Öcalan önerdi, Kılıçdaroğlu yaptı
Cumhuriyet’ten Utku Çakırözer ve Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya’dan öğreniyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununu “Akil Adamlar Komisyonu” ile çözeceklerini söylemiş.
Peki “Akil Adamlar” lafını kim attı ortaya?
Bu soru önemli.
Çünkü Kılıçdaroğlu’nun örtülü ve açık faaliyetler içeren iki yüzü var.
Kılıçdaroğlu’nun, Batı illerindeki ulusalcı oylara yani CHP tabanına seslenen yönünde, bildiğimiz CHP politikaları var. İktidara gelince İmam Hatipleri kapatacakları vs...
Örtülü yönünde ise BDP-PKK-KCK yapılanmasıyla el altından görüşmeler sürdürüyor.
KCK İddianamesi’nde var; Baykal, Diyarbakır’a gelebilmek için KCK’dan “olur” istiyor.
Selahattin Demirtaş da Baykal için aracı oluyor ama KCK, “Gelirse burayı başına yıkarız” diyor ve Baykal korkudan gidemiyor Diyarbakır’a.
Kılıçdaroğlu için ise bölgenin kapıları ardına kadar açıldı.
Hakkari’de PKK’dan hüküm giymiş isimler, BDP’liler CHP mitingini doldurdu.
Fotoğraflarla ve BDP’nin açıklamalarıyla ortaya çıktı bu üstelik.
Diyarbakır’da da hiçbir organize protesto yapılmadı.
AK Parti’ye karşı yapılan organize işlerden eser yoktu.
Neden?
Nedeni ilk sorumda saklı.
Akil Adamlar önerisinin patenti Öcalan’a aittir.
Öcalan, Kılıçdaroğlu’nun seslendirdiği biçimde Kürt Sorunu’nun çözümü için “Akil Adamlar”dan oluşan bir komisyon istemişti. Önerdiği isim ise İlter Türkmen’di.
Türkmen’e birazdan geleceğim ama bu konuda daha söyleyeceklerim var.
Hakkari’de destek için Kılıçdaroğlu’ndan üç söz istendi.
1- Savcıya gidip KCK operasyonlarıyla ilgili tepki göster.
2- Özerkliği gündeme getir.
3- Anadilde eğitim sözü ver.
Kılıçdaroğlu, Hakkari’de BDP-PKK’dan desteği aldı ve Cumhuriyet savcısına gidip KCK tepkisini gösterdi. Özerkliği de gündeme getirdi.
Anadilde eğitime girmedi ama onu da Süheyl Batum’un açıkladığı Anayasa taslağında gördük.
Kılıçdaroğlu’nun, PKK’yı terör örgütü olarak görmediğine yönelik güçlü kanaatlerim var. SSK Genel Müdürlüğü döneminde, PKK’lıları cımbızla seçerek kuruma doldurduğu, isim listeleriyle ortaya çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun BDP ve onun talepleriyle hiçbir problemi olmaz.
Alisiz Aleviler dediğimiz, Almanya İstihbaratı destekli ve Almanya Merkezli Alevi Diasporası’nın yükselttiği tipler vardır.
Bu Diaspora parlak liderlik kabiliyeti olan tipleri tercih etmez.
Kadrolaşan tipleri tercih eder. Kılıçdaroğlu tam da buna uygundur.
Girdiği yerde Diaspora’nın faaliyetlerine uygun kadrolaşmaları büyük ustalıkla ve sessizce yapar.
CHP’nin Lideri olması ise Kaset bombası sonrası, Doğan Grubu desteğiyle gerçek anlamıyla sürpriz oldu.
Kılıçdaroğlu ve bu Diaspora’nın en rahatsız olduğu konu: İrtica’dır.
Gerektiğinde yabancı istihbarat örgütleriyle de dirsek teması kuran Ergenekon örgütünün de mütedeyyin insanları ezmek için ‘irtica’ stratejisini gayet iyi kullandığını biliyoruz. Kendi tetikçileri tarafından gerçekleştirilen suikastları, dost medyanın desteğiyle dindar insanların üstüne atmayı çok iyi başardılar.
Danıştay Baskını bunun en iyi örneğidir.
Bu cinayetlerin arkasındaki asıl yapının aydınlanması demek, Doğan Grubu ve Derin Yapı’nın en güçlü kartının, yani “İrtica Kartı”nın ellerinden alınması demek.
Ergenekon Davası’nın gerçekleri gerçekten aydınlatacağı anlaşılınca Ertuğrul Özkök, işaret fişeğini çaktı ve hepsi birden tam cephe Zekeriya Öz’e çakmaya başladılar.
Bunları neden söyledim?
Çünkü Kılıçdaroğlu da tam bu yapının kalbinde.
Sözde dindarlara yapıştırılan olaylardan en güçlüsü ve dindarların en çok köşeye sıkıştırıldığı olay “Madımak Katliamı”dır.
Öğreniyoruz ki bu katliamla ilgili 2009’da Erzurum’daki Savcılar bir soruşturma başlatmış ve katliamın ardındaki PKK-İşçi Partisi eksenli derin bağı bulmuşlar. Kılıçdaroğlu bundan çok rahatsız ve hemen Candaş gazetecilerini çağırıp “Bu dava ile ilgili karar yıllar önce verildi.” diyor.
Verildi de kim tatmin oldu?
Madımak aydınlanırsa Alisiz Alevilerin, Alevi Diasporası ve PKK arasındaki derin yapı aydınlanacak.
Bu saf ve temiz Alevilerin nasıl bir oyuna geldiklerini anlamalarını sağlayıp, Sünnilerle yeniden kaynaşmalarını sağlayacak.
İşine gelen herkesle işbirliği yapmaya hazır ve bugüne kadar yapmış olan Kılıçdaroğlu, Öcalan’ın “Akil Adamları” tezini hayata geçirmeye çalışırken, Madımak’ın gerçekten aydınlanmasından paniğe giriyor.
Neden?
Çünkü bu yapı da dağıtılırsa ayakta kalma ihtimali yok.
Kendisi de biliyor ki bu yapının desteği olmasa, Türkiye’nin Ana Muhalefet Partisi’nin lideri olabilecek bir çapı yok.
Tıpkı Osman Baydemir’de PKK olmasa Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olacak çap olmadığı gibi.
Uzadı ve İlter Türkmen’e yer kalmadı.
Çok önemli, onu da yazacağım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.