İlk yazımda bizim mahalleden kimi isimlerin, karşı mahalleye yaranmaya çalışarak “dürüst, ahlaklı, mütevazi” dedikleri Nedim Şener’in, Başbakan Erdoğan’ın oğlu ve gelini hakkında attığı iftiraları hatırlatmış ve “Ey kompleksliler, Nedim bu iftiralarında da sizce dürüst müydü?” diye sormuştum.

Onlar bu soruya cevap arayadursunlar...

Biz geçelim önceki yazımda söz verdiğim üzere Nedim’in kronolojisine:

2000-2001, İLK YAZILARI

VE HAZIRLIK AŞAMASI

•Milliyet’te sıradan bir ekonomi muhabiriyken, yolsuzluk ve organize suç alanlarına yöneldi/yönlendirildi. İlk yayını 2001 yılında yazdığı “Tepeden Tırnağa Yolsuzluk” isimli kitabıydı.

•Patronlarının ticari hedeflerine ulaşması, rakiplerinin ise yıpratılması, patronlarının zıt düştüğü hükümetlerin kamuoyu önünde zor durumda bırakılmalarına yönelik “Karakter Suikastçılığı” olarak tanımlanabilecek bir anlayış ile mesleğini icra etti. Kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan bir muhabir değil, verilen görevi icra eden bir misyon adamıydı adeta.

•Patronları bu yönünü, sadece üst bürokrasiden alacağı destek ile ticari hedeflerine ulaşmak için değil, seçilmiş hükümete de müdahale edebilmek için kullanacaktı. Nitekim öyle de oldu.

Bu bilgiler paralelinde “yaptığı haberler” ve “yazdığı kitaplar”a baktığımda, 3 özellik dikkat çekiyor:

1- Patronunun karşı karşıya geldiği ya da ihtilafa düştüğü hükümetlerin yıpratılması.

2- Patronunun ticari rakiplerini hedef alması (Toprak Holding, Uzanlar, Korkmaz Yiğit vs.)

3- Özellikle üst bürokrasiden elde edilen dokümanlardan oluşması.

2001-2005, “DÜRÜST GAZETECİ” İMAJI POMPALANIYOR (AK PARTİ İLE MÜCADELEYE HAZIRLIK)

•Bu dönemde Sadettin Tantan ve Emin Arslan’ın efsaneleştirildiği “Tepeden Tırnağa Yolsuzluk (2001)”, “Naylon Holding (2002)”; patronlarının o dönem için doğal rakibi olan Uzan Grubu’nun hedef alındığı “Uzanlar Bir Korku İmparatorluğunun Çöküşü (2004)” ve Korkmaz Yiğit ile dönemin Başbakan’ı Mesut Yılmaz’ın hedef alındığı “Kod Adı Atilla (2004)” isimli kitaplarını yayınladı.

•Böylelikle acemi gazeteci imajından araştırmacı gazeteci kimliğine büründürülerek, AK Parti aleyhine propaganda da “Yolsuzlukla mücadele eden dürüst yazar” imajı verilecekti.

•“Araştırmacı yönü”, bürokratlarında desteği ile dinleme kayıtlarını yayınlatılarak ön plana çıkarılıyordu. Bu kayıtları temin etmek bu isim tarafından yapılınca “gazetecilik başarısı”; rakipleri tarafından yapılınca “sızdırma” deniyordu.

•Patronların bu çabaları sadece ticari amaç için atılmış bir adım değildi. Böylelikle, kamuoyuna “Dürüst-Ahlaklı” gazeteci olarak reklam edilmiş bir yazar, bir türlü iktidardan edemedikleri AK Parti’nin karşısına çıkarılmaya hazır bir kıvama getirilmiş olacaktı.

2005-2007, AK PARTİ VE BAŞBAKAN’IN

BÜROKRATLARINI YIPRATMAYA BAŞLIYOR

•Bu kadar emek harcanmış bir gazeteci boş bırakılmamalı, kullanılmalıydı.

•Öyle de oldu. Patronlarının AK Parti ile ters düşmesinin en belirgin dönemlerinde, hükümeti indirmek amacıyla Başbakan, danışmanı Zapsu ve Maliye Bakanı Unakıtan’ın yıpratılmasını hedefleyen “Fırsatlar Ülkesinde Bir Kemal Abi (2005)” ve “Hayırsever Terörist (2006)” isimli kitapları yayınladı.

•“Askeri resepsiyonlar, başörtüsü, milliyetçi duyguların istismar furyası (2004-2005), laiklik elden gidiyor, tehlikenin farkında mısınız” söylemleriyle yıpranmayan AK Parti, “Fırsatlar Ülkesinde Bir Kemal Abi” kitabında yolsuzluklarla suçlanıyordu. Unakıtan da malzeme konusunda fazla zorlanılacak bir isim değildi. Milliyet ve Hürriyet’in başı çektiği haberlerde, Oktay Ekşi, Yalçın Bayer, Melih Aşık, Hasan Pulur ve diğerlerinin yazdığı onlarca Unakıtan yazısı “Kemal Abi” kitabının içeriğini oluşturdu.

•Konu sadece Kemal Unakıtan’la sınırlı kalmadı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki ekip de çeşitli suçlamalarla karşı karşıya bırakılıyordu. O dönemde halen bakan koltuğunda oturan Abdüllatif Şener özelleştirme konularında, Unakıtan’a karşı savunulan isimdi.

•“Fırsatlar Ülkesinde Bir Kemal Abi” isimli AK Parti hükümetini karalayan bu kitap kartel gazetelerinde yazılanlardan ve CHP iddialarından oluşmaktaydı. Sonra da kitabı yine en fazla kullananlar onlar oldu. CHP’li Mustafa Özyürek ve Haluk Koç bizzat meclis kürsüsünde ellerindeki bu kitapla AK Parti hükümetine saldırıyorlar, “Açıkla Başbakan” diye haykırıyorlardı. Dahası bu kitap, CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından 2006 yılında ücretsiz olarak da dağıtılmıştı.

2006 KASIM “HAYIRSEVER TERÖRİST”

KİTABI: HEDEFİ DOĞRUDAN BAŞBAKAN

VE YAKIN ÇEVRESİ

•Yasin El Kadı’nın ABD tarafından 2001’de terörist ilan edilmesinin ardından Başbakan’ın yaptığı “Ben El Kadı’yı hayırsever bir işadamı olarak tanıyorum” açıklaması Nedim’in iştahını kabarttı. Kitabının adını Başbakan açıklama yapar yapmaz koymuştu bile: “Hayırsever Terörist”

•Kitapta, El Kadı’nın terör örgütü El Kaide bağlantısı anlatılıp, ardından da başta Zapsu olmak üzere AK Partili yetkililerle irtibatlı olduğu ileri sürülüyordu. Kitabın amacı, Türkiye’deki iktidarın ABD başta olmak üzere dış dünyaya şikayetiydi.

•Türkiye’de de faaliyet yürüten İslami yardım kuruluşlarının topladıkları yardım paralarının hayır işlerine değil, İslami terörün finansında kullanıldığı da kitabın önemli temalarından biriydi. Yani Başbakan kimleri savunuyorsa “Karakter Suikastçısı” karşı taraftaki yerini hemen alıyordu.

•Bu kitabın ardından Holding’in CEO’su “Damat Beyin” özel görevlendirmesiyle, AK Parti döneminde yapılan ihaleler, Sabah ve Star gazetelerinin satış süreçlerini izlemeye aldı.

Bu konu da bir sonraki yazıya...