Kurtuldu!
Mustafa Dönmez Ergenekon davasının asker sanıklarından.
Hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasıyla İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor.
Kamuoyu onu Zir Vadisi kazılarıyla tanıdı.
İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Ergenekon soruşturması sırasında Yarbay Mustafa Dönmez ile Emin Gürses arasında telefon kayıtlarından irtibatlı olduklarını tespit edince, onun hakkında arama kararı çıkartmış, akabinde Ankaradaki Yenikent Lojmanında ve Sapancadaki kır evinde aramalar yapılmıştı. Sapancadaki evinde çok sayıda askeri malzeme bulunmuş, lojmanında ele geçen bir kroki üzerine, krokide yer alan adrese, yani Meşhur Zir Vadisine gidilmiş, burada ve Ankaranın değişik yerlerinde kazılar yapılmış, kazılar sonrasında Zir Vadisinde çok sayıda mühimmat ve bomba bulunmuştu.
Yarbay Dönmez, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturulurken aynı zamanda Genelkurmay Askeri Savcılığı da soruşturmaya başlamış, sonunda askeri eşyayı gizlemek suçundan dava açılmış, Genelkurmay Askeri Mahkemesinde yargılanmış, 4 yıl hapse mahkum olmuş, TSKdan da uzaklaştırılmıştı. Askeri Yargıtay ise kararı bozmuştu.
Genelkurmay Askeri Mahkemesinde yargılanırken, krokinin kendine ait olmadığını iddia etmiş, krokiyi polisin çizdiğini savunmuştu. Sonunda kroki Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş, orası da krokinin Dönmez tarafından çizildiğini tespit etmişti.
Yarbay Dönmez hakkında yargılama sürerken sürpriz bir gelişme yaşandı. Genelkurmay Askeri Mahkemesi durup dururken dosya ile ilgili görevsizlik kararı verdi. Bu karara göre dosya İstanbul Özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesine gidecek.
İnsanın aklına şu sorular geliyor; Genelkurmay Askeri Mahkemesi görevsiz ise bugüne kadar dosyayı neden elinde tuttu?
Askeri Yargıtaya iki kez gidip gelen dosya ile ilgili Askeri Yargıtayın böyle bir kararı yokken neden şimdi görevsizlik kararı verildi?
Hukukçu dostlarımın bu konudaki görüşü şöyle: Bir mahkeme görevsiz ise yargılama başlamadan görevsizlik kararını vermesi gerekir. Uzun süre yargılama yapıp sonra görevsizlik kararı verilmesi, bir mahkemenin iyi niyetli olmadığını gösterir. Zira dosyanın gideceği mahkeme tekrar aynı yargılamayı tekrarlayacak.
Durum böyle olunca araştırma ihtiyacı duydum.
Ve öyle garip bilgilere ulaştım ki
Uzatmadan paylaşalım
Mustafa Dönmez, cezaevinde Mustafa Balbay ile tanışmış.
Dost olmuşlar. Balbay kendisine, Genelkurmay Askeri Mahkemesi Hakimi olan Yarbay Mehmet Yüzbaşıoğlunu tanıdığını, yakın dost olduklarını, iyi bir çocuk olduğunu, yardımcı olabileceğini söylemiş.
Bu bilgiyi öğrenen Dönmez o andan itibaren Yüzbaşıoğlundan bazı beklentiler içerisine girmiş, hatta askeri eşyayı gizlemek suçu ile ilgili davasında davanın beraat ile sonuçlanması için tüm yolları denemeye başlamış. Bu amaçla tüm umutlarını Zir Vadisi Krokisinin kendi el ürünü olmadığı yönünde tespit yapılmasına bağlamış. Yarbay Yüzbaşıoğlu da bu tespitlerin yapılabilmesi için ona yardımcı olmuş. Fakat Adli Tıp Kurumu bu ikilinin beklentilerini boşa çıkartınca Yüzbaşıoğlu bu dosyadan daha fazla zarar görmemek için bir an önce kurtulmanın yollarını aramaya başlamış.
En kestirme yol olarak görevli olduğunu bile bile görevsizlik kararı verme yolunu seçmiş. Ancak bu sefer karar Mustafa Dönmezin hoşuna gitmemiş. Çünkü bu karar sonucunda ikinci kez İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinin kucağına düşmüş olacak.
Dönmez kara kara düşünüyormuş, Yüzbaşıoğlunu şikayet edeyim mi? Etmeyeyim mi? diye
Ancak dostlar araya girmiş. Hakimin de kendisi gibi Seyfi Dede ekibinden olması nedeniyle sonunda şikayetten vazgeçmiş.
Bu araştırmaları yaparken Mustafa Dönmezin bir astsubayın eşiyle olan gayrimeşru ilişkisi nedeniyle bu bayana karşı elindeki bir kısım cinsel içerikli kayıtları kullanarak şantaj yapmak suçundan da mahkum olduğu ve TSKdan gerçekten atıldığı bilgisine de ulaştım.
Bakalım ileride daha ne tür bağlantılar göreceğiz.
Yazmaya devam edeceğim.
Ayrıca Dönmezin Balbayla olan ilişkilerini, Yüzbaşıoğlu ile bağlantılarını araştırmaya devam edeceğim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.