Şike ve genel af
Muhalefetin şike yasasına verdiği desteği anlamak mümkün değil.
Bana öyle geliyor ki bu desteğin arkasında, diğer suçlar için de tutukluluk ve ceza sürelerinin kısaltılması taktiği var.
Yani “emsal”den yararlanma...
Bu zaten komisyon tutanaklarına da yansımış durumda.
Diğer suçlar dediğim elbette Ergenekon ve Balyoz davası.
Şike davasının perde arkasında olanlar tarihsel süreçte aydınlanacaktır.
Hukuk yapma tekniğine ve tüm teamüllere aykırı olarak, iddianame aşamasına gelmiş bir soruşturma sürecine müdahale anlamı taşıyan yasal bir düzenleme yapıldı.
Lafı eğip bükmenin anlamı yok, bu yasa bütün şike sanıklarını anında kurtaracak.
Böyle bir akıl tutulması nasıl olabildi o elbette açığa çıkar.
Ama asıl tehlike bunun Ergenekon ve Balyoz’a da uygulanması.
Bazı iyi niyetli görünen ama bana göre safça yaklaşımlarla Ergenekon ve Balyoz sanıklarının uzun zamandır tutuklu oldukları ve artık özgürlükçü davranıp bunların tutuksuz yargılanmaları gerektiğini söyleyenler var.
Dünkü manşetimizden okudunuz.
Ergenekon sanığı Fatma Sibel Yüksek, yargılamanın bizzat Ergenekon sanıkları tarafından uzatıldığını, örneğin Kemal Kerinçsiz’in savunmasının 2 ay sürdüğünü söylüyor.
Bu durum suçları hafif Ergenekon sanıklarını isyan noktasına getirdi.
Sözü alan günlerce savunma yapıyor ve yargı sürecinin karar aşamasına varmaması için çabalıyor.
Ama korkunun ecele faydası yok.
Ergenekon sürecinde yargı mekanizması işlerin hızlı gitmesi için daha ne yapsın.
Sadece bu işe bakan mahkeme ard arda duruşmalar koyup, jet hızıyla yazışmalar yaparak süreci ilerletmeye uğraşıyor ama sanıklar karar çıkmasın diye taktiksel uzatma davranışı içinde.
Asıl sorumuz ise Ergenekon ve Balyoz davalarının sanıkları serbest bırakılırsa ne olacağı?
Türkiye’de artık Ergenekon zihniyetinin temizlendiği, demokraside arzulanan noktaya yaklaşıldığı, geriye dönüşün mümkün olmadığını düşünenlere sadece gülerim.
Bu adamlar serbest kalsınlar ve TSK’daki görevlerine geri dönsünler, Ergenekon zihniyeti yeniden Ordumuza hakim olur ve darbeci zihniyet bütün gücüyle yeni faaliyetlere başlar.
Çünkü Gladyo dediğimiz Özel Harp ve Gayr-i Nizami Harp unsurlarına daha dokunulabilmiş değil.
Anında işbirliği içine girerler.
Üstelik AK Parti, filan parti, falan tarikat, filan cemaat de dinlemezler.
Yapacakları hareket topyekûn olur.
Kazan Vadisi Operasyonu, Kavaklı Kampı’nın yok edilmesi, Kandil bombardımanları gibi Ordumuzun son dönemdeki büyük başarıları, Ergenekon-Balyoz tutukluları TSK’ya döndüğü an tarih olur.
Bu tip operasyonlar geçmişte yaptırılmadığı gibi yine yaptırılmaz.
Aksine Dağlıcalar, Aktütünler, Silvan’lar başlar...
Burada iki çıpa var: Birisi şike yasasıyla oluşturulan “emsal”, diğeri ise “Genel Af” diye pişirilen tehlike.
PKK’ya Genel Affı şu an en çok isteyen Ergenekonculardır.
Genel Af olduğu an bundan PKK yararlanacağı gibi Ergenekoncular da Balyozcular da yararlanacak.
Ondan sonra seyreyleyin Türkiye’nin halini.
Afla şehirlere inen PKK’lılar, TSK ve medyaya dönen Ergenekoncuların olduğu yerde kafanızı giyotine uzatmanıza bile gerek kalmaz.
Yüz kere Türkiye’ye ihanet etmiş Barzani’nin “genel af” zokasını manşetlerine taşıyanlar da ayrı bir konu...
Cumhurbaşkanımızın sadece Şike Davası’nı değil bu haliyle fotoğrafın bütününü görüp, yasayı veto edeceğini umuyoruz.
Yine Akit’teki haberden okudunuz.
304 milletvekili bu yasayı protesto etti.
İçinde iktidar partisinden de isimler var muhalefetten de.
Grup Başkanvekillerinin anlaşmış olmasının Meclis’in iradesini yansıtmadığının göstergesi bu rakam.
Gelecekteki süreçler için de hukuk devleti olma yolunda ilerleyen Türkiye için de olacak iş değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.