, Cem Uzan’ı korumak için cansiperane çalıştığı da...
Aynı Can Ataklı bugün cuntacıları cansiperane savunmakta.
Öyle savunmakta ki, bugün İKK ve Güvenlik Daire Başkanı Tümgeneral Muharrem Mutlu Arıkan ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tümgeneral Caner Bener tarafından hazırlanan belgeleri sulandırma stratejileri ile ilgili bilgilenmek üzere Karargah’a geliyor.
Malatya’da yapılan iç güvenlik seminerinde Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, “Basın ile temasa geçmeyin. Basına bir şey söylenecekse onu biz söylüyoruz” demişti.
Acaba Işık Paşa, yürümekte olan bir davayla ilgili bir gazeteciye sulandırma bilgilerinin servis edilmesi hakkında ne düşünmektedir?
Doğrusu çok merak ediyorum.
GEÇMİŞ OLSUN
Meslektaşım Adem Yavuz Arslan’a yapılan malum tehdidi biliyorsunuz.
Başbakan Erdoğan’ın da işaret ettiği gibi; Arslan’ın “Bi Ermeni Var” isimli eserinde, Ogün Samast’a tetiği çektiren ana kumandaya ulaşma gayreti vardı...
Buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.