Hoca efendi câmideki kürsüsünde vaaz yapıyormuş. Konuşmasında:

- Cemaat! Kuru yaş her şeyin Kur'an'da yeri vardır. Her neyiniz varsa Kur'an'da yerini bulurum, demiş.

Cemaattan biri elini kaldırıp biraz muzipçe fakat edeple müsaade isteyerek:

- Hocam! Saatim bozuldu. Bak bakalım, onun da yeri var mı? Demiş.

Bu soruyu dinledikten sonra hoca efendi Kur'an-ı Kerim'i eline almış. Şöyle bir baktıktan sonra:

- Onun da yeri var kardeşim! Demiş ve Nisa Sûresi'nin 58'inci âyetini okumuş. Sonra da:

- Kardeşim bozulan saatini nalbanta (atları nallayan kişiye) değil saat tamircisine götüreceksin; bozulan saatinin ehli saat tamircisidir, demiş.

Evet, cevaplar bu türden de olsa her şeyin cevabı Kur'an-ı Kerim'de vardır.

Gelelim soru üzerine hoca efendinin okuduğu Nisa Suresi'nin 58'inci ayetine. Bu âyette Rabbimizin emri şudur:

"Allah size, emanetleri ehline vermenizi emrediyor..."

İşi ehil olana vermek Allah'ın kesin talimatıdır. Beyan ettiğimiz ayette bu emrin "Allah'ın güzel bir nasihatı" olduğu hususuna da dikkat çekiliyor.

Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz:

"İş layık olana verilmediği zaman, kıyameti bekle." (Buhari, İlim 2) buyurmuştur.

İşin ehline verilmemesi toplumsal yıkıntıların artmasına, çöküntülerin de hızlanmasına sebebiyet verir. Hadis-i Şerif'te de buna işaret ediliyor. Böyle bir olumsuzluğun/cereyanın kıyamet alameti olduğu açıkca bildiriliyor. Hadiste dikkat çekilen bir diğer husus işi ehil olana vermeyenler, başlarına kıyamet kadar dehşet verici iş açmış oluyorlar. Günümüzdeki büyük sıkıntıların, kargaşaların ve musibetlerin sebeplerinden biri de işlerin ehline verilmeyişinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.