Erdoğan ve fitne filizi
Başbakan Erdoğanın bu hafta grup toplantısını kapalı yapması üzerinde durulması gereken bir hadise.
Son dönemde bazı AK Partili isimlerin gazete sayfalarına yansıyan muhalif tutumları malum.
AK Partide bir fitne filizinin yeşermekte olduğunu görüyoruz.
Türkiye siyasetinde kaybedenler AK Parti üzerinde uzun süredir çalışma yürütüyor ve fitne tohumları ekiyorlardı.
Anlaşılan o ki, bunlar filizlenme aşamasına geldi.
Son dönemde Türkiyede kaybedenlerin başında elbette ki Ergenekon geliyor. Başbakanın büyük desteğiyle adeta preslenen Ergenekonun dışarıdaki uzantıları uzun süredir ve yoğun biçimde AK Partiyi etkileme çabaları içinde.
AK Parti ve ona destek veren toplum kesimlerinin arasını açma, bu konuda malzeme üretme, birbirine düşürerek AK Partiye güç kaybettirme, Erdoğanın partiden ayrılıp Cumhurbaşkanı olması sonrası hesaplar, buna dayalı parti içi kavgalar ve partiye destek veren toplum kesimlerini küstürüp, kavga ettirme hamleleri gibi çabalardı bunlar.
AK Partideki bazı isimlerin kafalarının bulandırılması ilk aşamaydı. Liberal görünümlü isimler özellikle Kürt meselesinden başlayarak AK Parti içine adım adım ikilik soktular.
Türkiyenin en sıcak meselesi olan Kürt meselesi üzerinden fitnenin sokulması, arka planda uzun bir fizibilite çalışması yapıldığını gösteriyor.
Üçüncü dönem barajı, burada belirleyici bir husus.
Farklı arayışlara girenler, Erdoğanın Köşke çıkmasından sonraki döneme yatırım yapmaya başladılar. Kaybedenlerin beklentileri ve kendi kafalarında çizdikleri perspektiflere, Erdoğanın kararlı tutumu uymuyor açıkçası.
Erdoğanla sivil toplum kuruluşlarının arasını açma ve karşı karşıya getirme, her hamlede Erdoğanı otoriter ve diktatör gösterme gibi taşlarla döşediler bu yolu.
AK Partiye son derece yakın görünen bazı sivil toplum, düşünce ve strateji kuruluşları girdikleri ilişkiler ve yükselttikleri isimlerle Erdoğandan adım adım ayrıştılar.
Erdoğanı bu ülkenin yüzde 50sinden fazlasına sevdiren değerler onun kökü bu topraklarda dindar bir Anadolu çocuğu olmasıydı. Sorunlara Tanzimattan beri batıdan kopyalanan yöntemlerle değil, bizce yöntemlerle ezber bozan tarzda çözümler bulmasıydı. Oysa bu düşünce kuruluşları İttihat Terakki ve Tek Parti faşizminin acı hediyesi olan Kürt meselesini, hep Batı Tarzı yöntemlerle çözmeyi önerdi.
IRA dediler, ETA dediler
Ne Kürtleri ne bu ülkenin bin yıllık tarihini anlamaktan uzak, dil bilen birkaç uzmanın Batıdan kopyala yapıştır çözüm yöntemleriydi bunlar.
Fikir zehirlenmesi öyle bir boyuta geldi ki, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı, Dindar Kürtlerin BDPye oy verdiğini açıklayacak kadar gerçeklerden uzaklaştı.
Kaybedenler ve kaybetme rampasında olanlar kendi hesaplarını yapmaya başladı. Bu hesapların hepsini bozacak kişi yine Erdoğandır, Erdoğanın yöntemleridir.
Kürt meselesini BDP ve PKKdan ibaret görenlerin dokunulmazlıklar üzerinden fırtına kopartmalarına bakmayın. Her şey ortada. PKK bölgede hem şehirlerde hem de kırsalda kaybettikçe kaybediyor. Örgüt marjinalleşme noktasına giriyor. Bu yıl örgüt tarihinde katılımın en az olduğu yıl olarak geçti kayıtlara. Artık çocukları kaçırma noktasına kadar düştüler. Erdoğanın teröristle mücadele kısmını kararlılıkla devam ettirip; hak ve hürriyetler konusunda direkt Kürt halkını muhatap alması gerekiyor.
Kaybedenler fitne filizini büyütmeye çalışacaklar, önemli olan ise AK Parti ve Erdoğanın ilk günkü felsefelerinde ve çizgilerinde ilerlemeleri.
Uluslararası konjonktürü de unutmamak lazım. Özellikle İsrail AK Parti'den kurtulmak istiyor. Diğer taraftan İran-Irak-Suriye çizgisi de AK Parti'den özellikle de Başbakan'dan çok rahatsız.
İçerideki bir kısım yansımalar, uluslararası aktörlerin içteki uzantılarının marifeti olabilir.
Yukarıda sıraladığım içerden ve dışarıdan planların uygulanması demek hem AK Partinin hem de ülkenin kaybetmesi, kazanımların berhava olması anlamını taşıyor.
Zaman birlik beraberlik günü.
Küstürme değil, kucaklaşma günü.
Herkese görev düşüyor. Ümidini yitirmiş derin yapıları diriltme ümitlerini bitirme günü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.