Nasıl böleceksiniz?
Bütün legal kuruluşların özellikle uluslararası temasları, toplantıları, görüşmeleri basına açıktır.
İçeriği bir şekilde kamuoyuna duyurulur.
Ama nedense Diyarbakırda özerklik ilan eden DTK ve BDPnin toplantıları ile Bağımsız Kürdistan kurulsun, Türkiyeye uluslararası müdahale yapılsın diye kitap yazan Neo-con kuklası Kerim Yıldızın başkanlığını yaptığı DPI toplantıları böyle olmuyor. Geçtiğimiz Mayıs ayının sonunda Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, BDP Grubuna bir ziyaret gerçekleştirdi.
Medyanın kısa görüntü almasının ardından kapalı kapılar ardında Schulz, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, BDP Grup Başkanvekilleri Hasip Kaplan ve Pervin Buldanla görüştü.
Ancak toplantıda kim ne konuştu, ne kararlar alındı tek bir satır açıklama yapılmadı.
Daha sonra BDPliler APye, AB Komisyonuna değişik vesilelerle gidip Türkiyeyi şikayet ettiler.
Öcalana tecridin kaldırılması konusunda Türkiyenin sıkıştırılmasını istediler.
Sonuç almış olmalılar ki; geçen gün AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle Öcalana tecridin kaldırılmasını istedi.
Görüşmelerin engellenmesi AİHSnin ihlali anlamına gelir uyarısında bulundu.
Batının her zamanki iki yüzlülüğü burada da karşımıza çıkıyor.
Füle bir taraftan PKKnın ABnin terörist örgütler listesinde yer aldığını ve terörle mücadele konusunda Türkiyeyle dayanışma içinde olduğunu söylüyor, diğer taraftan tecridi kaldırın diyor.
Tecrit kaldırıldığında Öcalanın PKKyı daha rahat yönetecek olması ve daha fazla insanın ölecek olması Fülenin akıl edemediği şeyler değildir herhalde.
Bu Batılılar böyle iki yüzlü işte.
Geçen yıl benim de eşlik ettiğim Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün Almanya ziyaretinde üç-beş PKKlı çapulcu yüzünden Almanlar, Gülün üniversitedeki konferansını iptal etmeye kalkışmışlardı.
Neyse ki Gül, Ya bu konferansı yaparım, ya da geziyi yarıda keser Türkiyeye dönerim restiyle Almanların bu küstahlığına pabuç bırakmamıştı.
Daha önce de yazdım: PKKnın arkasındaki asıl güç İngiltere liderliğindeki Anglosakson haçlılardır. Kendi malları gibi gördükleri Ortadoğudaki emellerinden hiçbir zaman vazgeçmediler.
Bölücü emelleri için son bir yılda PKK/KCK/DTK/DPI çevreleri ile kapalı kapılar ardında yüzlerce gizli toplantı gerçekleştirdiler.
Örneğin Hasip Kaplan, ABD Büyükelçisi ve beraberindeki heyetle görüştükten sonra tek kelime açıklama yapmıyor.
Yine Kumrulardaki bombalı saldırıya denk düşen günlerde BDP Dış İlişkiler Sorumlusu ve Washington Temsilcisi Nazmi Gür ile BDP Dış İlişkiler Biriminden Evren Çelikin, ABD Büyükelçiliği yetkilileriyle Ankaranın en kalabalık ve yaya trafiğinin en yoğun caddesi Tunalı Hilmide gizlice görüşüyor.
Deşifre etmeseydik kimsenin Tunalı Hilmideki o derin temastan haberi olmayacaktı.
Her zamankinden daha uyanık olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz.
Toplantılar kapalı, niyetler açık.
Yedioth Ahronoth gazetesi, alenen İsrail, Türkiyeyi Cezalandıracak başlığı altında Lieberman, Türkiyenin adımlarına karşı bir dizi sert önlem formüle etti. İsrail, ABDdeki Ermeni lobisi ile işbirliği yapacak. PKK liderleriyle toplantılar düzenleyecek. Kürt isyancılarına askeri destek önereceğiz diye yazmıştı.
Bugüne kadar Lieberman bu yazılanları yalanlamadı. Görüyorsunuz Amerikası, İsraili, İngilizi 7 düvel birden üzerimize geliyor.
Bunlar PKKya ortak devletler.
Tüm bu olup bitenler karşısında sevindirici olan tek şey ise Başbakanın her şeyin farkında olması.
Önceki gün görüştüğüm BBP eski Genel Başkanı Yalçın Topçu da süreci iyi yöneten Erdoğanın Türkiye için bir şans olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
PKK 30 yıldır dış güçler tarafından kullanılan hain, satılmış, taşeron bir örgüttür. Çözüm için; dağdakilerin anladığı dilden, gayri nizami harp taktiklerini en ince ayrıntılarına kadar kullanan birlikler oluşturulmalı. İsrail, tekerlekli sandalyedeki Şeyh Yasin dahil bütün Filistinli liderleri şehit etti. Rusya bütün Çeçen liderleri şehit etti. Bizde ise terörist başı oturmuş söğüt dalının altına gazeteci kimlikli ulaklarla dünyaya mesaj gönderiyor. Onların anladığı dilden mücadeleyi sürdürmek gerekir.
Topçu terör meselesinde son söz olarak şunları ifade etti:
Kim ne yaparsa yapsın belki canımız yanar ama biz Selçuklulardan beri binlerce yıldır çok kültürlülüğe alışığız. İç içe geçmişiz. Nasıl böleceksin?
Birbirimizle bütünleşmişiz, yoğrulmuşuz, Hele aşı olmuşuz. Nasıl böleceksin?
KCK/PKK/ DTK ve DPIcılara sormak gerek...
Nasıl böleceksiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.