Ergenekon’un Wikileaks Üzerinden Başlattığı Operasyon
ABD’ye ait diplomatik belgelerle adından söz ettiren Wikileaks, yeniden gündemde.
Wikileaks’in; belgelerin sızdırılma biçimi, uluslararası hedeflere uzanan bilgileri deşifre etmesi, belgelerin konu edindiği ülkelerdeki etkisi ile birlikte değerlendirildiğinde uluslararası bir istihbarat operasyonu olduğu görülüyor.
Sızdırılan Wikileaks belgeleriyle bugüne kadar birçok operasyon gerçekleştirilmeye çalışıldı.
Türkiye’yle ilgili ise AK Parti hükümeti ve Başbakan Erdoğan’a kadar uzanan iddialar gündeme getirildi. Erdoğan ve hükümet aleyhinde kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı.
Erdoğan’ın İsviçre’de 8 ayrı hesabı olduğu, TÜPRAŞ’ın satışından haksız kazanç elde ettiği iddia edildi. Erdoğan aleyhinde yayınlanan bilgileri çoğaltmak mümkün.
Wikileaks belgeleri hükümet tarafından ve kamuoyunda ciddiye alınmaması sebebiyle Türkiye’de istenen etkiyi oluşturamadı. Bu sebeple AK Parti hükümeti aleyhinde servis edilmesi planlanan bazı Wikileaks belgelerinin bekletildiği söylenebilir.
Bu belgelerin hükümet tarafından ciddiye alınması durumunda, bir domino etkisi yapacak birçok belge art arda yayınlanarak gündem oluşturulabilir.
ABD ve İsrail aleyhinde ciddi tek bir belge dahi yayınlanmamasına karşın, Arap Baharı ayaklanmaları ile yıkılan siyasi iktidarlara ait bilgiler yine Wikileaks eliyle yayınlandı.
Örneğin Arap Baharı’nın ilk ayağı olan Tunus’ta başlayan ayaklanmalara en büyük sebep, dönemin Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali ve eşiyle ilgili Wikileaks’te yayınlanan yolsuzluk belgeleri olmuştu.
Wikileaks belgelerinin etkisi yalnızca Arap Baharı’nın yaşandığı ülkelerde değil, Azerbaycan, Suudi Arabistan gibi Türkiye’nin yakın dostluğu bulunan ülkelerle ilişkilerini etkileyecek şekilde kullanıldı.
Aliyev’in Türkiye aleyhinde söylediği iddia edilen sözler Wikileaks belgelerine yansıdı.
Yine Wikileaks’te Suudi Arabistan’ın Türkiye Büyükelçiliği’nde görevli siyasi müsteşarın Türkler için “kuru beyinli” dediği iddia edildi.
Bu dönemde ABD Büyükelçiliği Ergenekonculara destek olmaya başladı.
Kamuoyunda ABD karşıtlığı ile ilgili kendine yer edinen, ETÖ’nün kara propaganda aracı olan Oda Tv’nin, ABD’ye ait belgeleri referans alarak Hükümete ve Emniyet teşkilatına yüklenmesi dikkat çekici.
Ayrıca şu ana kadar Ergenekon soruşturmasıyla ilgili tarafsız kalmaya gayret gösteren ABD’nin, Ricciardione ile birlikte Ergenekon’u savunmak amacıyla girişimlerde bulunması, ABD karşıtı Oda Tv’yi tutuklu gazeteciler bahanesiyle kamuoyunda savunmaya çalışması da gözden kaçmadı.
Son tartışmayı biliyorsunuz. Emniyet, ABD Büyükelçilik görevlilerine verildiği iddia edilen brifingi yalanladı.
Baykal’la ilgili yolsuzluk iddiaları Aydınlık yazarı Mehmet Adnan Akfırat’ta ele geçirilmiş, bu bilgiler iddianamede yer almıştı.
O dönem konu zaten basında yer aldı. Baykal kıyameti koparmıştı.
Şimdi yeni çıkmış bir belgeden bahsediliyor gibi ortalığı velveleye vermeye çalışması da komik oluyor.
Belge İşçi Partililer’den ele geçirilmiş, İddianame’de yer almış, Baykal konuyu basında dile getirmiş, yakınmıştı. Şimdi ortada yeni bilgiler yeni iddialar var gibi gündem oluşturulmaya çalışılıyor.
Wikileaks’in de dahil olduğu bir operasyon süreci işletiliyor; bu net.
Fakat Baykal bu operasyonun neresinde, bu merak konusu.
İşçi Partisi’nde kendisiyle ilgili ele geçirilmiş bir fişleme belgesi bulunuyor. Ama kalkıp İP’i savunuyor.
Şimdi İP’in gündeme getirdiği konu üzerinden utanmadan hükümete ve emniyete vurmaya çalışıyor.
Eruygur ve Tolon’da ele geçirilen Büyükanıt’la ilgili arşivlenmiş belgeler de, Büyükanıt’ın mal varlığı, sağlık sorunları ve kardeşi Mednan’ın işlediği bir cinayete dair belgeler ele geçirilmiş.
Tolon’un kendisine ait olduğunu belirttiği bu belgeler İddianame’de yer aldı. Yani Büyükanıt konusu da yeni değil. Büyükanıt’la ilgili bazı fişleme bilgilerinin ETÖ tarafından arşivlendiği ile ilgili haberler de daha önce basında yer almıştı.
Zaten Ergenekon İddianameleri’nde yer almış, basında gündem olmuş, kamuoyunda tartışılmış meseleler, Ergenekon’un basın ayağı Oda Tv ve Aydınlık Gazetesi tarafından yeni bir senaryo ile gündeme getiriliyor.
Sığındıkları kapı ABD’nin operasyon birimi Wikileaks.
Ergenekoncu basın bu senaryoları dün üretti yarın da üretecek.
Asıl göze çarpan ise Aydınlık’ın ve Oda Tv’nin kof iddialarını Vatan, Milliyet gibi gazetelerin çarşaf çarşaf sayfalarına taşıması.
Türkiye’de vesayet üzerine kurulmuş sistem Ergenekon soruşturmasının başlamasıyla sarsıldı ve Asker-Sivil ilişkilerinde bir normalleşme sürecine girildi.
Şimdi vesayet sistemini yeniden diriltmeye çalışıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.