Uyanık olmalı
Başbakan Erdoğan: “Şunu çok açık söyleyeyim: KCK’ya sahip çıkan arkadaşların kendilerini gözden geçirmeleri lazım. KCK nedir? Başında kim var? Kime dayanıyor? Bu arkadaşlar bu konular üzerinde galiba ciddi araştırmalar yapmadılar. Arkadaşlarımızın tüm bunlar üzerinde durmaksızın, bu işi sahiplenmeleri; ‘Nereye götürür? Ne olur?’ türünden ifadeler kullanmaları gerçekten üzücüdür.
Bu iş İmralı’ya dayanıyor mu, dayanmıyor mu, ona bakılmalı. Yargı sürecinde her şey ortaya çıkacaktır.
Deniliyor ki, ‘Siyaset Akademisi’nde ders vermiş. Ders vermek suç mu?’ Ders vermek suç değil ama derste ne söylüyorsun o kısmı önemli. Dershanenin kapısında bir teröristin ismi yazılı.
Yazar arkadaşlarımızın, bu konuyu yazarken, ‘Biz filancayı tanıyoruz; bu dava bizi kuşkulandırıyor’ gibi yaklaşımlar sergilemeleri uygun değildir. Bu yapılanmanın dayandığı yer bellidir. Bunun PKK terör örgütüyle bir ilişkisi olmadığını mı iddia ediyorlar? İddianame yazıldığında her şey ortaya çıkacak.”
Erdoğan’ın “Arkadaşımız” dediği insanların bizim camiamızdan isimler olduğu açık.
Günlerdir sağ medyanın kalemleri “Büşra Ersanlı’yı tanırım” diye başlayıp birbirinin kopyası yazılar yazıyorlar.
Daha önce de benzer hadiseler olmuştu.
Birileri kendi fikirlerini/stratejilerini Başbakan’ın fikriymiş gibi sunarak, operasyon yapıyor.
Belli ki sağ medyanın geniş kesimi bu şekilde etki altına alındı Büşra konusunda. KCK operasyonlarını 2 yıldır erteleten malum kesim olmalı bu.
Başbakan’a sözde yakınlıklarını kullanarak, kafalarındaki “PKK’yla masaya oturma” stratejisini realize edebilmek için Ersanlı konusunu, KCK operasyonlarını yeniden durdurmak, yargı sürecini baskı altına almak ve TMK’da değişiklik yaptırmak için istismar noktası yaptılar.
Ama Başbakan’ın KCK konusunda yüreğindekileri açık açık söylemesi bütün ipliklerini pazara çıkardı.
Umarım bu kesimin kendinden menkul fikirlerini, Başbakan’ın fikirleri gibi sunup operasyon yapmaları konusunda sağ medyadaki yönetici kesim uyanır. Akit olarak biz zaten uyanığız ve Büşra konusunda da KCK konusunda da duruşumuz başından beri net.
Tıpkı Başbakan’ın duruşu gibi.
Büşra Ersanlı, ta Mehmet Eymür döneminde İngiliz istihbaratıyla çalıştığı tespit edilmiş ve devletin kaydına geçmiş biri.
Kendisi KCK’ya ideolojik destek verenlerden.
Kurulmakta olan paralel devlet KCK’nın yönetici takımını sözde Siyaset Akademisi’nde yetiştirmekle görevlidir.
Dağdaki kalaşnikoflu çapulculara üst düzey kadro yetiştirir.
Bu kişiyi sağ medyanın savunması hem gazetelerin okurlarında hem AK Parti tabanında tepki oluşturur.
Başbakan’ın söyledikleri açık.
Başbakan adına konuşuyormuş gibi yaparak KCK operasyonlarını çökertmeye çalışanların yere düşen maskeleri de açık.
Şu PKK’yı bitirelim Allah aşkına.
Bu ülkenin insanlarına yazık.
Herkes elini taşın altına koysun.
Bu KCK operasyonlarını yapan ekip ve onları savunan Başbakan mı daha halis; yoksa Ankara’nın entrikacı birkaç tipi mi?
Bu arada;
Star’dan Ahmet Kekeç aradı.
Önceki yazımda kullandığım “zengin sağcılar” ifadesiyle kendisini kastettiğimi düşünmüş.
Yanıldığını söyledim.
Ayrıca, Sırrı’yla aralarında geçen malum diyaloğu kendisine yakıştıramadığımı ifade ettim.
O da, Sırrı’nın o sözlerini tam olarak işitemediğini, yarım yamalak anladığı o sözleri kendisi için sarf etmediğini düşündüğünü belirterek “Aksi halde haddini bildirirdim” dedi.
Benim anladığım galiba Kekeç “gafil” avlandı.
Kekeç, “PKK ve KCK’ya karşı duruşumun da bilindiğini; bunu her fırsatta yazılarımda ortaya koyduğumu düşünüyorum” diye ekledi.
Bilginize sunar, mübarek Kurban Bayramınızı kutlarım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.