Post jakobenler çıldırdı
Dünyada PKK terör örgütü kadar propaganda kabiliyeti olan başka örgüt yok.
Uzun yıllar ayakta kalabilmesinde ve yakın döneme kadar insan kaynağı sıkıntısı çekmemesindeki espri bu.
Şemdinliye planladıkları büyük saldırı ve Kürt isyanı fiyaskoyla sonuçlanmış, 150den fazla silahlı elemanını kaybetmiş ama ne fayda...
Kaçırıyorlar bir milletvekilini ve örgüte yönelebilecek iç eleştirilerin tamamını bertaraf ettikleri gibi, ülkenin gündemini de değiştiriveriyorlar.
Çünkü medyamız PKK propagandasına teşne...
Kimse, PKKya terör örgütü nitelemesinde bile bulunmayan, Tuncelideki yasa dışı sol örgütlerin hepsiyle içli dışlı, seçimlerde bu örgütlerin tamamından destek alan, BDPnin oylarının bile düşmesine sebep olacak kadar iki taraflı geçişken bir ismin kaçırılmasını sorgulamıyor.
Bunun kolay propaganda olduğu bas bas bağırırken üstelik...
PKKnın her faaliyetinde boncuk arayan yazar takımımız, bu kaçırma işinin Kürtlerin haklarıyla nasıl bir ilgisi olduğunu dahi izah etmiyorlar.
Çünkü bu PKK propagandasına zarar verir.
PKK terör örgütü adına belediye işçilerinin maaşından kesinti yapan, belediye ihalelerinden pay veren bir BDPli tutuklanınca siyasi operasyon, siyasete müdahale diye tutturan zevat; PKK seçilmiş milletvekili kaçırınca siyasetin kutsallığından filan hiç bahsetmiyor ne hikmetse.
Kandile gidip Murat Karayılanla röportaj yapmak büyük gazetecilik, röportajı yapan ise büyük gazeteci olarak anılıp, televizyon televizyon dolaştırılıyor.
Avni Özgürelin gazetecilik başarısı nitelemesiyle başlayan cümlelerle röportajın ayrıntıları taşınıyor gazete köşelerine.
Ama şehit babasıyla röportaj yapanlar, milliyetçi duyguları kabartmak suçlamasıyla, faşistlik ve yandaşlık suçlamalarıyla karşı karşıya kalıyor.
Karayılana emrini verdiği ve çok sayıda hayata mal olan eylemlerden biri için bile bir kerecik katil diyemeyenler, PKKya karşı olanlara en ağır hakaretleri akıtırlar yazılarından.
PKKlıysanız, dinsizseniz, Zerdüştseniz, sekülerleşmiş İslamcıysanız, CHPliyseniz bu ülkede itibar görürsünüz.
Memleket evladıysanız aşağılanmaya devam.
Bunlara yaranmak için herkes takla atarken, Başbakan Erdoğanın yüz vermemesi çıldırtıyor onları.
Ahmet Altan, hakaretin boyutunu öyle yükseltti ki bir adım sonrası açık açık küfretmek.
Herkesi sindiren, bastıran, susturan Post Jakoben ekip, Erdoğana nüfuz edememe nedeniyle çıldırıyor.
Sağdan soldan, yumuşak görünerek, sert takılarak her yöntemi deniyorlar, bir türlü olmuyor.
Faşist, kereste, alçak, zibidi gibi her türlü hakareti karşılarındakine hem de organize biçimde yöneltirken, kendilerinin en ufak eleştiriye tahammülü yok.
Karayılanın sözlerini referans yapıp, PKKnın taleplerini savunuyorlar.
Birisi çıkıp Bu savunduğun şey PKKnın da talebi dediğinde de beni hedef gösterdin propagandasına sarılıyorlar hemen.
Önemli olan ise, toplumda karşılıklarının giderek yok olması.
Kendilerine şöyle bir baksınlar.
Eskiden İslami kesim dahil her kesimde itibarları vardı.
90lı yıllarda ve AK Parti döneminin uzunca bir süresinde.
Şimdi ise halkın gözünde itibarları dip yapmış durumda.
Yanılmaz doğru anlayışı ve eleştirilemezlik talebi kendilerini yok ediyor farkında değiller.
Basına özgürlük isterken Başbakanı bize ambargoya çağırıyorlar.
Yesinler sizin demokratlığınızı.
KCKyı dernek diye sunup, Murat Karayılanla görüşmeyle barışın geleceğini savunup durdunuz.
Şimdi gelinen durumu izah eden tek argüman ortaya koyamazken, sizin ilişkilerinizi kurcaladığımız için bize saldırarak, bağırarak, küfrederek memleketi nereye getirmek istediğinizi gizlemeye çalışıyorsunuz.
Siz önce yaptığınız analizlerin fiyaskoyla sonuçlanmasının cevabını verin.
Türkiyeyi itmeye çalıştığınız noktayı biliyoruz.
Laf ebeliğini yemezler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.