Emniyet subabı
Cilvegözü sınır kapısında havaya uçurulan ve çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden olan patlamanın saldırganları yakalanmış.
Farkında mısınız bilmiyorum ama son yıllarda Türkiye’de kriminal hadiselerin aydınlatılmasında müthiş bir hız var.
Danıştay Baskını’nın aydınlatılmasından tutun da adi vakalara kadar devam eden başarılı sürecin son örneğini Cilvegözü patlamasında gördük.
Hatay Emniyet Müdürlüğü’nün operasyonu sonucunda 4’ü Suriye vatandaşı 5 kişi yakalanmış. İlk bilgilere göre saldırganlar emri Suriye Ordusu’ndaki bir komutandan aldıklarını söylemişler.
Yakında bilgiler netleşir ancak askeriyle polisiyle güvenlik birimlerine güvenebilmek onur veriyor insana.
Geçtiğimiz günlerde İnsan Hakları Derneği’nden bir yetkiliyle görüşürken verdiği bir bilgi aynı duygunun Türkiye’nin her yerine yayıldığını gösterdi. Güneydoğu’da çocukları kaybolan, yani dağa çıkan ailelerin, artık İHD’ye başvurmaktan çok polise gittikleri, çünkü artık insanların devletin güvenlik güçlerine güvendikleri bilgisiydi bu.
Aslında şu an yürütülen Çözüm Süreci’nin de emniyet noktası burası.
Her an provokasyona hazır, ipinin kimin elinde olduğu belli olmayan bir terör örgütüyle süreç yürütmek, ETA ve IRA süreçlerinden çok ama çok zor ve çetrefilli.
Ancak provokatif bir saldırıya karşı güvenlik güçlerinin artık hazırlıksız yakalanmayacakları, karşılık verecekleri, baskın yemeyeceklerine dair son bir buçuk yılda oluşan güven, süreci yürütenler açısından rahatlatıcı olsa gerek.
Nitekim geçtiğimiz günlerde Kandil’e yapılan operasyonda böylesi bir provokasyonun önüne geçildi.
Havaların bu yıl beklenenden erken ısınması nedeniyle Kandil’den Türkiye’ye doğru hareketlenen bir PKK’lı grup, amaçladıkları baskını yapamadan baskına uğradılar.
Fatih Altaylı, Genelkurmay’ın yaptığı bu sınır ötesi operasyonu Çözüm Süreci’ni sabote edecek bir durum olarak sundu köşesinde geçtiğimiz hafta.
Oysa Genelkurmay’ı arayıp operasyon hakkında bilgi alabilirdi kolaylıkla. Ve bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktan kurtulabilirdi.
PKK silah bıraktı mı da operasyonlar dursun. Başbakan’ın duruşu net: “Silah bırakılma anına kadar operasyonlar sürer.”
Ki sürmesi Çözüm Süreci’nin emniyet subabıdır.
Türkiye, örgütün Kandil’de nefes almasına, kadrolarını eğitmesine, toparlanmasına fırsat veremez.
Örgüt üzerinde baskı kurulması ve zayiat verdirilmesi çözüme zorlama için olmazsa olmazdır.
Yalnız, BDP adına adaya giden Sırrı Süreyya Önder’in süreci PKK’yı diğer sol örgütlerle bağlama şeklinde farklı yöne kaydırma gayretini de not etmiş olayım buraya.
Heyetteki kişiler de bence özenle tespit edilmeli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.