Çözümü sokakta aramak!..
Demokrasilerde iktidarın yolu sadece sandıktan geçer. Bunun başka bir yolu yoktur. Varmış gibi gösterenler ve iktidarın yolunu sokakta arayanlar için söylenebilecek tek şey seçimlere 4 ay gibi bir süre varken seçimle iktidar olamayacaklarını görmüş olmak olarak nitelendirilebilir. Hele birde yıllara dayanan böyle bir gelenek oluşmuş, bu geleneğin her dönemde bir takım bürokratik destekleri de olmuşsa seçimden ümidini kesenlerin şimdiden seçim sonuçları ile ilgili bir takım tereddüt oluşturma mekanizmalarını harekete geçirme peşinde olduklarını söylemek yanlış olmaz..
Halbuki demokrasilerde iktidar kadar muhalefete de ihtiyaç vardır. Bugün yaşanan sıkıntıların en önemli sebebi çözüm ve proje üretemeyen muhalefettir. İktidarı projelerle sıkıştıramayan muhalefet ortamı gererek toplumda bir takım tereddütler uyandırmaya çalışmaktadır. Ciddi bir muhalefetin olmayışı, olanların ise sesinin topluma duyurulmayışı iktidarı ben yaptım olduğu mantığına sürüklemektedir.
Bu durum ülkede ciddi bir sıkıntı ve endişeyi gündeme getiriyor. Üç gündür Bozyazı'dayım. Buraya gelir gelmez de iki gün arka arkaya soluğu geçtiğimiz Cuma günü vefat eden Mahmut Mert Amca'nın evinde aldık. Elimizden geldiğince Eşi Pembe Abla ve oğullarının acısını paylaşmaya çalıştık. Ne ölçüde paylaşabildik ya da bu tür acılar ne kadar paylaşılabilir bilemiyorum.
Anamur ve Bozyazı'ya yıllar önce geldiğimizde ilk tanıştığım kişilerden birisi rahmetli Mahmut Mert amcanın oğlu ve dost insan Osman Mert olmuştu. Daha sonraki yıllarda ailece görüşürdük. Bu arada diğer kardeşler Yusuf ve Fehmi Mert ile tanıştık. Diş sorunuz olduğunda ailecek Sevgili Fehmi'nin muayenehanesinin kapısını güvenle çaldık. Artık eskisi gibi Bozyazı ve Anamur'a sık gelemediğimiz için pek fazla görüşemediğimiz bu dostlarla babalarının vefatı dolayısıyla baba ocağında iki gün arka arkaya beraber olduk. İlkinde Muhterem Mahmut Amca'nın vefatının üçüncü günü münasebetiyle düzenlenen hatim duasında bir araya geldik. Evcin içi hanımlar dışı da erkeklerle tıklık tıklım doluydu. Rahmetlinin tüm tanıdıkları görevlerini yapmak üzere bir araya gelmişti. Merasim boyunca Saadet Partisi Anamur İlçe Başkanı Sevgili Menderes Bora ile yan yanaydık. Bu arada Menderes, Bozyazı Belediye Başkanı Mehmet Ballı'yı gösterdi. Lise Edebiyat öğretmenliğini yapmış.
İkinci günü Pembe Teyzeyi tekrar ziyarete gittiğimizde bu defa aile fertlerinin bir bölümü vardı ve sorularla sohbet başladı. Aslında cenaze evinde bu dünyaya dönük özellikle siyasi konular konuşulmasını pek istemem ama soruların muhatabı haline gelince ister istemez siyaset üzerine sohbet gelişti.
Sorular genellikle CHP'nin yeni yönetiminin izlediği siyaset şekliydi. Kılıçdaroğlu'nun ne yapmak istediği soruluyordu. Aslında soruyu soranların konu ile ilgili kafalarında oluşmuş bir düşünce vardı. Sanki bizim cevabımızla kendi düşündüklerini test ediyorlardı. Hemen belirteyim ki CHP yöneticilerinin sert üslubu ve olaylar karşısındaki tavırları ve özelliklede sivil direniş çağrıları toplumun önemli bir bölümünde tepki alıyor. Ama CHP'nin üslubu kimse tarafından sürpriz olarak da algılanmıyor. Yıllardan beri bilinen tavrının sergilenişi olarak nitelendiriliyor.
Kılıçdaroğlu ve ekibinin üslubunu sertleştirmesi genellikle iki sebebe bağlanıyor. Birincisi ilan edilen anket sonuçlarına rağmen seçimlerde istedikleri sonucu alamayacakları endişesi, ikincisi ise Kılıçdaroğlu ve ekibinin seçimlerde ciddi bir oy artışı sağlayamamaları halinde konumlarını koruyamayacakları gerçeği karşısında şimdiden seçim sonuçlarını tartışmalı hale getirerek kendilerince bir gerekçe bulmaya çalışmaları. Güney sahillerinden Ankara'ya bakanların gördüğü manzara bu şekilde.
Farklı partilerin taraftarların da CHP'ye yönelik sanki ortak bir kanaatleri var. Buna karşılık iktidar partisi söz konusu olduğunda kanaatler farklılaşıyor. Bu noktada herkesin kendi siyasi kanaati ön plana çıkıyor. Anamur ve Bozyazı Belediye Başkanları MHP'li. Yani buralar MHP'nin güçlü olduğu sahil kesimi. Buna rağmen bu defa en sık karşılaştığım soru, "CHP-MHP koalisyonunun dillendirilmesinin sebebinin ne olduğu... "Yani CHP-MHP koalisyonu söylentileri tabanda ciddi bir rahatsızlık oluşturmuş. Gerçi bu konuda her iki parti yönetiminden yapılan açıklamalarda böyle bir durumun olmadığı belirtilse de toplum bu açıklamaları pek inandırıcı bulmamış görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.