"Türkiye'de kendi değerlerinden nefret hareketi bütün sinsiliğiyle uygulanıyor.

18'inci yüzyılda Avrupa ülkeleri bunu Yahudilere yapmıştı.

İnsanlar kendi değerlerinden nefret etmeye başlıyorlar.

•Türk müziğine Ermeni müziği dedirtiyorlar.

•Türk güreşine Yunan güreşi dedirtiyorlar.

•Kemençeye Pontus çalgısı dedirtiyorlar.

Türkiye'de işbirlikçi oranı çok fazla. Bunlarla Türkiye içerden çökertilmeye çalışılıyor.

Misyonerlerin hedefleri dinlerini yaymak falan değil, onlar siyasi hedeflerine ulaşmak için gayret ediyorlar. Tarih boyu bu zümre hep böyle çalışmıştır. Kahrolası bir zihniyettir bunlar.

Bu noktadan hareketle, bilmemiz ve asla taviz vermeden sarılmamız gereken, bizi biz yapan değerlerimize sapasağlam sarılmamızdır.

Nedir bu değerler? Birkaç tanesini alt alta sıralayalım:

•Kalp gözü ile görmek. Buna literatürde basiret denir. Basiret ciddi bir irfan kaynağıdır. Basiret deyince hemen akla akıl gelir. Akıl, ilim kaynağıdır. Aklı olanın basireti olmazsa hiçbir şeyden netice alamaz.

•Yalan: Müslümana yalan haramdır. Ecdadımız yalana asla teşebbüs etmemiştir. Yalan ile iman asla bir arada bulunmaz. Bizim inancımıza göre yalancılar itibarsızdır, dışlanması gerekenlerdir.

•İttifak, fikir birliği hali demektir. İttifak halinde olanlar farklılıkları büyütmezler.

•Adalet, adil olmak demektir. Önemli bir sermayedir. Allah'a yakın olma yoludur.

•Ahlâk, faziletler topluluğudur. Mevcudiyeti rahmet, yokluğu felakettir. Ahlâk Müslümanların olmazsa olmaz değerlerinden en önemlisidir.

•Fânilik, ölümlü ve geçici olma şuuruna sahip olmak demektir. İnsan sahip olduğu geçlik ve güzelliğin geçici olduğunu akledebilirse o zaman ebedi gençlik ve güzellik yollarını düşünür. Ona göre yaşar.

•Temkin, tedbirli hareket demektir. Müslüman, tedbirini alır; Allah'a tevekkül eder, kadere teslim olur. Tedbir takdiri bozmaz ama Müslümana Allah'a sığınma zevkini ve rahatlığını verir.

•Muhabbet, samimiyetle, menfaatten uzak tavır ve davranışlarda dost olanlar hayatı kolaylaştırma imkânına kavuşmuşlar. İnsanları birbirlerine karşı değerli kılar.

•Mürüvvet, insanın insanlardan beklediği samimi dostluktur. Ahde vefasıdır. Candan yakınlaşmadır. Herkesin beklediği yakınlıktır.

•Dostluk, candan, menfaatten uzak samimiyetle kurulan birliktelik sevgi ve muhabbettir. Dostluk menfaate dayandığı an yok olur. Sıkıntıların ardı arkası gelmez.

•Hasbilik, maddi çıkar gözetmeden insanlara hizmet etmektir.

İşte bu bir kısım zikrettiklerimiz bizim Müslümanlar olarak öz değerlerimizdir. Bunlardan bizi yabancılaştıranlar gerçekten düşmanlarımızdır. Böyle şeytan ve şeytanlaşmışlardan kendimizi, aile efradımızı ve milletimizi koruyalım ve kurtaralım...