Yener Dönmez

Yener Dönmez

Türkiye’nin en dokunulmaz adamı

Türkiye’nin en dokunulmaz adamı

Hastane basıp doktoru döver, gösteri sırasında polise yumruk atar, Başbakan’a hakaret değil kameralar önünde alenen küfreder, halka “silahlanın” çağrısı yapar…


Bahsettiğim isim BDP Milletvekili Özdal Üçer…

Normal vatandaş yukarıda saydıklarımı yapsa, uzun bir süre hapis yatacağı gibi ağır tazminatlar ödemek durumunda kalırdı.

Ama sözkonusu Özdal Üçer olunca akan sular duruyor nedense.

Ne TBMM Başkanı çıkıp bu yaptıklarının milletvekili sıfatıyla bağdaşmadığını söylüyor, ne Tabipler Birliği çıkıp doktoru savunma adına iki kelam ediyor, ne Emniyet Genel Müdürü yumruk yiyen polisinin hakkını arıyor, ne de Partisinden en ufak bir eleştiri alıyor.

Bu adamı böylesine dokunulmaz kılan şey nedir?

Soruyorum size: Dünyanın hangi ülkesinde hastane basıp doktor döven adam milletvekili dokunulmazlığının arkasında kalabilir?

Dünyanın hangi ülkesinde polise yumruk atan, “o emniyet müdürünün kafasına sıkacağım” diyen biri milletvekili olduğu için dokunulmaz olur?

Dünyanın hangi ülkesinde Başbakan’a “haysiyetsiz, akılsız, ahmak” diyen biri dokunulmazlığın arkasına sığınabilir?

Dünyanın neresinde kameralar önünde güvenlik güçleriyle çatışma çıksın diye halka yönelik “silahlanın, herkes silahlansın, telefon edin” diyen biri dokunulmaz olarak kalabilir?

İfade özgürlüğü konusunda en ileri ülkeler dahil hiçbir ülkede böyle bir adamın ne dokunulmazlığı ne de milletvekilliği kalır.

Avrupa’da, Amerika’da olsa herşeyden önce sivil toplum kuruluşları ağır eleştiriler yöneltir, dokunulmazlığının kaldırılması için en başta Parlamento Başkanları harekete geçerdi.

Böyle adamların olduğu Meclis’e de saygın bakılmayacağı ve böyle insanların milletvekili olara kalmasının parlamenter saygınlığına kap kara bir gölge düşüreceği için yapılırdı önce dokunulmazlığın kaldırılması işlemi.

Ama dediğim gibi, Özdal Üçer bu ülkenin en dokunulmaz adamı.

Ona her şey serbest.

Dayaktan başladı silahlanma çağrısına kadar adım adım kendi rekorunu egale ediyor.

Yarın bir bakarsınız çıkmış Meclis Başkanı’nın ağzını burnunu indirmiş aşağı. Artık o gün Genel Kurul’da kim nöbetçiyse onun bahtsızlığı.

Yoksa Özdal Üçer’in bir suçu yok…

Bir bakmışsınız, başka bir gösteride çekmiş polisi vurmuş.

Ya da silahlanın çağrısı yaptığı insanlara bizzat infaz emirleri vermeye başlamış…

Böyle birini “dokunulmaz” tutarsanız, bu tip davranışları normalleştirirsiniz.

Parlamentoların saygınlığının korunması, halkın farklı alternatifler aramamasının ana koşuludur.

Dokunulmazlık, milletvekilliği sürecince adam dövmek, sövmek, silahlandırmak için verilmiş bir hak değildir.

Dokunulmazlığı böyle anlayan ve böyle uygulayana “dur” denmeli.

Parlamentonun saygınlığı, dokunulmazlık zırhına sığınarak dövülenlerin, küfredilenlerin, tehdit edilenlerin haklarını korumak için TBMM Başkanlığı bizzat devreye girmeli ve bu adamın dokunulmazlığı kaldırılmalı.

Bu adam parlamentodayken, iki vekil genel kurulda birbirine sataştı diye “Sayın vekiller Meclis’in saygınlığına gölge düşürmeyelim” sözleri kimse kusura bakmasın ama hikayeden ibaret…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Yener Dönmez Arşivi