Ne zaman bir Fatih Çekirge yazısı okusam soy isminin kendisine ne kadar yakıştığını düşünürüm.


Bu tip “modern” insanlar genelde 40’ını aşınca sendroma girer, siyah tişört giyip azalmış saçlarını at kuyruğu şeklinde uzatır, motosiklet ya da spor araba alırlar.

İnsan ömrü artık uzadığı için 40 yaş sendromu da 50’nin üzerine çıktı.

“Günün anlam ve önemi”ne binaen siyah tişört yerine “yeşil kazak” şeklinde tezahür etti sendrom Çekirge’de. Bunun ötesinde ve daha önemli sendromları var arkadaşın aslında.

“Devletler öfkeyle demokrasiler nefretle yönetilemez” başlıklı yazısı tuz biber olmuş.

28 Şubat komisyonunda “adam gibi yüzleşme” yerine kıvırmayı ve geçiştirmeyi seçen biri için oldukça iddialı bir başlık bu.

Yazısında özetle “Öcalan’la bir görüşme olabilir. Devlet bunun için vardır” diyerek, sorunun çözümü için herkesle görüşülebileceğini söylüyor Çekirge...

Erdoğan’ın Hikmetyar’la çekilmiş fotoğrafını terörist faaliyet gibi gösterip, AK Parti iktidarını ABD’ye jurnalleme neydi peki Çekirge?..

Yıllar önce çekilmiş bir fotoğrafı “Kritik soru: Hikmetyar Türkiye’de mi saklanıyor” manşetiyle birinci sayfanın tamamına döşeyip, günler boyu tek kare fotoğraf üzerinden “Erdoğan teröristlerle görüşüyor, Türkiye’de saklıyor” kampanyasını neden yaptın Çekirge?..Madem 30 bin kişinin katili Öcalan’la görüşmek normal senin için; tek Türk vatandaşının kanını akıtmamış Hikmetyar’la görüşmeyi günler boyu manşet yaptırmanda “anormal” gördüğün neydi?

Yoksa 28 Şubat’tan beri seni emir ve komutası altında tutan “işbirlikçi silahlı efendilerin” o fotoğrafı eline tutuşturup manşet yapman konusunda talimatlandırmışlar mıydı?

Sen de manşeti yaptıktan sonra tekmil verip, görevini yerine getirdiğini topuk selamıyla iletmiş miydin Çekirge?..

Devir değişiyor...

Çekirge “yeşil” kazaklar giymeye başlasa da kendine “silahlı efendi” bulmakta mahir.. Yeni silahlı efendiler dağda... Artık onların işine gelecek şeyleri yazma zamanı...

Öcalan barış yanlısı olarak takdim edilmeli, eski silahlı efendilerini aşağılamalı... “Sorunları dürbünlü tüfekten bakarak göremezsin. Termal kameradan insan ısısını algılayabilirsin, ama kalpleri göremezsin” demiş Çekirge...

Romantik cümle konusunda maharetin ancak arkadaşın Ertuğrul Özkök’ün kızını tavlamaya yarayabilir, ama gerçeklerin duvarına toslar Çekirgeciğim...

Askeri; dürbünü, termal kamerası üzerinden ironi yapıp aşağılayan, Öcalan’ın önünü açmaya çalışan sen, 8 Haziran 1997’de bak neler yazmışsın: “Seçim kazanırım hesabıyla çiftçiye açıktan 60 trilyon lira veren Refahyol Hükümeti, Kuzey Irak’ta savaşan Silahlı Kuvvetler’den 40 trilyonu esirgedi.”

BÇG üretimi tipik yalan/kara propaganda haberi, senin nal gibi fotoğrafınla Sabah gazetesine manşet olmuştu, “Oy avcılığına para var askere yok” başlığıyla...

İktidarı yıpratmak için o gün bunları yazan sen, bugün yine “askerin techizatı” üzerinden 180 derecelik takla atıyorsun...

Sebep basit...

Sen bu ülkedeki muhafazakârlardan nefret ediyorsun..

Dün muhafazakârları, muhafazakâr iktidarı yıpratmak için “silahlı efendi” olarak TSK içine yuvalanmış işbirlikçiler işe yarıyordu; bugün ise PKK işe yarıyor... Sadece sen değil, senin gibilerin tamamında zuhur eden “PKK ve Öcalan sempatisi” bu yüzden...