Yener Dönmez

Yener Dönmez

Sen neymişsin be abi (1)

Sen neymişsin be abi (1)

Başlarını Hürriyet’in Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç ve Kanal D’nin Genel Yayın Koordinatörü Uğur Dündar’ın çektiği gazeteci kimlikli “ağzı bantlılar”ın yürüyüşünü hatırladınız mı?
Hani şu marjinal örgütlerin flamaları, CHP ve İşçi Partisi bayraklarının gölgesi altında Ertuğrul Mavioğlu’na sahip çıkıp, basın özgürlüğü diye hep bir ağızdan haykırışlarını...
Bu isimler Almanya’da Nazi usulüyle, faşizan yöntemlerle bir Türk gazetesinin yayın hayatına son verildiğinde “Almanya’da yasaklandı, Türkiye’de niye bu gazete serbest?” aymazlığını sergilemişlerdi.
Yine aynı isimler, 28 Şubat’ın en sert günlerinde 300 polisle, keskin nişancılar ve panzerler eşliğinde Akit’in Binası basıldığında/bastırıldığında sus pus olup üç maymunu oynamışlardı...
Ancak saatlerce aranan Akit’in Binası’nda ne bir suç unsuruna, ne de sicili bozuk bir kişiye rastlanmıştı.
Peki ağızlarını bantlayıp uğruna sokağa döküldükleri Ertuğrul Mavioğlu’nun sicili Akit mensuplarınınki gibi temiz mi?
Bir bakmak lazım...
Mavioğlu, polisin kendine yapacağı bir tebligat için polise “Evde değilim Radikal gazetesine gelin” diyerek polisi tuzağa düşürmüştü.
Ardından Radikal gazetesi “Polis basılmayan kitap için Radikal’e geldi”, diğer gazeteler de “Radikal’e baskın” manşetleriyle ortalığı ayağa kaldırmışlardı.
Geçen günlerde olayın gerçek yüzünün bu olmadığı, polisin Radikal’e Mavioğlu tarafından çağrıldığı öğrenilince, herkes bu isim için “sen neymişsin be abi” demek zorunda kalmıştı.
Peki bu kadar mı?
Sadece polise tuzak mı?
Projektörlerimizi yönelttiğimiz Mavioğlu’nun geçmişinde yok yok...
Gerçekten de her birisi “sen neymişsin be abi” dedirtecek cinsten.
Adam öldürmeden tutun da, döviz bürosuna silahlı baskına kadar pek çok iddia bulunuyor Mavioğlu hakkında...
İşte Mavioğlu’nun sır dolu geçmişinden satırbaşları:
¥ 20 Ocak 1980’de Ahmet Çetin Çavdar isimli tekstil işçisini sabah işe giderken yaylım ateşine tuttu. Çavdar vücuduna isabet eden 29 kurşun yarasıyla can verdi.
¥ 1986’da İstanbul’da aylık olarak yayınlanan ‘Yeni Çözüm Dergisi’nin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. İddialara göre derginin amacı Dev-Sol’un gençlik yapılanmasını tekrar örgütlemek, kurmaktı. İlk sayısında komünizm propagandası yapıldığı gerekçesiyle, dergi hakkında dava açıldı.
¥ 1987’de Beyazıt Çarşısı döviz bürosuna silahlı baskın yaparak 30 milyon TL gasp etti.
¥ 1987’de örgüt evine yapılan baskın sonucunda Mavioğlu sahte kimlikle yakalandı. Örgüt evinde 24 tabanca, 1 makineli ve 91 dinamit ele geçirildi.
¥ 1987-1991 yılları arasında yeniden cezaevine girdi ve cezaevinde ölüm orucuna katıldı.
¥ 1989’da koğuş arkadaşları ile Bayrampaşa cezaevinden kaçmak için 50 metrelik tünel kazdıkları tespit edildi.
¥ 2003’te Küba Büyükelçiliği’nin desteği ile kurulan Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nin İstanbul Şubesi kurucu üyeleri arasında yer aldı.
¥ DHKP-C Terör Örgütüne yönelik 2004 Şubat’ta gerçekleştirilen operasyonda ele geçirilen dokümanlarda, örgüt mensuplarının barınması için kullanılacak listede Mavioğlu’nun isminin, adresinin ve telefon numarasının yer aldığı saptandı.
Peki “neden, nasıl, niçin” diye soracak olursanız...
Allah izin verirse tüm ayrıntılarıyla bir sonraki yazımızda...
Bakalım o zaman ne yapacak Ertuğrul Mavioğlu?
Bu işe ne diyecek ağzı bantlı özgürlük havarileri?...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi