Büyük Sırbistan hayali kuran, Sırbistan destekli, Bosnalı Sırp Çetnikler, Müslüman Boşnaklara uyguladıkları soykırımın finalini, Doğu Bosna’nın şirin bir kasabası olan Srebrenica’da, 8 bin 372 Müslüman’ı katlederek yapmışlardı.  

Yakın tarihte uygulanan en büyük soykırım olarak tarihe geçen bu insanlık faciası katliamlar; (BM GK kararıyla kurulan Eski Yugoslavya Savaş Suçluları Mahkemesi (ICTY) tarafından da tescillenmiştir) 11 Temmuz 1995 tarihinde gerçekleştirilmişti.
Bu nedenle; 11 Temmuz 1995 İnsanlık onurunun ayaklar altına alındığı ve insanlığın insan olma imtihanını kaybettiği tarihtir ve insanlık tarihine kara bir leke olarak kaydedilmiştir.
Srebrenica Katliamı ile BM, AB ve NATO’nun öncülük ettiği Uluslararası Toplum ve daha birçok kuruluşa güven bitmiştir.
Katliamın 18. Yıl dönümü anma merasimlerinin hazırlıkları sürerken, Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç, Bosna-Hersek televizyonu BHRT’ye verdiği röportajda “Srebrenica’da işlenen suç için Sırbistan adına diz çöküp af diliyorum. Devletimiz ve halkımız adına işlenen tüm suçlardan dolayı özür dilerim” açıklaması gerçekten bir ikiyüzlülüğün açık bir ifadesiydi.
Çünkü; Nikoliç açıklamasında, yaşananları “soykırım” olarak nitelemekten kaçınarak “Eski Yugoslavya’daki tüm olaylar soykırım izi taşıyor. Soykırım tanımlaması kanıtlanmalı” şeklinde kelime oyunlarına başvurmuştur. Hâlbuki aynı Nikoliç, Bosna iç savaşında Sırp canilere destek verenlerin başındaydı.
Nikoliç Cumhurbaşkanı seçildiğinde “Srebrenica’da soykırım olmadı” diyerek BM Güvenlik Konseyi kararıyla kurulan Eski Yugoslavya Savaş Suçluları Mahkemesi (ICTY) ile Lahey Adalet Divanı’nın “Srebrenica’da yaşananlar Soykırımdır” ibaresini inkar etmiş oldu.

NİKOLİÇ’İN KENDİSİ SUÇLUDUR

Onu bilmeyenler ve tanımayanlar Nikoliç’e inanabilirler. Ancak onu bilen ve tanıyanlar onun samimi olmadığını ve özür dilemesinin asıl sebebinin siyasi olduğunu bilirler. Avrupa Birliği yolundaki Sırbistan için bu özür dileyişin büyük önemi vardır.
AB yolunun açılması ve dünya kamuoyunda Sırplara duyulan nefreti azaltmak amacıyla bu özür göstermelik olarak Nikoliç, Sırbistan Cumhurbaşkanı olarak bir mahcubiyet görüntüsü içinde özür diler gibi yapmıştır.
Unutulmasın ki: Nikoliç, Müslüman Boşnak halkını düşman kabul edip yok etme planları yapan Sırp Radikal Partisi’nin öncülerinden idi. Bu partinin kurucusu olan ve halen Lahey’deki eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanan Vojislav Seselj, vaktiyle Nikoliç’in lideriydi.
İşin doğrusu; Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç, Müslüman Boşnakların düşmanıdır ve savaş suçlusudur.
Nikoliç’in selefi eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, 2005’te Srebrenica kurbanları anısına düzenlenen törene hem katılmış hem de Srebrenica analarının yanına giderek özür dilemişti. Srebrenica anaları Tadiç’in özür dilemesini samimi bulmamıştı. Tomislav Nikoliç’in özür dilemesini de kabul etmediler etmezler de... Önce işlenen suçun bir soykırım olduğu açık bir şekilde ifade edilerek resmen kabul edilmelidir.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Nikoliç, kelime oyunlarıyla dünya kamuoyunu atlatmaya çalışmaktadır. Beynelmilel hukuka göre soykırım olarak kabul edilen Srebrenica katliamı için sözde değil özde özür dilemelidir. Sonrasında Srebrenica’ya giderek Srebrenica’da ve tüm Bosna Hersek genelinde yakınlarını kaybedenlerin önünde diz çökerek af dilemeli.
İşte o zaman Nikoliç inandırıcı olabilir ve işte o zaman; Uluslararası kararlar tanınmış olur. Aksi halde bu özür laftan öteye gitmez..