Birçoğu Amerika’da olmak üzere, “Uluslararası Savunma Danışmanlığı şirketi” var. Bizde ve 67 İslam ülkesinin hiç birinde yoktu.


Uluslararası Savunma Danışmanlığı, askeri bilgi ve teknoloji bakımından ileri ülkelerin, bu bilgi ve teknolojiden hem kendi ülkesinin, hem de diğer ülkelerin yararlanabilmesi, globalleşen dünyada rekabetin sağlıklı bir bilgi, ehliyet ve güven ortamında yapılabilmesi için son derece önemli bir kurumdur.

Şimdi Türkiye ve dolayısıyla İslam ülkelerinin ilk, “Uluslararası Savunma Danışmanlığı (SADAT)” şirketi, ihtiyacın zirve yaptığı zaman, en ehliyetli kimselerle doğdu. Konunun önemi ve başta İslam ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin bu konudaki ihtiyacı ortadadır. Bu önem, ihtiyaç ve güvenin en önemli gereği ise insan konusudur. Bilgi yeterliliği gibi genel gereklilikler ve hepsinden fazla güven veren kimselerle yapılacak bir ticaret ve eğitim sahasıdır. Özellikle bu konuda şahısta yanılgı, zamanla dönüşü zorlaştıran, faturayı ağırlaştıran durumlar doğurur. Allah’a hamd ediyoruz ki İslam ülkelerinin ilki olan SADAT, bu gereklere mümkün olan en yüksek seviyede sahip kimselerle kurulmuştur. Allah’tan niyazım, hem diğer İslam ülkelerinde ve hem de Türkiye’de kurulacak yenilerinin de aynı şekilde insan unsuruna dikkatle, çıkar değil, hizmetin esas alınmasıdır. SADAT’ı kimler kurmuştur?

1) SADAT’ı kuran AS-DER’liler, “Hayattan da üstün değeri” yakalayan kimselerdir. Askerlik gibi hayat tarzı edindikleri yüksek itibar ve imkan mesleğinden, emeklilik haklarından dahi mahrum edilerek, fişleme takibatı devam ettirilerek, görünürde adeta sefalete atılan bu insanlar, sadece iman, şahsiyet ve karakterlerine toz kondurmamak için, bütün dünya nimetlerini ellerinin tersiyle iterek, karanlığa atlayan kahramanlardır. Bu iman ve iradenin parlattığı iman yıldızını tüm insanlık gördü, duydu. Çünkü bu vahşet, (açık-örtülü: YAŞ ile açıktan. Örtülüsü, “Bütün haklarından oluyorsun emekliliğini iste” tehdidi veya lütfü ile) bir değil, on değil binlerce yetişmiş subayı ekin biçer gibi biçti. Bütün Müslümanların ve vicdan sahibi insanlığın ıstırabı haline geldi. İçki içmeyi, hanımını açmayı kabul etseler, bulundukları makamın son rütbesine kadar ulaşacak ehliyet sahibi olduklarına diyecek yoktu. Aynı ümmet mensubu olma onuruyla bir kere daha ifade edelim ki, SADAT’ı kuranlar, hayattan üstün değeri yakalamış, vicdanında, çıkarcılık lekesi bulunmayan şerefli insanlardır. Allah’tan niyazım, bu değerli kardeşlerimi, bu hassas sahada doğacak çıkarcı iftiralarından koruması ve aralarında gökkuşağı gibi geçici dünya renklerine gözleri kayıp, çıktıkları bu yükseklikten, “Belhum Adallar” arasına düşen tek kişilerinin dahi olmamasıdır.

2) Çoğu zaman imkanlarımızı, habersiz kalmaktan kaybediyoruz. Dünya petrol ve doğalgazının %75’i İslam ülkelerinde. Habersiz kaldık, kaybettik. Maddi manevi daha nice imkanlar habersizlikten yok oluyor. İslam öyle bir iman ki, 40 yıllık alkolik, Müslüman olur olmaz bu beladan kurtuluyor. Müslüman zekatıyla, kurbanıyla, ahlakıyla, her yıl dünyaya saadet sofraları kuruyor. Değerlerimizin, imkanlarımızın farkına varmaya muhtacız. Manevi imkanlarımızın olduğu gibi maddi imkanlarımızın da farkına varmalıyız. Zengin yaşamak için değil, veren el olmak ve zenginliği, insanlığın tahribinde değil ihyasında kullanma sorumluluğumuzu yerine getirmek için. “Allah, yaptığı işi en iyi şekilde yapanı sever”.

SADAT kurucusu AS-DER’li kardeşlerimizi, iman ve ahlakından ödün vermemek için her fedakarlığı tercih ettikleri zaman tanıdık. Her zulüm, hak edene gelmez. Bazen de manevi makamı yükselten bir imtihandır. Dayanıklılık testidir. “Hak şerleri hayreyler; -Zannetme ki gayreyler”. Şerden de hayır çıkar. Çıktı. Darbe ve zulümler, davranış vahdetini, %50’nin üzerine taşıdı. SADAT kurulmadan, kurucularının bu güven hüviyetini kazanmaları, özellikle silah ticaretiyle soyulan milletler için büyük nimettir. Bu zulmü hayra çeviren Allah’a hamt ediyoruz. SADAT Başkanı Emekli Generallerimiz Adnan Tanrıverdi ve arkadaşlarını gönülden tebrik ediyor, üstün başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun; insanlığa hizmetleri zirveye ersin.