Gümülcine çıkarması
GÜMÜLCİNE Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç’ın Batı Trakya gezisine eşlik ediyorum. İlk durağımız Gümülcine...
Dağlarıyla, ahşap camileriyle, mis gibi kokan balkonlarıyla, taş döşemeli sokaklarıyla, Osmanlı’dan kalma görkemiyle, görmeye değer güzel Batı Trakya.
İpsala Sınır Kapısı’nda Batı Trakyalı kardeşlerimiz bizi büyük bir coşkuyla karşıladılar.
Bugün Arefe...
Dün Ramazan’ın son Cuma’sıydı.
Yarın Bayram...
Kimse için yarının garanti olmadığı şu üç günlük fani dünyada belki bizim için de son bayram olacak bu bayram.
Ömür geçip gidiyor.
Önemli olan ruz-ı mahşerde hesap verebilir bir ömür sürmek.
Bu idrak içerisinde soydaşlarımızla birlikte Gümülcine Eski Camii’nde Cuma namazını kıldık.
Daha sonra Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif’i ziyaret ettik.
DEB Partisi, Gençler Birliği ve Belediye Başkanı’nı ziyaretin ardından Sirkeli ve Kurcalı köyü sakinleriyle bir araya geldik.
Köylülerle muhabbetimizi görmenizi çok isterdim.
Buraların sokağında, dağında, taşında, toprağında Osmanlı’nın o asil izlerini görmek mümkün.
Batı Trakya’da yaşayan Türkler yıllarca kendilerine çıkarılan sıkıntılara, yapılan işkencelere, zulümlere karşı büyük bir azim ve sabırla mücadele vere vere bugünlere geldiler.
Yapılan her türlü zulüm ve baskıya rağmen asimile olmadan ayakta kalmayı başardılar.
Haziran ayının sonunda Devlet Bahçeli beraberindeki 25 kişilik heyetle ziyaret etmişti Batı Trakya’yı.
Bu ziyaret soydaşlarımız arasında büyük bir sevinçle karşılanmış ve bölgede ses getirmişti.
Şimdi bölgeye Türkiye’den Başbakan Yardımcılığı düzeyinde güçlü bir ziyaret daha gerçekleştiriliyor.
Burada Batı Trakyalı kardeşlerimize verilen en önemli mesaj, “Yalnız değilsiniz, Türkiye’nin desteği arkanızda” mesajı olmuştur.
İlerleyen yıllarda bu ziyaretlerin önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Bu kapsamda Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Türkiye’de son dönemlerde kurulan en prestijli ve vizyonel kuruluşlardan biri olarak öne çıkıyor.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na özellikle bölücü örgütün yurtdışında Türkiye aleyhine faaliyetlerini artırdığı son dönemde çok önemli görevler düşüyor.
Daha önceki her yurtdışı seyahatimde çalışkanlığıyla, gayretiyle dikkatimi çeken bir bürokrat olmuştur Kemal Yurtnaç.
Seyahat esnasında sohbet ettiğimiz Yurtnaç, çok önemli mesajlar verdi...
Gecikmişliğe ve geçmiş yıllardaki ihmallere dikkat çeken Yurtnaç, Batı Trakya’da yaşayan 150 bin soydaşımıza Yunan hükümetinin uyguladığı baskıyla ilgili öyle şeyler anlattı ki, insanın çıldırmaması elde değil...
“Odamda 1800’lü yıllarda çekilmiş bir Selanik fotoğrafı var. O fotoğrafta minareleriyle birlikte dikkat çeken 30’un üzerinde cami var. Şimdi gidin bakın birkaç tane kalmış. Hepsini yıkmışlar” dedi, örneğin.
Dünya’nın değişik coğrafyalarında yaşayan Türlere tanınan/tanınmayan hakları çok iyi bilen bir isim olan Yurtnaç, bu durumu şöyle anlattı: “Türkiye’deki azınlıklara verilen haklar nerde buradaki soydaşlarımıza verilen haklar nerde. Son dönemde girişimlerimizle bazı haklar elde ettiler soydaşlarımız ancak öyle kısıtlamalar var ki; ticari hakları kısıtlanıyor, eğitim hakları kısıtlanıyor, kendi din adamlarını seçtirmiyorlar, Türkiye’ye okumak isteyenlere engel çıkartıyorlar, Türk üniversitelerine denklik vermiyorlar, Türk dernek ve kuruluşlarına saldırılar düzenleniyor.”
Yurtnaç devamla şöyle dedi: “Yunanistan Türk kimliğini inkar etme politikasında ısrarcı. Adında Türk kelimesi geçen dernekleri kapatmakta. Örneğin, işte İskeçe Türk Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği... Yunanistan bunları mahkeme kararıyla kapatmış. Rodopili Türk Kadınları Kültür Derneği gibi sivil toplum örgütlerinin kurulmasına da isminde Türk kelimesi geçiyor diye izin vermemiş.”
Başını Çandargillerin çektiği DPI’cı Post Jakobenlere de göndermede bulunan Yurtnaç’ın şu çağrısı çok önemli:
“Eğer azınlık hakkı savunacaklarsa, toplantı yapacaklarsa buyursunlar Lozan’da kendilerine tanınan hakları gasp edilen Batı Trakyalı soydaşlarımızın hakkını savunsunlar, bunun için toplantılar düzenlesinler...”
Yurtnaç’ın anlattığı şu örnek de Türkiye’deki Post Jakobenlerle bire bir örtüşüyor:
“Yunanlı bir öğretmen sınıfta Türk çocuklarına haşa ‘Allah’ın resmini çizin’ diyor. Gündem isimli gazetede bir köşe yazısında Cemil Kabza isimli yazar, bu durumu eleştiriyor. Bunun üzerine Yunanlı öğretmen ‘beni hedef gösterdi’ diye mahkemeye koşuyor. Yunan mahkemeleri, Kabza’ya 100 bin Euro’nun üzerinde tazminata hükmediyor. Kabza’nın bunu ödeyebilecek ne gücü var ne imkanı...”
İyi mi?
Tıpkı “Akit bizi hedef gösteriyor” diye mahkemeye koşup, imza kampanyası başlatan Çandargiller gibi...
Sevgili dostlar işte görüyorsunuz çifte standardı.
Kainatın kaderi böyle.
Birileri Hakk’ı savunacak birileri de batılı...
İşte bunun için Türk heyeti Başbakan Yardımcılığı düzeyinde bir temsille önemli temaslar için Batı Trakya’da...
Gezimiz devam ediyor.
Bugünün programında İskeçe Müftülüğü, İskeçe Türk Birliği, Mustafçova Belediyesi ziyaretlerinin ardından Mustafçova, Demircik, Ketenlik köy halkıyla buluşma gözüküyor.
Yarın Bayram namazını Şahin Köyü’nde soydaşlarımızla birlikte kılacağız.
Bayramlaşacağız, kucaklaşacağız, hasret gidereceğiz. Bu bayramın hem onlar için hem de bizim için farklı bir anlamı olacak.
Bu duygular içerisinde Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.