Firavun, Karun ve Belâm üçlüsü
Hiç farkında olmadan kendileriyle içiçe yaşadığımız isimler, zihniyetler ve simgeler vardır. Dikkat etmezsek bunların farkında olamayız. Hatta bunlara hizmet bile etmiş oluruz. Bundan dolayı mü'minler yaşamları boyu daima şuurlu olmakla mükelleftirler.
Burada dikkat çekmeye çalıştığımız husus Fravun, Karun, Belâm, Hâman, Sâmiri, Deccal ve yandaşlarıdır. Bunları, zihniyetlerini, simgelerini tanımaktır. Bu melunları tanımazsak işleriyle işlerimiz örtüşebilir. Böyle bir durum helâk olmak demektir. Farkına varmayan kendini cehennemin dibinde bulur.
Her asırda Firavunlar, Karunlar, Belâmlar ve diğerleri hiç eksik olmazlar. Bunlar kendilerine müsait ortam açılmış kucak ve kalp bulabilirler. Bundan dolayı her asırda bunların eksikliği söz konusu olmaz. Böylece mü'minlerin uyanıklığı, hassasiyetleri ve dikkatleri büyük bir zarurettir.
Kanur, Firavun ve Belâm örnekleri hiç olmazsa eksik değildir.
Esasında bunların varlığı imtihanın devamının gereğidir. Zira imtihan her asırda ve her devirde yenilenmektedir. Baştan beri dikkatleri çekebilmek için önemli hususları ifade etmeye çalıştığımız gibi insanlar ölen Firavunlar, Karunlar ve Bel'amlarla değil, bunların yaşayanlarıyla imtihan olurlar.
Bel'âm da ilmini kötüye kullandığı için önemli bir örnek, unutulmayacak bir darb-ı meseldir. Kötülüklerin orkestra şefi ise Sâmiri veya Deccal veya her asırdaki numuneleridir/benzerleridir.
Fravun, yönetimini kötüye kullananlar için bir darb-ı meseldi.
Karun, parasını kötüye kullananlar için emsal olmuştur.
Müslümanlar:
- Lükülli Fravn'in Musa (: Her Firavun'un bir Musa'sı vardır) derler.
Museviler:
- Her Câlut'un bir Dâvûd'u bulunur derler.
Bunların ikisi de aynı mânâyı ifade eder.
Firavun kelimesi Kur'ân-ı Kerim'de 74 defa geçmektedir. Allah (c.c.) bununla bize böylesi bir mel'unluğa karşı daima dikkatli olmayı ikaz eder. Firavun bir karekter bir kültürün simgesi olmuştur. Bu simge/karakter ile hemhal olanlar kalpleri mü'min dahi olsa tavır ve davranışları Firavunca olur. Firavun'a benzer. Firavunca yaşar. İnsan kendisini hesaba çektiğinde dünyanın alâyişine dalmış ise Firavun'larla iç içe yaşadığını farkedebilir. Kendisine gelir ve kurtuluşun kapısını aralayabilir.
Sapıklık, büyüklenmek, ölümden sonrasını dikkate almamak, zulüm etmek, din yokmuş gibi davranmak, ifsat etmek çalışmak, israf etmek, isyan etmek... bütün bunlar Firavunluk vasıflarından birkaçıdır. Bu vasıfları taşıyanlar Firavun'ların yalakalarıdır. Böyleleri hatalarını anlayıp biran evvel düzelmelilerdir.
Aslında Firavun toplumu, insanların kendi kendilerini ilahlaştırmasından başka bir şey değildir. Kur'ân-ı Kerim'de Firavun kıssası geniş yer tutmuş; Firavun iktidarını malıyla destekleyenKarun ve bilgisiyle destekleyen Bel'am hakkında da bilgi verilmiştir. Firavun'ların siyasi ihtirasları tedkik edilirse, müstekbirlerin vasıfları gayet iyi kavranabilir. Allah (c.c.)'a kullukta samimi olanlarKur'ân-ı Kerim'de haber verilen Firavun, Karun ve Belam üçlüsünün mahiyetini iyice kavramak zorundadırlar. Aksini düşünmek bile istemiyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.