Muhterem Müslümanlar!

Allah (C.C.), bizler mutlu olalım, huzurlu bir ömür yaşayalım diye vahiyle İslâm’ı, Kur’ân’ı göndermiş, örnek olarak da Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizi görevlendirmiştir. Bunlar önümüzde bizi mutluluğa, dünya ve ahiret kazançlarına sahip olmaya götürecek ölçülerimizdir.

Çevremizdeki insanlara karşı olan bağlantımızın sağlıklı devamı için Kur’ân ve sünnette bize neler emrediliyor. Birkaç tanesini ele alalım:

Kur’ân-ı Kerim’de buyruluyor ki:

• “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan kaçının... Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve gizli hallerini araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın... Herhangi biriniz, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bu sizi tiksindirdi değil mi? Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi kabul eden ve çok merhametli olandır.” (Hucurat S.A: 12)

• “Mü’minler içinde/arasında kötü söz ve davranışların yayılmasını seven kimseler için dünyada da ahirette de elem dolu bir azap vardır. Allah bilir siz bilemezsiniz...” (Nur S.A: 19)

Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimizin bu konudaki beyanları da önümüzü aydınlatan projektör gibidir. Buyururlar ki:

• “Müslümanların ayıplarını ve gizli hallerini araştırırsan onları bozmuş ya da bozulmalarına zemin hazırlamış olursun.” (Ebu Davud, Edeb: 44)

• “Aman ha Müslüman kardeşlerinizin ayıplarını ve eksikliklerini araştırmayın. Her kim Müslümanların eksikliklerini ve ayıplarını araştırırsa, ifşa ederse Allah da onun ayıplarını ortaya çıkaracak sebepler halkederek evinin içinde de olsa onu rezil ve rüsvay eder.” (Tirmizi, Birr: 83)

• “Müslümanlar! Zandan sakının. Çünkü zan, yayılan haberler içinde en yalan olanıdır. Bundan dolayı birbirlerinizin gizli hallerini araştırmayın. Kusurları öğrenme telâşına kapılmayın. Benlik yarışına girmeyin. Kimseye asla haset etmeyin; buğz da etmeyin. Kardeşlerinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun.” (Müslim, C/8, Sf: 10)

Muhterem Müslümanlar!

Allah ve Resulü biz Müslümanlara kusur araştırmayı, zanda bulunmayı ve gizli kalması gerekenleri ifşa etmeyi yasak etmesinin hikmetlerini de anlamaya çalışalım:

• Eğer buna riayet etmezsek günahlar alenîleşir ve yaygınlaşır. İnsanlar günah işlemeye alışkanlık kazanır.

• Gizli kalması gerekenleri ifşa edenleri de büyük acı ve ıstıraplar yakalar.

• Şöyle bir düşünecek olursak her insanda bir veya birkaç kusur vardır. Kusursuz insan yoktur. Hepimiz bazı şeylerden dolayı kusurluyuz. Öyle ise kendimize dönelim. Kendi kritiğimizi yapalım. Öncelikle ve ivedilikle kendimizi düzeltelim. Böyle olmak demek imanın tadını almak demektir. Bu tabiat toplumda güzelliklerin yaygınlaşmasına ilâveten çirkinliklerin, ahlâksızlıkların meydan bulamayıp yok olmasına sebep olur. Allah’ın ve Resulü’nün bizden istediği de budur.

Muhterem Müslümanlar!

Toplumda öyle günahlar icra edilir ki, bu davranışlar, işlenen kusurlar topluma, insanlığa zarar verir durumda olabiliyor. Bu takdirde böyle gizli suçlar araştırılıp kötülüklerin yaygınlaşmasının önüne geçilir. Bunda günah değil sevap vardır.