BM’nin, ne olduğunu gördük.
İsrail’e özel muamele yapan ABD ve Batı’nın maskesi bir kez daha düştü.
Yahudi lobisinin etkisi altında hazırlanan, Gazze ablukasını meşru gösteren bu rapor tüm gerçekleri gözler önüne serdi.
Burada önemli olan Türkiye’nin tutumu ve alacağı kararlardı.
Türkiye tereddütsüz kararını verdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Rapor bizim için yok hükmündedir” dedi ve yaptırımların devam edeceği mesajını en güçlü biçimde, en yetkili makam olarak verdi.
Bu gelişmeler üzerine hükümet de 5 maddelik eylem planını devreye soktu.
1- Türkiye İsrail ile olan ilişkileri ikinci katip seviyesine indirdi. Büyükelçimiz geri çekilecek. Gabby Levy ülkesine gönderilecek.
2- İsrail ile Türkiye arasındaki askeri anlaşmaların tümü askıya alınacak.
3- Doğu Akdeniz’de en uzun kıyısı olan sahildar devlet olarak Türkiye, “seyrüsefer serbestisi” için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacak.
4- İsrail’in saldırısında mağdur olan ailelere uluslararası platformlarda hukuki destek sonuna kadar verilecek.
5- Türkiye İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımayacak ve ablukanın Uluslararası Adalet Divanı’nda incelenmesini sağlayacak.
Peki bu kararlar ne anlama geliyor?
Şimdi alınan bu 5 maddelik karara bir bakalım:
1. Madde: Uluslararası arenada Türkiye’nin büyüklüğünü, kararlılığını, duruşunu göstermesi açısından son derece önemli ve net bir karar.
2. Madde: Askeri anlaşmalarla ilgili olduğu için çok önemli değil. Çünkü İsrail’le olan askeri anlaşmamız hemen hemen yok denecek kadar az. Ayrıca askeri savunma teknolojilerinde İsrail tek kaynak olmadığı için, kaybeden Türkiye değil, İsrail olacak.
3. Madde: Seyrüsefer serbestisi; Türkiye’nin Akdeniz sularında İsrail’i tanımadığını gösteren çok kritik bir karar. Aslında Türkiye bu kararla “Akdeniz bir Türk gölü” demek istedi. Uluslararası sulara Türk donanması gönderilecek ve İsrail’e açıkça meydan okunacak.
4. Madde: Tazminatla ilgili bir karar ancak İsrail tazminatı zaten kabul etmişti ve Mavi Marmara katliamını parayla kapatmayı hedefliyordu. Bu bakımdan çok önemli değil.
5. Madde: Türkiye’nin uluslararası arenada haklı olduğunu ve haklarını aramaya devam edeceğini belirtmesi bakımından kayda değer. Yani Türkiye bu süreçte yalnızlaşmayacağını ve dünya kamuoyunun desteğini sağlama konusunda iddialı olacağını da ilan etmiş oldu.
Evet hiç şüphesiz bu kararlar tarihe geçecek.
Alınan bu 5 maddelik karar gösteriyor ki; Türkiye “Terör devletinin kaba kuvveti”ne asla boyun eğmeyecek.
Bunun ilk işareti Başbakan Erdoğan’ın İsrail’e karşı “Bir dakika” çıkışıyla verilmişti.
Artık yeni bir dönem vardı Ortadoğu’da...
Süreç abluka altındaki Gazzeli bebeklere, kadınlara, yaşlılara “insanî yardım” ulaştırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisinde 9 vatandaşımızın katledilmesiyle yeni bir boyut kazanmıştı. Sonrasında alçak koltuk krizi, İsrail’in kaypak girişimleri ve Yahudi lobisinin eseri BM Kararları derken bu günlere geldik.
Uzun vadede Türkiye, “Ne kazanır, ne kaybeder?” derseniz...
Öncelikle belirtmem gerekir ki; Türkiye, dünyada en fazla dış destek gören bir terör örgütüyle mücadele veriyor.
Şimdi buna bir de “terör devleti” eklenmiş oldu...
Daha önce İsrail’in, terör örgütü PKK ile ilişki halinde olduğu, gizli servisi MOSSAD ajanlarının, PKK teröristlerinin eğitimine yardım ettiği ortaya çıkmıştı.
Terörle mücadelede İsrail yapımı Heronlar’ı kullanıyoruz. İsrail’le anlaşmamız gereği pilot eğitimlerini teminat altına almışız. Ama Heronlar’ın her 600 saatte bir bakımlarının yapılması gerekiyor. Maalesef bakım işini teminat altına almamışız. PKK’nın taşeronluğunu üstlenen İsrail burada kıvıracak...
Ancak her işte bir hayır vardır. Şu an bizim yerli insansız hava araçlarımız İHA’lar test uçuşlarını gerçekleştiriyor.
PKK ile mücadelede kullanılmasına henüz izin verilmedi. Şimdi kullanılmaya başlanması için büyük bir fırsat. Ayrıca Predatörler’in Kandil’de ne denli büyük işler yaptığına şahit olduk. Bir Predatör 10 Heron’un yaptığı işe yakın iş çıkartabiliyor. Bu vesileyle yeni Predatörler alabiliriz...
Özetin özeti: Bu mücadeleden Türkiye kazançlı çıkacak...
Zulüm ile abad olunmaz. Bu gidişle PKK’nın da İsrail vahşetinin de sonu gelecek.
Katillerin kaçacak yeri yok artık.