Çocuklarda okuma-yazma sorunları
Samet ilkokul ikinci sınıfa giden bir öğrenci. Her alanda yaşıtları kadar sağlıklı ve zeki görünüyordu. Yürümesi konuşması gibi gelişim alanları zamanında olmuştu. Fiziksel bir hastalığı yoktu. Okul öncesi eğitim de almıştı. Sorunlar okulla birlikte başladı. Büyük bir hevesle okula başlayan Samet gün geçtikçe derslerden soğuyordu hatta okula bile gitmek istemiyordu. Yaşıtları okumayı söktüğü halde, o daha sesli harfleri karıştırıyordu. Üstelik sayıları da tam olarak öğrenememişti. Sınıf arkadaşları tarafından sürekli dalga geçiliyordu. Samet artık sınıfta kendini tembel işe yaramaz biri olarak görüyordu. Arkadaşlarından geri kalmasına üzülüyor, gittikçe içine kapanıyordu. Annesinin sürekli düzenli ders çalıştırmasıyla Samet birinci sınıfın sonlarına doğru hecelemeye başlamıştı. İkinci sınıfın orta zamanlarında halen yaşıtları gibi okuyamıyor, sık sık hata yapıyor, okuduğunu anlayamıyordu.
Samet danışmanlık merkezine getirildiğinde henüz ilkokul ikinci sınıfa yeni başlamıştı. Öğrencinin annesinden gerekli bilgileri aldıktan sonra hemen işe koyuldum. Gerekli zeka ve dikkat testlerini hatta psikolojik testleri de yaptıktan sonra sonuçları anneyle paylaştım. Samet’in zekası normaldi çok hafif bir dikkat dağınıklığı vardı. Dikkat dağınıklığı için Samet, Çocuk Psikiyatristine ve Gelişim Nörolojisine yönlendirildi. Beyin EEG’si çeşitli tetkikleri yapıldı. Samet’in dikkat dağınıklığı ilaç kullanacak kadar kötü değildi. Samet’de öğrenme güçlüğü mevcut idi. Yani zekası normal olduğu halde Samet yaşıtları ile aynı hızda öğrenemezdi. Düzenli tekrar ve adım adım ilerleme ile ancak öğrenebilirdi. Samet ile daha sonraki seanslarda dikkat, görsel algı, görsel hafıza, işitsel hafıza gibi alanları geliştirmeye yönelik çalıştık. Eve ödevler verdik. Samet şu an okuma yazmaya geçti ve kendine güveni arttı. Sınıf öğretmeni de artık onun özel sorununu biliyor ve ona göre davranıyor. Arkadaşları da Samet’deki değişimin farkına vardı ve onu da oyunlarına almaya başladılar.
Bir başka vakamız da Ali idi. Ali ilkokul birinci sınıfta okuyordu. Halen okuma yazmayı sökememişti. Ali okul öncesi eğitim de almamıştı. Ali’nin annesi Kevser hanımın annesi çok rahatsızdı ve başka bir şehirde oturuyordu. Bu yüzden Ali’nin tam temel kavramları öğrenmesi gereken çağında oğluyla ilgilenememişti. Ali’nin zeka ve dikkat testi sonucuna göre oğlunun zekası yaşıtlarından bir sene geriydi. Seanslarda eğitim performansına baktığımda ise çok şaşırmıştım; Ali sayıları ve renkleri, şekilleri bile bilemiyordu. Ancak küçük kas gelişimi yaşıtlarıyla aynı seviyedeydi. Bu en azından iyi bir şeydi.
Ali hemen vakit kaybetmeden Rehberlik Araştırma Merkezine okulundan yönlendirildi. Danışanıma eğitilebilir yani hafif düzeyde zihinsel engelli raporu verildi. Şu an hem bize seanslara devam ediyor hem de özel bir Rehabilitasyon merkezine gidiyor.
Birinci sınıf anne babası olmak zor iştir. Sabır ve emek ister. İlk gün okula güle oynaya başlar, başlamasına ama dersler birden bastırır. Anasınıfında da yapmış olduğu el yazısı alıştırmaları, çizgi çizmeler 1. sınıfta da vardır. Çok geçmeden Elalar Laleler sarar etrafını. Ödevler de paralelinde artmıştır iyice. Artık oyuna vakit bile kalmaz; okulda yazdıkları yetmiyormuş gibi evde de bir sürü yazı yazmak zorunda kalıyordur.
İşte değerli okurlar birinci sınıfta okuyan çocuğunuz okuma yazmada zorlanıyorsa ve arkadaşlarından geride kalmışsa düşünülecek birkaç önemli nokta vardır; ya çocuğunuzun zekası normaldir ancak öğrenme güçlüğü çekiyordur. Ya da zekası yaşıtlarından geridir bu yüzden okuma–yazmayı öğrenemiyordur. Veyahut zekası normaldir ancak çocuğunuzda dikkat eksikliği mevcuttur. En son seçenek de zeka ve dikkati normal olduğu halde çocuğunuz anaokuluna gitmemişse ve bebekliğinden itibaren ona yeterince zekasını geliştirecek uyaran verilmemişse o zaman da zekası yerinde sayabilir. Bunun için mutlaka çocuğunuzun niçin yaşıtlarından geride kaldığını ne olur ama ne olur zamanında geç kalmadan öğrenin ve çaresine bakın.
Çocuklar okuma-yazmayı yeni öğrendiklerinde tekrar yaptırmak çok önemlidir. Yeni öğrenilen bilgiler çabuk unutulabilmektedir. Zaman zaman anne babalar çocuğum okuma yazmayı öğrendi diye okuma yaptırmayı ihmal ediyorlar. Bu durumda çocukta gerilemeler oluyor ve okuması hızlanmayabiliyor. Her gün düzenli olarak günde 15 dakika da olsa okuma yazma çalışması yaptırmayı ihmal etmeyin.
İlkokula giden bir çocuğunuzun okulunda daha başarılı olması ve ruhsal yönden sağlıklı olması için, çocuğunuzun öğretmeniyle sıkı bir iletişim içinde olunuz. Çocuğunuz başarısız olduğunda, onu hemen yargılamayınız. “Okul Psikoloğu” ile görüşülüp, çocuğunuzun başarısız olmasının altında yatan sebepleri tespit edip, ona göre tedbirler alınız.
Çocuklarımızın sağlıklı, başarılı imanlı yetişmesi duasıyla Rabbim’e emanet olunuz.
PSİKOTERAPİST
DNŞ TEL:0212 503 79 95-0506 401 79 91
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.