Mısır halkı ve M.Mursi kardeşimi tebrik
Mısır halkının başarısı büyük zaferdir. Diktayı yıktı, meclisi, cumhurbaşkanını seçti. Bunlar önemli merhaleler. Çıkar ve tahakküm cephesinin, kıyafet değiştirerek zulme devam gayreti elbette olacak. Milleti üzecek. Ama başlanmış ve dönüşü olmayan yola girilmiştir. Direnme iki netice doğurur: 1) Millet gevşemez, bedel öder. Tecrübe kazanır. 2) Gelinen bu noktadan sonra zulmünün faturası, zalime katlanarak döner.
Elbette iş bitti değil. Fakat başladı. Dava, milletçe yüklenildi. Tohum, müminin iman iklimine düştü. Ümmet Baharı ilan oldu.
Siyaset dağ yolu gibidir. Yokuşu-virajı, çukuru-uçurumu çoktur. Otoban kısmı azdır. O da tam zirvede, inişin başladığı yayla düzlüğü kadardır. Seçim yapmakla milletin görevi bitmez. Milletler layık olduğu idareye kavuşur. Liyakat, kesintisiz devam eden bir süreçtir. Mısır halkı liyakatini gösterdi. Dikta direnmesi, halka, Gevşememesi gereğinin fiili ikazdır... Rahmettir. Ümmet baharında süper başarı Fas Krallığının... İkinci Tunus... Mısır üçüncü. Geriye iten bahtsızdır.
Ümmet baharının istemezi çoktur. Çıkar, haset, kin... Sebebi ne olursa olsun, İslamofobia bugün dünya gerçeğidir. Bu şartlanmışlık nedeniyledir ki; Sezere, Cumhurbaşkanı olamaz diyenin çıkamadığı bu ülkede; partisi iktidar olan Erdoğan için, Muhtar bile olamaz diye bağırarak imkân bölüştüler. Aynı kara sis, şimdi Mısırda fırsat arıyor. Katılım az. Fark küçük diyor. Dikta atmosferini görmezden geliyor. 1946 seçiminde Türkiye nasıldı? Çağ ve İslâm dünyası çok yenilendi. Mısır halkı, fevkalade başarılı ilerliyor. Mücadelesiz siyaset olmaz. Altı asırlık Osmanlı siyasetinde tek otoban varsa o da Kanuni dönemindedir.
Dikta müdahalesi her an şart değil. Kirli havası yeter. Son örnek: M. Mursi, İsraildeki Mısırlılardan sıfır; A. Şefik ise katılanların tamamının oyunu aldı. İsrail dahil bütün yurtdışında Mursi 127.606, Şefik 29.336 oy. Yani Mursi, Şefikin dört katından fazla. Mısır özgürleşince, İhvan oyları yurtdışındaki gibi yükselecektir.
Mısır parti liderlerinden Sayın Eymen Nur, 2005te seçim kurulu, yüzde 24 oy aldığımı söylemişti. Sonra yüzde 8 ilan edildi. Mursi, neticeyi ilanda acele etmesin diyor. Sandığa hâkim olunamazsa, ahlâkî zaafın doğurduğu vakıa her yerde budur. Gereken ise, Mursinin yaptığıdır. Hak aramaktır. Siyasette engel, davanın sonu değildir. Bilenme ve tecrübedir. Siyasette hedef muharebeyi değil, savaşı kazanmaktır. Menderesi asan darbe muharipleri, şimdi insanlık savaşının mağlubudurlar.
Organize güç ve kurumlara karşı halktan yana kavga zordur. Ama netice daima Hakkın ve gayrette sabır gösteren halkındır. Kılıç kılıçla kırılır; zalim zulmüyle kalır; zafer insanlığındır. Mekke dönemi, sabır dönemiydi. İslâm, Hakka bağlılık, sabır ve gayretle her zorluğu aşmayı sağlayan en büyük imkândır. Fazilet mücadelesi çile yüklü, güzel meyvelidir. En başta insanı, Ömer iken, Hz. Ömer yapar.
Mısır halkının, kısa zamandaki başarıları Allahın lütfü, ümmetin bayramıdır. Tebrik ile başarılarınızın devamını Allahtan niyaz ediyoruz.
MISIRLI KOMUTAN KARDEŞLERİME
Bugün, dünyanın geldiği ihtisaslaşma noktasında, Ben her işi yaparım diyen, Her işi berbat edeceğini anlatmaktadır. Bu çağda pilot mimarlığa, avukat doktorluğa soyunmamalı. Siyasetle askerlik çok farklı meslektir. Asker önce muharebeyi hesap eder; siyasi, savaşı kazanmayı. Askerlikte esas, emir komuta. Siyasette esas, Hakkı ve milletin gönül frekansını yakalayarak harekettir.
Artık göz doktoru, kulak ameliyatına da bakmıyor. Mesleğinde başarılı General Napolyon, imparatorluğu da kuşanınca ikisinden de oldu. 40 bin kişilik orduyla İslâma savaş açtı. Akka Kalesi Komutanı ihtiyar Cezzar Ahmet Paşanın kale muhafız birliği karşısında perişan oldu. Arkadan Vaterlo yenilgisi. Adalet ve kılıcı aynı elle tutmaya kalkınca ikisini de düşürdü. İbret alınacaksa Napolyon yalnız değil. Bizde de siyasette bin yıl yaşamaya heveslenen generaller bu hevesle, önce değerli binlerce komutanı kıyıma uğrattılar. Sonra televizyona çıkıp tanksavar silahına Bu silah değil boru! Boru! diye bağıracak derecede cahilleştiler.
Sayın H. Tantavi, yaptığınız siyasi yanlış, yani güç ve çözüm zannedilen felaket doğuran yanlıştır, seraptır. Milleti kaybediyorsunuz. Güven kaybeden, siyasi gücünü kaybetmiştir. Güçsüz siyaset olmaz. Meclisi fesih yanlış! Mursi kazanınca yetki budama yanlış. Refiki kazandırırım zannettiniz. Yanıldığınızı gördünüz. Zor yanlışı patlatır. Zorlamayın. Siyaset uzun menzilli iştir. Milletle gönül birliği ister. Kızılordu ve Bush, Afganistana girişi zafer zannettiler. Ya çıkış? Allah, sonu iyi etsin.
Askerlik şerefli meslektir. Ya komutan kalın veya millete gidin, millet getirsin siyasete. Bu çağ, siyasetin silahla kazanıldığı zaman değil. Allah kimseyi, makam, imkân ve yetki sarhoşluğuna düşürüp felaket sebebi haline getirmesin. Müslümanları, insanlığı, bu tür felaketlerden, özellikle kendi insanının hırs ve yanlışına maruz kalmaktan korusun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.