Kurân-ı Kerim dersi nasıl işlenmeli?
Birkaç haftadır 5. ve 9. sınıflarda seçmeli olarak okutulmaya başlanan Kurân, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin önemi üzerine yazıyorum. İlgili yasanın, bu derslerin 6-7-8. ve 10-11-12. sınıflarda okutulmasını kapsadığı kanaatini paylaşıyor, ülkedeki dini eğitim açığı/açlığının bir an önce kapanması için, uygulamanın gelecek yıllara tehir edilmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum. Bugün ise, bu derslerin, özellikle de Kurân dersinin şu Kurânî ilkeler çerçevesinde işlenmesini teklif ediyorum:
-Rabbin adıyla okumak: Kurânın ilk inen âyeti Oku! Seni yaratan Rabbinin adıyla! (Alak 96/1) diye başlar. Oku emri, İslâmın ilk emri olup, tüm eğitim ve öğretim, okuma ve yazma faaliyetlerinin Kerem sahibi Rabbimizin adıyla ve Onun rızasını kazanmak amacıyla yapılması talimatını verir.
-Şeytandan Allaha sığınmak: Kurân okuduğunda kovulmuş şeytandan Allaha sığın. (Nahl 16/98) âyeti, bütün okuma-öğrenme eylemlerinin hayırlı bir sonuca ulaşmasını; zihnî ve aklî melekelerin tüm şeytanî ve nefsanî dürtü, kuruntu ve vesveselerden kurtulması için Allaha sığınılması şartına bağlar.
-Önyargılardan kurtulmak: Kurân-ı Kerim, saçma önyargılarıyla hakikatleri anlayıp-inanmaktan kendilerini mahrum bırakan inatçı inkârcıların kalpleri üzerindeki kabuklara/örtülere ve kulaklarındaki ağırlıklara dikkat çeker (İsrâ 17/45-46). Önyargı, gerçekleri anlayıp öğrenmeye ve araştırmaya engel olur.
-Gönül hazırlığı yapmak: Kurân okunduğu zaman, onu can kulağıyla dinleyin ve susun ki rahmet olunasınız (Ârâf 7/204) âyeti, okunan-işitilen Kurâna gönülden kulak verip anlamaya çalışmayı emreder.
-Dua ederek Rabden yardım dilemek: Rabbinin sınırsız ilim hazinesinden yararlanmak için yoğun çaba harcamak ve buna kalben, zihnen hazır hale gelmek amacıyla yegane mürebbi olan Allaha dua etmelidir: Rabbim, göğsüme/kalbime inşirah ver. (Taha 20/24); De ki: Rabbim, ilmimi artır. (Taha 20/114)
-Şüpheci/kuşkucu olmamak: Rabbimiz, kutlu Rasûlüne; Sana inen şeyden kuşkuda isen, senden önce Kitab okuyanlara sor. Andolsun, sana Rabbinden hakk geldi; sakın şüphecilerden olma! (Yunus 10/94) buyuruyor ve gerekirse kitap verilenlere sorarak şüphecilikten kurtulmasını emrediyor.
-Düşünerek okumak: Kurân, her sayfasında Allahın yazılı ve kainat âyetleri üzerinde düşünmeyi tavsiye eder ve akıl sahiplerine hitap eder: Sana da bu mübarek Kitâbı, âyetlerini derin derin düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye indirdik. (Sâd 38/29) Kurânı hiç düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var? (Muhammed 47/24) Kurânı inceden inceye düşünmüyorlar mı? Eğer Allahtan başkası tarafından gelmiş olsaydı, onda birçok tutarsızlık bulurlardı. (Nisa 4/82)
-Okumak için en uygun zamanı seçmek: Müzzemmil 73/4de Allahu Teâlâ, Kurân taliminin gece vakti yapılmasını emreder; Kurânı ağır ağır oku buyurur; zira Kurân, anlamak ve yaşamak için yoğun bir zihnî çabayı gerektiren, (sorumluluğu) ağır bir sözdür (73/5). 6.âyette ise, Kurânı okuyup üzerinde derin derin düşünerek mesajını anlamaya en uygun zamanın gece vakti olduğu vurgulanır.
-Acele etmeden dikkatle okumak: (Ey Muhammed!) Sen, Kurânın vahyi tamamlanmadan, onu okumakta acele etme. (Taha 20/114); Onu tekrarlamak için aceleye kapılarak dilini kıpırdatıp durma. (Kıyamet 75/16) âyetleri bilgiyi özümseyip kalbe sindirmek için acele etmemeyi, sabır ve sebatı emreder.
-Bölüm bölüm, ağır ağır, sindire sindire okumak: Kurânı okumayla ilgili Kurânî kavramlar (tertîl, tilâvet, kırâet) vahyin ağır ağır, dura dura, bölüm bölüm, tilâvetin hakkını vererek (Bakara 2/121), düşünüp anlayarak okunmasını ifade ederler. Kurânı insanlara dura dura okuman (kırâet etmen) için okuma parçalarına ayırdık ve onu azar azar indirdik. (İsra 17/106) Kurânı ağır ağır oku (tertîl et) (Müddessir 73/4)
-Okuma-öğrenmeyi kolaylaştırmak: Yarattığı insanı en iyi tanıyan Rabbimizin, Kurândan kolayınıza geleni okuyunuz. (Müzzemmil 73/20) talimatı, sadece namazda ve Kurân tilavetinde değil bütün eğitim-öğretim faaliyetlerinde kolaylık ve pratikliğin, zorlamamanın esas olduğunu vurgular.
-Okunup öğrenilenleri sık tekrarlamak: Unutkan bir varlık olan insan, öğrendiklerini unutmamak için tekrarlamak zorundadır. Kurân, içerdiği temel hakikatleri, 23 yıllık süreçte muhataplarına sürekli hatırlatmıştır. Bir adı da Tezkira/hatırlatma olan Kurân (Müddessir 74/55), bu yüzden sık tekrarlar yapar.
-Okunup öğrenilenleri birlikte müzakere etmek: Hz. Peygamber (s), Sizler Kurânı daima okuyup birlikte müzakere ediniz. (Buharî, Fedâilül-Kurân, 52) buyurur. Okunup öğrenilenler üzerinde müzakerede bulunmak, insanın olaylara farklı açılardan bakmasını sağlayıp ufkunu genişletecektir.
-Yazıdan ve yazı araçlarından yararlanmak: Sağlam ve kalıcı bir öğrenme için yazma eylemi, okuma ve işitmeye eşlik etmelidir. Oku diye başlayan ilk vahiy O kalemle yazmayı öğretti (Alak 96/4) şeklinde devam eder. Rabbimiz Kurânda yazıya, kaleme, hokkaya yemin ederek önemini vurgular: Hokkaya, kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun. (Kalem 68/1. Ayrıca bkz: Lokman 31/28-29 ve Âli İmran 3/44. )
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.