Bu gün iki farklı yolculuktan bahsedeceğim...
Öncelik söz verdiğim üzere GATA Başhekimi Prof. Tbp. Tuğgeneral Yusuf Ziya Yergök’ün Belçika’ya yaptığı yolculuk...
Bu konuyla ilgili Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Tayyar Süngü aradı.
Yusuf Ziya Paşa ile ilgili gazetemizde yer alan bilgilere bazı itirazlarının olduğunu söyledi.
Söz konusu haberde Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner’in de adının geçtiğini, ancak konunun Güner ile alakasının olmadığını, bu durumun GATA Sağlık Komutanlığı’nı ilgilendirdiğini kaydetti.
Sağlık Komutanı’yla görüştüğünü ve kanser hastası olan Yergök’ün yurtdışında tedavisinin mevzuata uygun olduğunu belirten Tayyar Paşa, Yergök’ün rahatsızlığını tedavi sürecine bir de etik açıdan bakmak gerektiğini vurgulayarak bu konudaki düşüncelerini şöyle ifade etti:
“Bir ay önce mazeret izni olarak başvuruyor ‘ben yurt dışına gitmek istiyorum’ diye. Sonra kendi parasıyla kendi nam ve hesabına yurtdışına gidiyor. Bir de etik açıdan bir analiz yaptım. Ona göre konuşuyorum. Ortada bir kanser hastalığı var. Dolayısıyla böyle durumlarda bizim Sağlık İzin Yönetmeliği’nin 16. maddesi diyor ki: ‘Eğer böyle bir sağlık problemi olan birisi varsa ve yurtdışına gitmesi gerekiyorsa senelik izni verilir, artı üç ay da mazeret izni verilir.’ Dolayısıyla bu konu son derece yasal. Üstelik kişi de akciğer kanseri olmuş, çok ciddi bir kanser türü. Üstelik kendisi de doktor. Öyle takdir etmiş.”
Olayı tüm detaylarıyla araştırdığını söyleyen Tayyar Paşa, incelemeleri üzerine şu bilgilere ulaştığını belirtiyor: “Bilgileri Sağlık Komutanlığı’ndan aldım. Bizzat âmiri olan kişiden aldım. 5 Ekim 2010’da GATA Komutanlığı Profesörler Kurulu’na sevk etmiş. Kişi zaten Belçika’ya 5 Ekim’de gidiyor. 4 Ekim’de müracaat etmiş acil olarak. Bir günün bile biliyorsunuz bu kanser vakalarında büyük önemi var. 5 Ekim’de de amirine bilgi vererek gitmiş.”
Tayyar Paşa, Yergök’ün Belçika yolculuğunu bu şekilde anlatıyor.
******
Yusuf Ziya Paşa’ya acil şifalar diledikten sonra gelelim en önemli yolculuğa...
Bir süredir yayınladığımız anonslardan da takip ettiğiniz gibi Yeni Akit, çok önemli bir “yolculuk” başlatıyor.
Bu yolculuk bir daha yaşanması mümkün olmayan “Saadet Yüzyılı”nın yaşandığı o kutsal beldeye...
Huzurun odağı olarak addedilen Mekke ve Medine’ye...
Abdurrahman Dilipak ağabey eşliğinde kutsal topraklara yapılacak bu anlamlı yolculuğun heyecanı daha şimdiden tüm gazete çalışanlarını sarmış vaziyette.
Şimdi herkes 100 okuyucumuzu “Kainat’ın Merkezine” götürmenin yoğun hazırlığı içinde.
Genel Yayın Koordinatörümüz Hasan Karakaya ağabeyin de bahsettiği gibi bu yolculuk; hem bilgilendirmek ve aydınlatmak hem de “100 okuyucumuza umre fırsatı” sunmak için.
Okuyucularımızın hiçbir maddi karşılık ödemeden, tek kuruş harcamadan yapacakları bu kutsal yolculuk tam 14 gün sürecek.
Daha evvel hayatlarının en önemli ânını sorduğumuz pek çok kişiden hep şu anlamlı yanıtı aldık: “Kabe’ye ulaştığımız an!”
Peki, “Burada bize düşen ne?” diye soracak olursanız...
Onun cevabı da şöyle: Siz de o muhteşem anı sevdiklerinize yaşatmak için onlara yardımcı olabilirsiniz...
Onları da haberdar edebilirsiniz 4 Şubat’ta başlayacak olan bu “özel kampanya”dan...
Tabii ki bu yolculuk nasip işi ancak gayret de bir o kadar önemli...
Evet, yolculuklar böyle...
İşte ümidin ümitten, anlamın anlamdan farkı olduğu gibi; yolculuğun da yolculuktan farkı var...
Allah herkese nasip etsin...