Siyasete şekil vermek ve Hedef 2023!.
Siyasi partilerin geleceğe dönük bir takım planlarının ve hedeflerinin olması, bunu da toplumla paylaşmaları doğaldır. Bunun eleştirilecek bir yanı olmadığı gibi alkışlamak gerekir. Ancak, siyasetin bir gizli el tarafından yeniden şekillendirildiğinin ısrarla söylendiği bir ortamda gerçekleşen seçim kampanyasında iktidar partisinin 2023 yılına dönük hedefler ilan etmesi ama söz gelimi şu anda yaşanan sıkıntıların yarın ya da 2012'de ne olacağı, bu sıkıntılara nasıl bir çözüm bulunacağına dair bir hedef belirlenmemesi dikkat çekici değil mi? Başbakan ve diğer iktidar partisi sözcülerini mümkün olduğunca takibe çalışıyorum. Söylediklerini ve sorunlara önerilerinin neler olduğunu tespit için uğraşıyorum ama konuşmalarda iki husus dikkat çekiyor. Bunlardan birincisi iki dönemdir ne yaptıklarını sıralıyorlar, yapamadıklarını es geçiyorlar, ikincisi ise 2023'te göstergelerin nerede olacağına dair tahminler. Milyonların cevabını beklediği yarın ne olacağı, işsizliğin nasıl çözüleceği, milli gelirden fakir fukaranın aldığı payın nasıl artırılacağı, emeklinin durumunun nasıl düzeleceği gibi soruların cevabı 2023 hedefi arasında kaybolup gidiyor. Söz gelimi artık herkes biliyor ki Türkiye borç yiyor, büyümesi borca dayanıyor. Bunun içinde borç stoku her sene biraz daha büyüyor. Buna karşılık Başbakan gayet sakin, "Buluyoruz da yiyoruz. Güvenilir bir ülke olduğumuz için borcu çevirmekte sıkıntı çekmiyoruz" diyor ya da böyle demeye getiriyor. İyi de sürekli borcun artıyor olması bu güvenilirliği ve borç çevirme işini daha ne kadar sürdürebileceğimiz sorusunun cevabı ne olacak? Yani Türkiye 2023'e ulaşabilecek mi? Ulaşırsa hangi şartlarda ulaşmış olacak. Bir de cevabını bulmak istediğim bir başka husus ise AK Parti'nin 2023'e kadar iktidarda kalacağının bir garantisi mi var? Milletin oylarını bu tarihe kadar ceplerinde mi görüyorlar? Kaldı ki Başbakan daha seçim kampanyasının başında önümüzdeki seçimlerde aday olmayacağını kendisi açıkladı. Başbakan'ın aday olmadığı, aktif siyasetin dışına çekildiği bir noktada Ak Parti'nin aynen yoluna devam edeceğini neye dayanarak düşünüyor ve millete 2023 hedeflerini gösteriyor?
Bu soruları kafa karıştırmak için sıralıyor, bir iktidar partisinin geleceğe dönük hedefler belirlemesini de eleştiriyor değilim. Ancak, insanımızın ve ülkemizin hemen yarın çözüm bulunması gereken sorunları var. Bunlara çözüm bulunmadan 2023'ü hedef göstermenin anlamı kalmaz, buna dikkat çekmek istiyorum.
Üzerinde durmak istediğim bir başka husus ise Başbakan her fırsatta kaset skandalları ile ilgili olarak, "CHP'den sonra MHP'yi de dizayn ediyorlar" diyor. Elbette yorum serbest. Herkes kendisine göre gelişmelere farklı açıdan bakabilir. Ancak Başbakan herkes değildir. Bulunduğu makam sadece bir takım değerlendirmeler yapma yeri değil, olayların arkasındaki görünmeyeni millete gösterme noktasındadır. Yani kaset olayları ile CHP dizayn edilmiş ardından aynı yolla MHP dizayn edilmeye çalışılıyor, Başbakan da buna inanıyorsa bu tespitinin arkasından, "Peki.. Siyaseti yeniden dizayn edenler kim ya da kimler?" sorusunun cevabını vermek durumundadır. Aksi halde söz konusu değerlendirmeyi benim yapmam ile Başbakan'ın yapıyor olması arasında bir fark kalmaz. Çünkü, benim yorumlarım bir takım tahminlere dayanır. Başbakan'ın ki ise tahminlerin ötesine geçmek durumundadır. Çünkü, devletin tüm istihbarat bilgilerine sahiptir. Gerçekten bir gizli el devam eden Ergenekon davalarına rağmen siyaseti yeniden dizayn ediyorsa bu Başbakan tarafından biliniyor demektir. Kaldı ki siyasetin kaset yoluyla yeniden dizayn edildiğini tek söyleyen Başbakan da değil. Meclis Başkanı Sayın Şahin de kaset olaylarını değerlendirirken, "Türkiye'de bu yöntemi benimsemiş olan çeteler var" diyerek Başbakan'la aynı noktaya dikkat çekiyor. Bu noktada hemen belirteyim ki "Eğer siyaseti hala birileri isteklerine göre dizayn edebiliyor, bu gücü koruyabiliyorlarsa devlet ne yapıyor?" diye sorulur. Yıllarca bu ülkede siyasete siyaset dışı güçler müdahale ederek çeşitli yollardan siyaseti dizayn ettiler. Bundan millet olarak çok çektik. Bir takım soruşturmalar ve arkasından davalar açılıp yargılama başlandığında sanki derin ellerin gücü zayıfladı diye düşünmeye başlamıştık. Tam bu sırada CHP ve MHP'ye birilerinin yeni şekil verdiğinin bizzat Başbakan tarafından dile getirilmesi karşısında "İyi de yıllardan beri sürdürülen soruşturmalar ne işe yaradı?" diye sorma ve bu srunun cevabını bekleme hakkımız doğar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.