Serap, ilkokul ikinci sınıfa giden bir kız çocuğuydu.

İlkokul birinci sınıfta okuma yazmayı öğrenemediği için okul rehber öğretmeni tarafından Rehberlik Araştırma Merkezi’ne yönlendirilmişti.

Orada kendine gerekli zekâ testleri uygulanmış, ücretsiz özel eğitim alması için rapor düzenlenmişti.
Aile, kızlarının bu raporla damgalandığını düşünüp ilk önceleri kendilerini bayağı kötü hissetmişlerdi.

Serap hem normal okulunda kaynaştırma programına devam edip hem de özel bir eğitim kurumundan ders almaya başlamıştı.
Özel eğitim sayesinde Serap okuma–yazmayı öğrenmişti ancak yaşıtlarına göre daha yavaş ve hatalı okuyordu. Okuduğunu anlamada zorluk yaşıyordu.
Dikkati çok dağınıktı, bir derse 10 dakikadan fazla konsantre olamıyordu.

Özellikle temel matematik kavramlarını anlamakta zorlanıyordu. Görsel ve işitsel algısı da yaşıtlarına oranla daha düşük seviyedeydi.

Serap, okulunda kaynaştırma öğrencisi olduğu için okul müfredatı da kendisine ağır geliyordu.
Zaten sınıfta en arka sıradaydı. Öğretmeni de onunla yeterince ilgilenemiyordu.
Serap da dersleri anlayamadığı için okula gitmek bile istemiyordu.

Kendisine verilen ev ödevlerini de anlayamadığı için yapmak istemiyordu. Serap’ın kendinden bir yaş küçük kız kardeşi vardı ve onun ders başarısı çok iyiydi.
Danışanım, içten içe kız kardeşinin başarısını kıskanıyordu.

Serap ve anne-babası, bu sorunlardan dolayı merkezimize geldiler. Danışanımın anne babasından onunla ilgili gelişim öyküsünü aldıktan sonra hemen işe koyuldum. Serap’a Wisc-r zekâ testi uyguladım.
Çıkan sonuçlara göre; Serap’ın genel zihinsel gelişimi, kendi yaş ortalamasının altındaydı.
Sözel ve performans becerileri arasında anlamlı farklar bulunmuştu.

Alt testler arasındaki farklar da oldukça anlamlı bulunmuştu. Sözel değerlendirmesi, performans değerlendirmesine göre daha düşük bulunmuştu.
Yani dil-sözel alanı, motor ve görsel alana kıyasla daha az gelişmiş durumdaydı.

Serap’a uygulanan dikkat, algı, idrak hafıza fonksiyonlarını ölçen Benton Görsel Algı Testi sonuçlarına göre danışanımda dikkat, idrak, hafıza, görsel algı fonksiyonları yaşıtlarına göre daha düşük seviyede çıkmıştı.
Tüm bu sonuçları aile ile paylaştıktan sonra Serap ile dikkat, idrak, görsel algı, okuma-yazma gibi alanlarda alıştırmalar yaptık. Eve bunlarla ilgili ödevler verdim.
Danışanımın öğretmeni ile irtibata geçip ona öğrencisiyle ilgili bilgi verdim.

Öğretmeni Serap’a sınıfta daha fazla sorumluluk verdi ve yetenekli olduğu alanları ön plana çıkardı.
onun seviyesine göre ev ödevleri verdi. Serap’ın anne ve babası da çocuklarına daha fazla zaman ayırdılar.
Onun ders dışında olumlu yönlerini keşfedip ona göre olumlu geri bildirimlerde bulundular.
Değerli okuyucularım; hafif düzeyde zihinsel engelli çocukların başarısızlıkları daha çok okuma-yazmada, okuduğunu anlamada, temel aritmetik becerileri kavrama alanlarındadır.
Akademik kavramları geç ve güç öğrenirler. Dikkatleri kısa ve dağınıktır.

Devamlı izleme ve teşvik isterler. Bellekleri çok zayıftır, öğrendikleri şeyleri çabuk unuturlar.
Görsel ve işitsel algıları zayıftır. Duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edemezler. Olayları anlama ve tartışma yetenekleri takvim yaşının altındadır. İki şey arasındaki benzerlik ve ayrılığı kolaylıkla ayıramazlar.
Dördüncü sınıfa doğru algılama yetenekleri artar.

Anne-baba olarak zihinsel yetersizliği olan çocukların eğitiminde bilmeniz ve dikkat etmeniz gereken çok önemli noktalar var: - Her şeyden önce onu olduğu gibi kabul edin, onu aileye verilmiş bir ceza olarak görmeyin.
- Anne-baba olarak birbirinizi suçlamayın.

- Çocuğunuzdan utanç duymayın. Onun sokağa çıkmasına, arkadaşlıklar kurmasına yardımcı olun

- Çocuğunuzu aşırı derecede korumayın. Onun bütün isteklerini hemen yapmayın, kendinin yapmasına olanak tanıyın.

- Çocuğunuzu beceriksiz bulmayın. “Sen yapamazsın beceremezsin” gibi sözlerle atılımlarını engellemeyin. Sabırla yapmasını bekleyin.

- Çocuğa bakmak, sadece onun yeme, içme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak değildir. Onun sosyal, duygusal, kültürel ihtiyaçlarının da karşılanması gerektiğini unutmayın.

- Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın. Çocuğunuzu kardeşlerinden ve yaşıtlarından farklı görmeyin. Ancak unutmayın ki, diğer çocuklarınızı yetiştirirken yaptığınız davranışları, bu çocuğunuzda daha uzun süreli daha yoğun ve sabırla uygulamak zorundasınız.

- Öğrenilecek her şeyin tekrarlar ile alışkanlık haline getirilmesine, her şeyin açık ve kolay anlaşılır şekilde verilmesine dikkat edin.
Zekâ geriliğinde tedavide özel eğitim, aile rehberliği, aile psikoterapisi, koruyucu önlemler çok etkili.

Özellikle çocuğunuzun zekâ geriliği hafif ya da orta derecede ise onu “özel eğitim okullarına” gönderebilirsiniz.
Bu çocuklar okuma-yazmayı öğrenebilirler, çok fazla zihinsel çalışmaya dayanmayan iş becerilerini kazanabilirler.
Tedavide doktor-öğretmen-aile işbirliği çok önemlidir.

PSİKOTERAPİST KIVANÇ TIĞLI

Dnş tel: 0 212 503 79 95- 0 506 401 79 91
Not: Gizlilik ilkesi ve etik gereği danışanın isim ve diğer bilgileri değiştirilerek yazılmıştır.