ABDde yaşanan İsrail krizi
Türkiye ve İran, ABD ve İsrail!.. Tabii bu dörtlüye bir de Mısırı eklemek lâzım. Fakat Mısır gene de kenarda kalıyor. Dolayısıyla yukarıdaki dörtlü arasında öyle bir kapışma yaşanıyor ki tahmin edemezsiniz. İlgili kapışma bir yandan Ortadoğu coğrafyalarını, diğer yandan da yaklaşmakta olan ABD seçimlerini doğrudan tesiri altına aldığı için, ister istemez yakından takibi gerektiriyor.
Nitekim takip ediyorsanız Türk basını, Balyoz demagojilerinden, PKK pazarlamalarından fırsat bulabilirse, konuya biraz da olsa yer ayırıyor. Fakat öyle sathî ve münferit haberler ki bunlar, ister istemez derlenip toplanması ve anlamlandırılması gerekiyor. Daha doğrusu da ister Balyozculara ait bir strateji, ister İranın eski cumhurbaşkanlarından Rafsanjaninin oğlunun, kızının tutuklanması!.. Bütün bunların hep bir arada mütalaası icabediyor.
Kuşkusuz siz de bunların, birbiri ile ne alâkası var diyebilirsiniz. Kel alâka şeyler biçiminde de düşünebilirsiniz. Öyleyse kademe kademe, gördüğümüz manzarayı tesbite çalışalım.
İlk elde ABD seçimleri!.. Dünyanın bu büyük ülkesinde seçim, öyle bir gerginlik sarmalının içine yuvarlandı ki sormayın!.. Şu günkü manzaradan çıkan o ki, Obama yönetimi ile Cumhuriyetçiler arasındaki seçim yarışının ana konusu doğrudan İsrail haline geldi. Çünkü İsrail ve Musevi lobileri bastırıyor da bastırıyor. İrana karşı kırmızı çizgilerini ilân et!.. Ortadoğudaki yegâne müttefikin İsraili de bu kadar yalnız bırakma!.. Bir de İsraile nisbet edercesine Türkiyeyi arkalama, onu cezalandır!.. Türkiyenin Müslüman Kardeşlere olsun, Suriyenin altını üstüne getiren El-Kaidecilere olsun desteğini görmüyor musun?
İsrail ve ABDdeki uzantıları, Demokratların adayı Obamaya bastırıyor da bastırıyor. Yazılı basın, televizyonlar, çeşitli etki odakları ve bilhassa da türlü araştırma şirketleri!.. Eski Bush döneminin saldırgan Cumhuriyetçileri, seçim döneminde olduklarını dahi unutarak, habire İsrail jargonuna sarılıyor:
İsrail ne kadar haklı imiş!.. Tarihî müttefikimizi nasıl olur da bu derece yalnız ve mahzûn bırakabiliriz? Bu arada Siyonist söyleme kendini kaptırmış Cumhuriyetçi aday Romney, İsrail adına acı duyuyormuş gibi bir hava veriyor, arkasından bu stratejinin netice vermediğini görerek de çirkin yüzünü açığa vurmaktan çekinmiyor. Yani İsrail adına Obamayı değil, doğrudan ABDyi tehdide kalkışıyor.
Şu büyük Allahın işine bakın ki 300 milyonluk ABD kamuoyu önünde, tartışılan tek konu İsrail haline gelmiş!.. Eskiden küçük, marjinal partilerin ve liderlerin gündeme getirdiği mevzû, şimdi açıktan açığa toplum önünde tartışılıyor. İşin garibi de, şimdiki hale göre ABD toplumu bana mısın demiyor. Büyük ihtimal, mevcut yönetime desteğini de sürdürecek gibi gözüküyor.
Eğer ABD seçimleri böyle sonuçlanırsa, bu demektir ki İsrail, 1948den beri ilk defa mağlûp olacak ve acizliğini hissedecek. Bu mağlûbiyet İsrail ve dünya Yahudiliği için tam bir travmaya dönüşecek. Çünkü İsrail ve Musevi politikaları sırf ABDde değil, aynı zamanda Türkiye, Mısır ve İranda da geriye püskürtülmüş olacak!.. Ayrıca bu noktada da kalmayacak iş!.. Şu günkü günde, İsraille en ciddi flört dönemi yaşayan Almanya ve İngiltere üzerinde de bunun tesiri olacak, Fransada Sarkozynin kaybetmesi gibi, Almanyanın bayan şansölyesi de bundan nasibini almakta gecikmeyecek.
Fakat bu kadarla da sınırlı kalmayacak!..
Siz İrana dikkat etmiyor musunuz? Bizdeki CHP veya Balyozcu-Ergenekoncu takımları gibi ya da Taraf veya Aydınlıkçılar gibi, orada da Rafsanjaniyi merkez alan muhalefet takımları, mevcut iktidara karşı uluslararası sistemle dayanışma içine girmişler ki sormayın!.. Rafsanjaninin önce kızı, sonra da İngiltereye sığınan oğlu niçin tutuklandı sanıyorsunuz?
Dolayısıyla İranın yaptığı tutuklamalar olsun, Türkiyenin Balyoz ve Ergenekon davalarında aldığı ciddi mesafeler olsun!.. Bunlar İsrail adına, Türkiyeyi ve İranı köşeye sıkıştırmaya çalışan odakların tasfiyesinden başka bir şey değil! Haliyle sonuçlanan herhangi bir dava değil, İsrail ve Neo-Conlar adına oynamayı adet edinmiş açık veya gizli türlü güçlere karşı bir nevi meydan okumadır.
Daha dün Türkiye ile barışmak için olmadık aracılar kullanan İsrail, Abramoviç üzerinden neler söylemiyordu? Kürt meselesi Türkiyenin Aşil topuğu demiyor muydu? Bu bir tehdit değil de neydi sanki? Fakat Türkiye bakın ki bu tehdidi okuduğu halde bana mısın demiyor!..
Dolayısıyla seçim döneminde önceki Suriye politikasından geri adım atmış olsa bile, seçim sonrasında ABD bu politikasını büyük ihtimalle revize edecek ya da Türkiyenin baskısı karşısında buna mecbur bile kalabilecektir.
Fakat çanlar da asıl o zaman çalmaya başlayacak sanırım. İsrailde Batı Yakadan çekilme sesleri, PKKda ise yeniden barış teraneleri yükselecek de yükselecek!.. Daha mühimi de o dönemde, büyük bazı İslâmi örgütlerle kotarılmış liberal dayanışma sarsıntılar geçirecek!.. Liberal veya ulusal hokkabazlıklar da bundan nasibini alacak!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.