Zokayı yutması istenen ülke
Cengiz Çandara göre; Kürt sorunu Başbakanın haşin dili nedeniyle bu haldeymiş, Suriye konusu da yine Başbakanın keyfi uygulamaları nedeniyle bu hale gelmiş. Ali Bayramoğluna göre de suçlu Erdoğan...
Hilal Kaplan gibi başkalarına göre ise sebep Uludere konusunda yanlış davranan siyasi irade...
Bu avane açıkça Erdoğan diyemediği için siyasi irade diye bir kavram üretmiş...
Erdoğan ve siyasi irade böylesine her konuda suçlu, ama PKKya laf yok...
Hem aslında PKK çok iyi örgüt, Murat Karayılan da çok iyi insan.
Zaten her şey Murat Karayılanın pasifize edilmesi nedeniyle olmuşmuş.
Son birkaç ayda örgüt Cemil Bayıkın kontrolüne geçmişmiş, Bahoz Erdalla birlikte hareket ediyorlarmışmış...
O yüzdenmiş PKKnın bu sertleşmesi.
Eski PKK ve eski lideri Murat Karayılan ne güzel insanlarmış meğerse.
Nerdeyse, Kahrol Cemil Bayık... Kahrol Bahoz Erdal... Çok yaşa Murat Karayılan! diye tempo tutacaklar.
İnsan aklıyla dalga geçen bu yaklaşımlar köşe yazarlarının ciddi yazı konuları ve gazetelerin manşeti oluyor maalesef...
Türk aydınının bitmez tükenmez PKK sempatisi, bir türlü halkın geneline yayılmayınca; şimdi de iyi PKK-kötü PKK ile örgütün bir kısmını sempatik gösterme yarışı var.
PKK blok olarak hareket eder.
Öyle birileri çıkıp örgütün liderini pasifize edemez.
Buna çabalayanların akıbeti PKKnın infaz tarlalarında mevcut.
Rol dağılımında Karayılan her dönem en üst seviyededir.
Şu an İranla geliştirdiği ilişkilerin meyvelerini toplamaya çalışıyor.
Şemdinliye yönelik farklı kollardan günler boyu süren saldırı Karayılanın bu yeni ilişkisi sayesinde elde ettiği İran karakolları ve bu ülke içindeki kampların eseri.
Iğdırda yakalanan İran ajanlarının PKKyla temasları bile pek çok şeyi açıklamaya yetiyor. Suriye şu an PKKya güç sağlayabilecek konumda değil.
Uzun süre de sağlayamaz.
PKKnın yeni besleyicileri Irak ve İrandır.
Başbakan Erdoğanın bütün iyi niyetine rağmen bu iki ülkenin yönetimi tamamen mezhepçi fitneyle hareket etmekteler.
PKKyı da Türk hükümetini vurmak için ellerindeki en etkili araç olarak görüyorlar. Güvenlik kuvvetleri savunma noktalarında başarılıdır.
Dünkü Beytüşşebap saldırısını yapan toplam 40 PKKlıdan 20 tanesi öldürülmüştür.
Şemdinli saldırısında da 170 PKKlı öldürüldü.
Savunma noktalarında başarı elde ediliyor, ancak belli kayıplar da söz konusu. Bunun için savunmadan saldırıya geçmek durumundayız.
Tıpkı Uludere sendromu Türkiyeye yaşatılmadan önceki üç aylık süreçte olduğu gibi.
İran, geçmişinden ders almak zorunda.
Ümmeti bölerek ve arasına düşmanlık atarak, araya kan sokma siyasetiyle bir yere varılamaz.
Mevcut İran yönetimi, Hz. Ömerin fitneye işaret eden Keşke İranla aramızda ateşten dağlar olsaydı sözünü bugün bize söyletmek için çaba sarfediyor sanki.
Tezkere krizinde ABD, Kıbrıs konusunda AByle çok ciddi uluslararası krizler yaşayan AK Parti Hükümeti, hepsini başarıyla ve hayırlı biçimde atlattı.
Ancak görüyoruz ki; Pers fitnesi tarihte olduğu gibi bugün de en zor imtihan olacak.
İngiltere ve ABDnin, tek başına Suriyeye sokmak için aynı noktadan Türkiyeyi vurduğunu görüyoruz.
Beşşar Esedi şak diye devirebilecek, hatta istifa edip ülkeyi terk etmesini sağlayabilecek bu iki süper güç, bunu yapmıyorsa sebebi Beşşarın bir yem oluşu.
Zokayı yutması istenen ülke Türkiye.
Türkiyenin canına okuyan, on yıllardır Anadolu insanının kanını emen cunta için çırpınan, Ergenekon sanıklarını masum meleklermiş gibi sunan Aslı Aydıntaşbaş gibilerinin, Suriyeye girmemiz için kamuoyunu tahrik eden çabalarına bakınca, tablo daha iyi anlaşılıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.