Başbakan Erdoğan’a eşlik ettiğimiz yurtdışı seyahatin ikinci durağı olan Moğolistan ayağı da son derece yoğun geçti.

Erdoğan tıpkı Kırgızistan’da olduğu gibi Moğolistan’ın Başkenti Ulanbatur’da da üst düzey bir devlet töreniyle karşılandı. Cengiz Han Havalimanı’na gelip ellerindeki Türk Bayrakları ile sevgi gösterisinde bulunan çocuklar ile Ulanbatur devlet sarayı önündeki geleneksel Moğol kıyafetleri içerisindeki atlı askerlerin de yer aldığı görkemli tören görülmeye değerdi.

Yurtdışı seyahatlerde yakinen şahit oluyoruz: Türkiye’nin itibarı her geçen yükselmeye devam ediyor. Büyük devlet olma yolunda kritik adımlar atılıyor.
İşte Erdoğan yoğun Bişkek seyahatinin ardından hiç istirahat etmeden Ulanbatur’daki temaslarına yoğun biçimde devam etti. İlk icraat Moğolistan’la Türkiye arasındaki vizelerin kaldırılması oldu. Ayrıca burada Orhun Abideleri’nin bulunduğu bölgede bir havaalanı yapılmasının planlandığını açıkladı. Ticaret hacminin artırılması için girişimlerde bulundu. Yıllarca Rus istilası, komünizm baskısı altında kalan Moğolistan pek çok açıdan son derece geri kalmış. Mesela yollar berbat. Daha doğrusu yol diye bir şey yok. Daha 2005 yılına kadar Türk Tarihi için eşsiz değere sahip olan Orhun Abideleri’ne düzgün bir ulaşım bile yokmuş. 2005’te temelleri atılan Bilge Kağan Karayolu’nu 2008’de hizmete kazandırmak Erdoğan’a nasip olmuş. Bu bile Türkiye için büyük bir onur vesilesi. Önceki gün Başbakan Erdoğan’la Ulanbatur’a 16 km uzaklıktaki Tonyukuk Anıtları’na gittik.
Buranın yolları da çok kötüydü. Başbakan, TİKA yetkililerine ilgilenmeleri talimatını verdi.
Tonyukuk ziyareti ile Erdoğan’ın buradaki müjdesini haber sütunlarımızdan takip ettiniz. İnşallah Erdoğan’la Moğolistan dönüş yolunda gerçekleştirdiğimiz özel sohbeti de yarınki gazetemizden ayrıntılı biçimde takip etme imkanınız olacak…

¥

Biz geçelim Moğolistan izlenimlerine…
Moğolistan 1,5 milyon kilometrekarelik alana yayılmış devasa bir ülke.
Ancak ekilebilir alanı sadece ve sadece binde 6. Dünyanın en düşük oranı bu. Nitekim nüfusu da sadece 2 milyon 800 bin. Bunun da 1 milyon 250 bini Ulanbatur’da yaşıyor. Bişkek’ten çıkıp binlerce kilometre yol yapıp Ulanbatur’a kadar geldiğinizde birkaç istisna dışında yerleşim yerine rastlayamıyorsunuz. Ülkede yüksek dağlar çok büyük bir alan kaplıyor. Ağaçsız ovalar ve büyük bir alana yayılmış Gobi çölü dikkat çekiyor. Henüz tam anlamıyla baharın geldiğini söyleyemeyiz Moğolistan’a. Nüfusun büyük bir bölümü göçebe hayatı yaşıyor ve hayvancılıkla meşgul. Moğolistan çok sert bir iklime sahip. Burada yaşayan insanlar yılın ortalama sıcaklığının sıfırın altında 1,5 olduğunu söylüyorlar. İki yıl önce de ısı sıfırın altında 50’ye gerileyince 10 milyona yakın küçük ve büyükbaş hayvan telef olmuş. Burada şartlar oldukça zor.
Fakat ülkenin henüz tam anlamıyla keşfedilememiş çok zengin yer altı kaynakları var. Aldığımız bilgilere göre “bakır” rezervinde dünya sıralamasında ilk üçe giriyor. Hatırı sayılır oranda demir ve altın rezervleri bulunuyor. Bundan olsa gerek ülkeye; Çin, Rusya, ABD, Kanada ve İngiltere’nin büyük ilgisi varmış. Son dönemlerde buna Almanya hatta İsrail de dahil olmuş. Türkiye’den sonra Almanlar da Berlin’den Ulanbatur’a haftada bir uçak seferi koymuşlar. Ulanbatur’da görüştüğümüz kardeşlerimiz, son dönemde Türkiye’nin Moğolistan’a olan ilgisinden bir hayli memnunlar. “Daha önce buraya Türkiye’den direkt uçak seferi yoktu. Pekin ya da Moskova aktarmalı 20 saatte gelebiliyorduk. Şimdi direkt Cengiz Han Hava Limanı’na haftada 3 gün sefer var. Yakında sefer sayısı haftanın her günü olacak” diyorlar ve Moğolistan’ın daha fazla sahip çıkılması gereken bir ülke olduğunu söylüyorlar. Moğollar olası bir Çin istilasından endişe ediyorlarmış. Öyle ya bir tarafta 1,5 milyar nüfusla sıkışmış bir Çin, diğer tarafta 1,5 milyon kilometrekarelik bomboş bir Moğolistan.

¥

Bir dönem dünyanın en büyük imparatorluğu olan Moğollar ile tarihte pek çok kez yolumuz kesişmiş. Ortak kullandığımız bin kadar kelime var.
Biliyorsunuz hep tartışılan bir şey var: Moğollar mı Türklerin atası, yoksa Türkler mi Moğolların atası?
Moğolistan’da yaşayan bir kardeşimiz bu soru karşısında şunları ifade ediyor: “20 yıldır burada yaşıyorum. Henüz bu soruya bir cevap bulabilmiş değiliz. Bu tartışma uzayıp gidecek. Ancak benim bildiğim bir şey var. O da Moğolların da, Türklerin de atası Hz. Adem’den başkası değil.”

Ayrıca Ulanbatur’da yaşayan Türk işadamları ve internet üzerinden Akit’i büyük bir beğeniyle takip eden okuyucularımızla da tanıştık. Hem Bişkek’te hem de Ulanbatur’da bizi dikkatle takip eden genç okuyucularımızın ilgisi memnuniyet vericiydi.    

Gün içerisinde Ulanbatur sokaklarını dolaşıp halkla sohbet ettik. Moğollar “Cengiz Han” diyor başka bir şey demiyor. Moğolistan halkının en az yarısı çadırlarda yaşıyor. Merak ettik; gece vakti kenar mahalledeki 7. Durak’a gidip çat kapı bir aileyi çadırlarında ziyaret ettik. 12 kişilik yoksul bir aile toplamda 15-16 metrekarelik bir çadırda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Türkiye’den geldiğimizi söyleyerek bir süre sohbet ettik. Henüz 7-8 yaşlarında çocuklar, üzücü bir durum. Bir tarafta sefa, diğer tarafta cefa…
Ne diyelim imtihan dünyası işte.